Bülent Fevzioğlu

Prof. Dr. Ulvi KESER’den Yazınsal Arşivlerimize Armağan: ‘‘Kıbrıs Türk Basın Tarihi Nacak 1959 – 1963’’






Tanışmaktan, dostluğundan, bilgi, birikim ve yazınsal arşivlerimize kazandırdığı kaynak kitaplarından her zaman onur duyduğum Prof. Dr. Sn. Ulvi KESER, dur durak bilmeyen, usanmayan ve yorulmayan o muhteşem alın teri ve göz nuru emekleri toplamından doğmuş bir yeni eserini daha toplumsal hafızamızın evlâdiyelik mirasına bağışladı.

 

Hoca Nasreddin’in ‘bilenler bilmeyenlere anlatsın’ sözünden hareketle,‘‘Kıbrıs Türk Basın Tarihi / Nacak 1959 – 1963’’ adlı 625 sayfalık muhteşem kitabın araştırmacı yazarı, ‘‘Prof. Dr. Sn. Ulvi KESER kimdir?’’ sorusuna yanıt olarak, önce, bizatihi kendisinin büyük bir mütevazılık ile özetledikçe özetlediği biyografisini, paylaşmak istiyorum:

 

Prof. Dr. Sn. Ulvi KESER

Kimdir?

 

‘‘Kıbrıslı bir Türk olarak 9 Eylül 1961 tarihinde Anamur/Mersin’de doğmuştur.

Lisans, Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini sırasıyla A. Üniversitesi (Lisans), Gazi Üniversitesi (Yüksek Lisans), D. Eylül Üniversitesi (Doktora) ve Girne Amerikan Üniversitesi’nde (ikinci Doktora) almıştır.

Birinci doktora tez konusu (Siyasi Tarih alanında) “1955-1963 Kıbrıs’ta Yeraltı Faaliyetleri ve Türk Mukavemet Teşkilâtı”, ikinci doktora tez konusu (İletişim ve Medya Yönetimi alanında) “Kıbrıs Türk Mücadele Tarihinde İletişim ve Sancak Radyoları 1955-1974” başlıklı çalışmadır.

Çalışma, uzmanlık ve ilgi alanı Kıbrıs, Yunanistan ve Akdeniz’dir.

Bugüne kadar yayımlanmış ve editörlüğünü de yaptığı toplam 89 kitabı, 1 tercüme kitabı, basım aşamasında 9 kitabı, yazımı tamamlanmış 14 kitabı, yurtiçi ve yurtdışında ulusal ve uluslararası toplantılarda sunulmuş ve yayımlanmış çok sayıda araştırması ve makalesi bulunmaktadır.

Anamur bölgesi Toros Yörükleri konusunda halkbilim araştırmaları da yapmakta olan KESER özellikle Kıbrıs konusunda son derece zengin bir arşiv ve koleksiyona sahip olup “Kıbrıs’ta Türk Mücadelesi”, “Kıbrıs Türk Posta Tarihi, Filatelide Rum Propagandası”, “Kıbrıs’ta BM (UNFICYP) Faaliyetleri”, “Kıbrıs’ta Askeri Posta ve Askeri Faaliyetler”, “Selanik’ten Dolmabahçe’ye Mustafa Kemal Atatürk”,”Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemi Sansür”, “BM ve NATO Operasyonlarında Denizaşırı Türk Askeri Posta Faaliyetleri”arşiv ve koleksiyonlarıyla yurtiçi ve yurtdışında ülkemizi temsil etmiş ve ödüller kazanmıştır.”Kıbrıs Türk Posta Tarihi”isimli koleksiyonu bugüne kadar toplam 56 ödül almıştır.

Ayrıca Milli Düşünce Merkezi Milli Strateji Enstitüsü, ANKA Strateji Enstitüsü, Diplomasi Araştırmaları Derneği, KKTC Dış Türkler Vakfı Danışmanlığı, Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (SAREN), Genelkurmay Başkanlığı ATAŞE Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAREM) Danışmanlığı, Atılım Kıbrıs Araştırmaları ve Uygulama Merkezi, UKÜ-AKKA (Akdeniz ve Kıbrıs Araştırmaları Merkezi), GAÜ CyprusResearch Çenter, KAÜ Yakındoğu Strateji Uygulama ve Araştırma Merkezi, KAÜ Kıbrıs Tarihi ve Edebiyat Araştırmaları Merkezi ve KAÜ Uluslararası Güvenlik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Müdürlüğü yapmıştır.

