Bülent Fevzioğlu

İki Lord Bir Kont!






Her geçen gün biraz daha fazla seviyorum eski kitap, dergi ve gazete koleksiyonlarının o müthiş okyanusunda kulaç atmayı…

Üzerinize çarpan her dalga, sizinle İlgili bir başka tarihi belgeyi taşıyor size…

Bilmediğiniz, bilip de unuttuğunuz, fakat hep bilmeniz ve hatırınızda tutmanız mutlak gerekli olan “Tarihi Belgeler” vardır onlarda…

Yaşadığınız coğrafya üzerindeki varoluşunuzun ya da olamayışınızın nedenleriyle sonuçlarının kimi önemli fotoğraflarını, normal kâğıt renklerini çoktan yitirmiş ve biraz da kendine özgü fakat rahatsız edici olmayan, inadına kendine çeken ekşimsi bir koku kazanmış o toprak sarısı sayfalar arasında bulabilirsiniz…

Geçmişe ait bulduğum böyle iki fotoğrafı yanyana koyduktan ve altyazılarını okuduktan sonra, bir soru sordum kendime:

 

*     *     *

Lord Gurzon’un sözlerini duymazlıktan gelen Birleşmiş Milletler, Selvyn Loyd’un korkularına yıllar sonra haklılık kazandırmadı mı?’’

 

*     *     *

Bana böyle bir soru sordurtan Lord Gurzon ile Selvyn Loyd’un fotoğraflarına birlikte bakalım…

 

*     *     *

   Birinci fotoğraf:

Tarih: 12 Aralık 1922.

Yer: Lozan Konferansının Yapıldığı Toplantı Salonu.

Dönemin, İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Gurzon tutanaklara geçen konuşmasında (Kıbrıs’la ilgili) şunları söylüyor:

 

*     *     *

– “Ecnebi bir nizam altında, bilhassa ırk ve din farkları ile ahalinin diğer kısmından ayrı olanların, mevcudiyet ve emniyetlerini müemmen münasip teminat elde etmesi, öyle bir büyük esastır ki buna kimse itiraz edemez.

Bu esas, Avrupa Muahedelerinin birçoğuna dercedilmiştir.

Ve bu muahedeye de dercedilmelidir.

Bu alâkaların hiç birinin itiraz edemeyeceği bir keyfiyettir.

Eğer Hıristiyan ekalliyetler himaye olunmak lâzım geliyorsa, Müslüman azınlıkların da himaye edilmeğe müstahak olmalarını teemmül ediyorum.

Diğerinden daha ziyade hakkı emniyeti olan bir din yahut bir ırk yoktur.

Türkiye, gerek Anadolu’daki Hıristiyan azınlıklarına ve gerek başka yerlerde Müslüman azınlıklarına şamil olsun, ekalliyetlere nezaret hususunda ameli bir surette doğrudan doğruya sahibi rey olacaktır.”

 

*     *     *

İkinci Fotoğraf:

Tarih: 20 Ağustos 1954.

Yer: Birleşmiş Milletler Genel Kurulu.

Kıbrıs, Yunanlılar tarafından “Bir Mesele” olarak ilk kez Kurul’a sunulur ve bu tarihi izleyen günlerde görüşmelere geçilir.

İngiliz delege Mr. Selvyn Loyd, Ge­nel Kurul’un 477’nci toplantısında tutanaklara geçen uzun konuşmasının 137. Paragrafında, şunları söyler:

 

*     *     *

– “Türkçe konuşan Müslüman Kıbrıslılar, Enosis’e şiddetle muhaliftirler.

Ne denilirse denilsin, mem­nuniyetle zikredilecek bir husus vardır ki o da Kıbrıs şimdiye kadar muhtelif etnik gruplar arasındaki mücadelelere sahne olmamış ve bu konuda ıstırap çekmemiştir.

Bu Türkçe konuşan Müslüman 100 bin kişilik topluluk, tıpkı Rumca konuşan halk gibi ve onun kadar, kendi dini inanışlarına bağlı bulunmaktadır ve ayrıca Türkiye ile mevcut ırki ve kültürel rabıtalarına müdriktir.

Müftüsü, dini müesseseler ve vakıfları ile tamamen mütesanit ve yekpare bir Müslüman topluluğu teşkil eden bu grup, adanın iktisadi inki­şafında ehemmiyetli bir rol oynamakta ve Kıbrıs’ta faal bir teşrii hayatın tesisi hususundaki harekete muzaheret etmeğe hazır bulunmaktadır.

Biraz evvel söylediğim gibi, Kıbrıs’ta etnik topluluklar arasında şimdiye kadar bir mücadele olmamıştır.

Meseleyi gündemde tutmak suretiyle Genel Kurul, hakikaten, böyle bir mücadelenin meydana gelmesini mi arzu ediyor?’’

 

*     *     *

İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Gurzon, Lozan’da dikkat çekti:

– Eğer Hıristiyanlar korunacaksa, Müslümanlar da korunmalıdır!

Gurzon’dan 32 yıl sonra Selvyn Lord, Birleşmiş Milletlere sordu:

– Genel Kurul, Kıbrıs’ta savaş mı istiyor?

 

*     *     *

Selvyn Lord’un, Birleşmiş Milletler’e yönelik bu ağır itham taşıyan sorusundan 81 gün gibi kısa bir süre sonra (9 Kasım 1954) Grivas, gizlice Kıbrıs’a çıkar.

Sonrası, herkesçe malûm…

Herkesçe malûm “Kanlı” bir 10 yıl geçer ve Lord Gurzon’un tee Lozan’dan yaptığı “Müslümanlar da korunmalıdır” uyarısını, başta Birleşmiş Milletler olmak üzere hiç kimse dikkate almaz.

Selvyn Lord’un“…Kıbrıs’ta etnik topluluklar arasında şimdiye kadar bir mücadele olmamıştır. Meseleyi gündemde tutmak suretiyle Genel Kurul, hakikaten, böyle bir mücadelenin meydana gelmesini mi arzu ediyor?” sorusundan tam 10 yıl sonra da Birleşmiş Milletler 4 Mart1964 tarihli bir kararla Kıbrıs’a Barış Gücü göndermek “Zorunda!’’ kalır…

Yani bir başka deyişle; (Kendine ayırdığı üsleri bir yana) 1960 – Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluşu ile adadan ayrıldı gibi görülen İngiliz, dört yıl sonra ve bir başka şapka altında yeniden Kıbrıs’a girer…

Geride kan, zulüm ve acı…

 

*     *     *

Kıssadan hissesi:

– Kıbrıs için, “İki Lord” uyarısının ardı, “bir Kont” Drakula fırtınası, sonrası!

Günümüze de gelirsek…

Hani şu Türklük, Müslümanlık, Türkiyelilik – Kıbrıslılık tartışmasına…

İngiliz delege Mr. Selvyn Loyd, ne diyor tee 70 yıl evvelden, BM Genel Kurulu’nda?

– “Bu Türkçe konuşan Müslüman 100 bin kişilik topluluk, tıpkı Rumca konuşan halk gibi ve onun kadar, kendi dini inanışlarına bağlı bulunmaktadır ve ayrıca Türkiye ile mevcut ırki ve kültürel rabıtalarına müdriktir.’’

 

İki Lord Bir Kont!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.