Bülent Fevzioğlu

Kapıların Tarihçesi “Ya Hep Ya Hiç” ve Sn. Hristodulidis’e Tepkiler…






Konu malûm, kapılar…

Ve yeni kapıların açılması konusunda, Cumhurbaşkanımız Sn. Tatar ile Rum lider Sn. Hristodulidis, dört gün önce, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Sn. Colin Stewart‘ın Lefkoşa havaalanındaki konutunda buluşarak, görüştüler.

Ancak, kapılarla ilgili bu ilk toplantıya geçmeden önce, kapıların açılmasına ilişkin tarihsel süreci bir kez daha anımsamak için, Rum haber kaynaklarından Alfanews’in tam da görüşme günü (20 Ocak) “Ledra Palas’tan Derinya’ya: Barikatların Açılışının Tarihçesi” başlığı altında topluca sunduğu gibi, anımsayalım:

 

*     *     *

   23 Nisan 2003: 20 Temmuz 1974 sonrası, 29 yıl aradan sonra ilk kez, Kıbrıslı Rumların Kıbrıs’ın kuzeyine geçişine izin verdi.

   27 Nisan 2003: İngiliz Üsleri içinde iki nokta: Mesarya ovasını kapsayan Strovilya ve Mağusa bölgesini kapsayan Pergamos.

   19 Mayıs 2003: Metehan

   30 Mart 2006:Astromerit, Lefkoşa’nın batısındaki Güzelyurt’a erişim sağlamaktadır.

   3 Nisan 2008: Ledra Caddesi

   14 Ekim 2010:Pirgos-Limnidi

   12 Kasım 2018:Derinya/ Aplıç-Lefke

 

*     *     *

   Alfanews, her iki tarafın taleplerini de şu bilgilendirme ile özetler:

Kıbrıs Rum tarafı, Kiracıköy- Eğlence arasını 8 dakikada bağlayacak olan Gazilerin açılmasını ve Dillirga sakinlerinin izolasyonunun kaldırılması için Erenköy kapısının açılmasını talep etmektedir.

Elde edilen bilgilere göre Hristodulidis, New York’taki akşam yemeği sırasında, bu talebi masaya koydu, ancak önce askerin onayının alınması gerektiğini iddia ettiği için Ersin Tatar bu talebi reddetti.

Kıbrıs Türk tarafı, geçmişte, birçok barikatın açılması için öneriler sunmuştu:

– Haspolat (özellikle ticari amaçlar için)

– Mağusa Kapısı

– Bafkapısı

– Lidinis Caddesi’nin Ledra Caddesi tarzında açılması (Eski Belediye Binası meydanının arkasında, Bandabulya’nın arkasındaki caddeye giden yol)

– Yeri’deki Eski Ledra Sokağı (Lefkoşa – Larnaka Palaios Yolu)

Özetle; 2003 yılında Ledra Palace barikatının açılmasından 2018 yılında Derinya barikatının açılmasına kadar geçen süreye ilişkin kronoloji, böyle.

 

*     *     *

Bu arada, şu ilginç noktaya da dikkat çekmek gerektiği, inancındayım:

   Kıbrıs Rum basınının kapılar konusuna gösterdiği yoğun ilgi, Kıbrıs Türk basınının gündeminde ve önceliğinde o yoğunlukta, yoktur.

Bu konu; Rum haber kaynaklarından ANTI’nin de o kadar çok dikkatini çekti ki, tam da iki liderin buluşup görüştükleri gün ve “Hristodulidis ile Tatar arasındaki görüşme, Kıbrıs Türk basınında gündemin alt sıralarında yer alıyor. “Vatan” gazetesi dışında hiçbir gazete görüşmeyi manşetten vermedi” başlığı altında, okurlarına, şu bilgiyi paylaştı:

 

*     *     *

   “Liderler görüşmesini manşetten veren “Vatan” gazetesi dışında, görüşme sadece birkaç gazetede sür manşet olarak yer almaktadır.

“Vatan” gazetesi ‘Liderler ara bölgede buluşuyor’ başlıklı haberinde görüşmeyi, görüşmenin yapılacağı yeri ve zamanı açıklıyor ve gündemde barikatların açılmasının yer aldığını belirtiyor.

   UBP’nin yayın organı “Güneş” gazetesi görüşme haberine çok küçük bir yer ayırırken, “Yeni Bakış” ve internet gazetesi “Havadis” görüşmeden çok kısa söz ediyor.