Ulvi Keser ayrıca Uluslararası PADI İlk Yardım, PADI Batık Dalışı, PADI Mağara Dalış ve PADI Sualtı Fotoğrafçılığı brövelerine sahiptir.

Prof. Dr. Ulvi Keser halen Uluslararası Final Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesidir.

Nuran Keser’le evli olup Hazel ve Asporça Melis isimli iki kız, Fatih Uğur isimli erkek evlât; Kıvanç Ata ve Kenan Tunçalp isimli torun sahibidir.’’

 

Prof. Dr. Ulvi KESER’den

Teşekkür…

 

‘‘Dünyanın “Cadı Kazanı” ya da “pimi çekilmiş bombası” durumundaki Doğu Akdeniz’deki Kıbrıs adası “MareNostrum/ Bizim Deniz” yaklaşımlarıyla tarih boyunca hemen bütün toplumların ve devletlerin ilgisini çekmiştir.

Bu emperyal ve işgalci yaklaşım yüzlerce yıl boyunca adanın önemini artırırken bölgeye yönelik stratejik, askeri, ekonomik ve siyasi baskıları da yoğunlaştırır.

Bu araştırmada her ne kadar Kıbrıs’ın yakın dönem radyo ve iletişim tarihine göz atılacaksa da dünden bugüne kimlerin adayı hangi, amaçlarla işgal etme düşüncesinde olduğunu ortaya koymak amacıyla Birinci Dünya Savaşı sürecinde İngiltere, Fransa ve İtalya ile başlayan ve günümüze kadar devam eden istihbarat faaliyetleri EMSIB bağlamında aktarılmış,1947 sonrasında ABD ve İngiltere’nin günün şartlarına göre değişen ortaklarıyla bölgeyi kontrol altında tutmak amacıyla tesis ettikleri UKUSA ve FBIS faaliyetlerine de değinilmiştir.

Araştırmanın salt “radyo” bağlamında değerlendirilmemesinde bu açıdan fayda vardır. Geniş bir perspektiften bakıldığında dünden bugüne elektronik, iletişim, radyo ve haberleşme konularının Kıbrıs bağlamında herkes için hayati ve stratejik öneme haiz olduğu da açıktır.

Stratejik açıdan Doğu Akdeniz’in düğüm noktasını teşkil eden Kıbrıs adası, Anadolu ve Suriye kıyılarına olan yakınlığı, Ege Denizi’nin giriş ve çıkışma etkisi ve Mısır ile Süveyş Kanalı’na olan yakınlığıyla önemli bir adadır ve Doğu Akdeniz’de jeopolitik önemine bağlı olarak Avrupa, Asya ve Afrika kıtaları arasında kilit noktadadır.

Stratejik önemi büyük olan adada Kıbrıs Türk gazeteleri özellikle 1955 yılına kadar ada sathında Braktorya isimli bir Rum dağıtım şirketi vasıtasıyla okuyucularına ulaşırken Grivas yönetimindeki EOKA’nın 1 Nisan 1955 tarihinde faaliyete geçmesiyle beraber Türk gazetelerinin dağıtımına yasaklama getirilir.

Böylece Kıbrıs Türk gazeteleri Lefkoşa dışına çıkamaz, okuyucularıyla buluşamaz, baskı sayıları düşer ve Kıbrıs Türk insanının EOKA karşısında verdiği mücadeleye gazeteler de bu şartlar altında devam ederler.

Bu dönemde Kıbrıslı Türklerin durumunu dünya kamuoyuna duyuran gazeteler arasında Halkın Sesi, Bozkurt, Hürsöz, Nacak, Cumhuriyet, Akın, Devrim, Zafer, Savaş ve Nizam gazeteleri başta gelmektedir.

Bu çalışma Kıbrıslı Rumların Grivas yönetimindeki EOKA örgütü vasıtasıyla adadaki Kıbrıslı Türkleri ortadan kaldırmayı amaçlayan Akritas Planı’nı uygulamaya koydukları 1955-1963 dönemindeki olaylara kesitsel bir bakış sunmayı amaçlanmaktadır.

Çalışmanın hazırlanması safhasında özellikle Kıbrıs Türk basınından istifade edilmiş, özellikle dönemin Kıbrıs Türk gazetelerinin olaylara bakış açıları ön plana çıkartılmıştır.

Araştırmanın tamamlanması aşamasında Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (Ankara), Kıbrıs Türk Milli Arşivi (KKTC), Kıbrıs Türk Kurumlan Federasyonu Arşivi (KKTC), İngiliz Dışişleri Bakanlığı Arşivi (Londra/İngiltere), Halkın Sesi Gazetesi Arşivi (KKTC) başta olmak üzere farklı kaynaklardan ve sözlü tarih çalışmasından istifade edilmiştir.

Şüphesiz, çalışmanın ortaya çıkması aşamasında yurtiçi ve yurtdışında pek çok devlet arşivi, kurum ve kuruluşu ziyaret etmek ve bütün bu merkezlerden istifade etmek durumunda da kaldım. Bu bağlamda başta KKTC KTMA personeline, Genelkurmay ATAŞE Arşivi yetkililerine, Türkiye’de Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi personeline, kişisel arşivlerini kullanmama müsaade eden herkese gönülden teşekkür ediyorum.

Şüphesiz en büyük ve son teşekkür yıllardır kahrımı çeken hayat arkadaşım, can yoldaşım Nuran Keser, güzel kızlarım Hazel ve Asporça ile oğlum Uğur Fatih ve torunum Ata Çakabey Oruç Reis’edir. Onların desteği, hoşgörüsü, yardımları ve perde arkasındaki muazzam lojistik altyapıları olmasa şüphesiz böyle bir araştırma da pek ortaya çıkmazdı.

Kıbrıs Türk İletişim Tarihi yanında Kıbrıs’ta iletişim tarihine de ışık tutmasını beklediğim araştırmanın bu alanda çalışmak isteyenlere de rehber olması en büyük dileğimdir. Sevgiyle kalın, dostlukla kalın ama kitapsız kalmayın.’’

 

Prof. Dr. Ulvi KESER’den

İthaf…

 

‘‘Bu araştırma Türkiye ve Kıbrıs adasında toprağı vatan yapmak amacıyla kanlarını akıtan, geriye dönmeyi asla düşünmeyen ve ebediyete intikal eden başta Türk milletinin ATA’sı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kahraman silah arkadaşlarına,

Hüsrev Gerede’den Ali Onbaşı’ya,

Ersizlerdere’nin kahraman evlatlarına,

AnnBridge’nin Özgürlük Yolu olarak ifade ettiği Küre Dağları’nda inanılmazı başaran isimsiz kadınlarımıza,

Kara Zıpkalılardan Yanni Efendi’ye Milli Mücadele’nin güzel insanlarına,

Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşundan itibaren bu bayrak ve bu vatan için mücadele ederken hayatını kaybedip şehitlik mertebesine ulaşan bütün kahramanlara, gazilerimize,

Yurt içi ve yurtdışında ve kimselerin haberi yokken terörle mücadele uğruna hayatını kaybetmiş kimi büyüğüm, kimi arkadaşım, çokça öğrencilerim olmak üzere bütün Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına,

Ayrıca Kıbrıs adasında direncin, mücadelenin sembolü olmuş, kelle koltukta ve kora kor mücadele etmiş isimsiz kahramanlara,

Aralarında canım annemin de bulunduğu bütün Kıbrıslı Türk kadınlarına,

Gururla, özlemle, hasretle, onurla “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözünü haykıranlara ithaf edilmiştir. Onlar, fazlasını da hak ediyorlar.’’

Prof. Dr. Ulvi KESER’den Yazınsal Arşivlerimize Armağan: ‘‘Kıbrıs Türk Basın Tarihi Nacak 1959 – 1963’’
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.