   Yine internet üzerinden yayın yapan “Kıbrıs Postası” tüm gözlerin Haspolat’ta olduğunu yazıyor ve burada bir barikat açılmasının ticarete yardımcı olacağı ve Metehan barikatındaki sıkışıklığı azaltacağı yönündeki Kıbrıs Türk tarafının görüşünü destekliyor.

   Konu, en yüksek tirajlı“Kıbrıs” gazetesinde de benzer bir şekilde ele alınırken, Tatar’ın, arabalar için ikinci bir barikat önerdiğini, Rum tarafının ise Erenköy ve Gaziköy’de transit geçişler talep ettiğini yazdı.”

 

*     *     *

Ve gelelim toplantı günü, Rum lider Hristoduludis’in taleplerine:

   Politisnews, Sn. Hristoduludis’in, Cumhurbaşkanımız Sn. Tatar’a paket halinde sekiz öneri sunduğunu kaydeder ve bu önerilerini de şöyle sıralar:

   1)Haspolat’ta geçiş noktasının açılması

   2) Gazilerde geçiş noktası oluşturulması (Haspolat ile eş zamanlı olarak)

   3) ve 4. Akıncılar ve Erenköy’de kontrol noktası olmayan geçit veya yolların oluşturulması

   5)Pile anlaşmasının uygulanması

   6)Kayıp şahıslar için bir Hakikat Komisyonu kurulması

   7)Gençler için iki toplumlu bir komitenin kurulması

   8)Sivil toplum üyeleri tarafından Kıbrıs sorununa ilişkin bir danışma komitesi kurulması.

 

*     *     *

Önerilerin sahibi Sn. Hristoduludis’e gelince…

Rum lider bu toplantıya, “Ya Hep Ya Hiç” dayatması ile gitti…

Yani Sn. Tatar bu sekiz maddelik paket içerisinden bir veya ikisini kabul etse bile, bu kabul, Sn. Hristoduludis’e yeterli değildir!

Ne diyor Alfanews?

   – “Nikos Hristodulidis, Ersin Tatar’dan, önerilerin tamamını kabul etmesini istiyor. Yani Hrtistodulidis’in sunduğu öneriler “8 öneriden 1’ini seçiyorum ilerleyelim” şeklinde değildir.

Ve elbette Sn. Tatar böyle bir dayatmaya, emrivakiye elbet gelmez, gelmedi de…

Çünkü böyle bir tutum ve davranış, “görüşelim, konuşalım, tartışalım” değil, bizatihi Sn. Hristoduludis’in de daha masaya oturur oturmaz “Ya Hep Ya Hiç” diyerek kendini / kendilerini halâ daha ’74 öncesindeki güçle kabul etmesinin bir göstergesidir…

 

*     *     *

Kıssadan hissesi…

Kapılar konusunun tarihsel süreci ve gelmiş olduğu şimdiki nokta, buraya kadar.

Bırakınız Sn. Tatar’ın böyle bir dayatmaya nasıl bir karşılık verdiğini, bakınız ne diyor, Rum Yönetimi Dışişleri Eski Bakanı Sn. Markulli;

   – “Ya hep ya hiç” tavrı, kabul edilemezdir.”

Astra radyosuna konuşan Dışişleri Eski Bakanı, “Hristodulidis’in ‘take it orleave it’ diyen Rauf Denktaş mı olduğunu, yoksa söylediği gibi süper güç olduğumuzu ve kararları bizim verdiğimizi mi göstermek istiyor?”

Bu arada; AKEL Genel Sekreteri Sn. Stefanos Stefanu da Astra Radyosu’na yaptığı açıklamada, şöyle diyor:

   – “AKEL, ‘ya hep ya hiç’ yaklaşımının sürece yardımcı olmayacağını, sürecin ilerlemesini istemeyen Tatar’a bir bahane sunacağını düşünmektedir. Elbette barikatlar konusunda mütekabiliyet gerekiyor, ancak müzakerelerin yeniden başlamasını kolaylaştırmak için dikkatli olmalıyız.”

Eeee, lütfen yani, dikkatli olunuz biraz!

Satır aralarınızda da öyle, Sn. Tatar’a parmak sallamayı ihmal etmemekle de olmuyor gayrı…

Baf yöresinden Karkot, Limasol toprağından Garilli, Lefkoşa’da ise Kanlı / derelerinin suları, çok köprüler eskitti, 60 küsur yıldan beri!

 

Kapıların Tarihçesi “Ya Hep Ya Hiç” ve Sn. Hristodulidis’e Tepkiler…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.