Bülent Fevzioğlu

Dünün Sığınakları Yarının Kültür – Sanat Müzeleri…






Yeni cumhurbaşkanlığı yerleşkesiyle birlikte, tee 62 yıl önce, garajında, efsanevi Bayrak Radyosu’nun da kurulduğu cumhurbaşkanlığı eski konutunun geleceği için, çok güzel düşünceler, üretilmekte…

Ve yine;1960 yılında, birçok sahnesi Mağusa ve Lefkoşa’da çekilen ünlü Exodus filmine de ev sahipliği yaptığı bilinen cumhurbaşkanlığı eski konutu için ne demişti Sn. Tatar?

   – “Temennim; Kıbrıs Türk siyasi hayatı içerisinde birçok tarihsel olaya göz tanıklığı yapmış olan ve içerisinde iki büyük liderimizin, Dr. Fazıl Küçük’le kurucu cumhurbaşkanımız Sn. Rauf Denktaş’ın büyük anılarını taşıyan bu konutun bir müze haline getirilerek geleceğe de taşınmasıdır.”

Aynı şekilde; Lefkoşa Belediye Başkanı Sn. Harmancı da yeni yerleşkeyle birlikte hizmet süresini tamamlayan Cumhuriyet Meclisi eski binası için şu değerlendirmede bulundu:

   – “Lefkoşa’nın tam kalbinde, tarih kokan bir hazine. Bu eşsiz yapı, şehrimizi ziyaret eden turistlerin uğrak noktası olabilecek muhteşem bir konumda. Peki, bu binayı neden hep birlikte şehrimizin geleceği için değerlendirmeyelim? Bu bina, sadece Lefkoşa için değil, ülkemiz için bir turizm ve kültür hazinesi olabilir.”

Bence, çok haklı.

Neden olmasın ki?

Ve belli ki Sn. Harmancı, bu müze konusu üzerinde o kadar çok düşündü, sordu soruşturdu ve araştırdı ki, sosyal hesabından yapmış olduğu paylaşımında müze hayaline değinirken, hayaline ilişkin önerilerini de beraberinde getirmektedir:

   * Kent Müzesi: Şehrimizin tarihini, kültürünü yaşatan bir müze. Sadece geçmişin sergilendiği bir alan olarak sınırlı kalmayan, şehrin hafızasının yaşayan bir parçası olan müze.

   * Bilim ve İnovasyon Alanı: Gençlerimizi, bilimle buluşturacak bir merkez.

   * Gençlik Merkezi: Sanat, müzik ve etkinliklerle dolu bir buluşma noktası.

Ne diyoruz sıklıkla?

   Keşke… Keşke bu güzel hayal, en erken zamanda hayata geçse…

Muhteşem olur…

 

*     *     *

Bir yanda; Cumhurbaşkanı Sn. Tatar’ın cumhurbaşkanlığı eski konutunun müze olması yönündeki, dilek ve temennisi…

Bir yanda; Lefkoşa Belediye Başkanı Sn. Harmancı’nın da bir kent müzesi yapılması için peş peşe öneriler sıraladığı, Cumhuriyet Meclisi eski binası…

Lefkoşa’da bu güzel düşünce, öneri ve temenniler konuşulmaya – tartışılmaya başlarken, gelelim Mağusa’ya…

Çünkü Mağusa; Lefkoşa için düşünülen ve önerilen kültürel sergi alanı ve müze fikrini hayata, kazandırmıştır bile…

Başta, Mağusa Belediye Başkanımız Sn. Süleyman Uluçay olmak üzere; Mağusa’ya gönül vermiş çok değerli arkadaşlarımızın düşünsel katkı ve emekleri ile bu yönde çok değerli adımlar atılmış, atılmaya da devam edilmektedir.

Bu adımlardan ilki; Venedik, Lüzinyan ve Cenevizlilerden günümüze değin gelen tarihi surlar üzerinde yer alan burçlardan birinde, “Diacora Burcu”nda yapılan restorasyon sonrası geçtiğimiz ay açılan sergi mekânıdır.

Özellikle, Venedik dönemi savunma mimarisinin önemli örneklerinden biri olan “Diacora Burcu”, uzun ve titiz bir çalışma sonrasında, Gazimağusa Belediyesi ve Mağusa Kent Müzesi işbirliğinde, kentin tarihini anlatan muhteşem bir sergileme alanına dönüştürüldü.

Bu tarihsel alan, 1974 öncesinde ve 74’te, “6 Numaralı Mazgal” olarak kayıtlara geçen bir alandır.

Tarih içerisinde bir tarih olarak, kentsel öyküsüne, kısaca değinmek istiyorum…

 

*     *     *

1955 ve sonrası çatışmalı olaylar başladıktan ve TMT de kurulduktan hemen sonra, tarihi surların yer altında bulunan çok büyük korunak alanları, dönemin “Mağusa Sancağı”na bağlı Mücahitler tarafından temizlenerek, olası bir güvenlik ihtiyacı anında kent halkının sığınağı haline getirilmişlerdi…

Ve bu ihtiyaç, Makarios’a yönelik 15 Temmuz 1974 darbesi ile gerçeğe dönüştü…

Yalnızca Mağusa’nın kadın, çocuk ve yaşlı sivil sakinleri değil, Mağusa’ya komşu olan Baykal, Sakarya ve Karakol nüfus da kale içerisine taşınarak, yaklaşık bir ay boyunca bu yeraltı mazgal – sığınak korunaklarda yaşam mücadelesi vererek, savaşın bitmesini beklemişlerdi…

İşte o sığınaklardan biri de elli yıl sonra şimdi, kültürel bir sergi mekânına dönüştürülen “Diacora Burcu” altındaki “6 Numaralı Mazgal”dı…

 

*     *     *

Mağusa’da, kültür turizmine kazandırılan ya da kazandırılması için büyük bir ilgi ve hassasiyet gösterilen, yalnızca o da değil…

Örneğin; yine Mağusa Belediye Başkanı Sn. Süleyman Uluçay’ın öncülüğünde ve Güvenlik Kuvvetler Komutanlığı’mızın da desteği ile kent tarihine kazandırılması çalışmalarına devam edilen “Baykal Tüneli” de yakın zamanda açılacaktır.

Günümüzde, “Çağdaş Belediyecilik” denen, artık, yalnızca çöp toplamak, sokak lâmbalarını değiştirmek, yıpranan asfaltları yamalamak ya da yenilemek, bordür taşlarıyla kaldırım yapmak anlayışından, ibaret değildir…

Diğer kent belediyelerimizde de var mı, bilmiyorum…

Meselâ Mağusa Belediyesi’nin; yanılmıyorsam en uzun süre başkanlık görevinde bulunan Sn. Oktay Kayalp döneminden başlamak üzere, belediye haber ve fotoğraflarını iki ayda bir sütunlarına taşıyan, “Mağusa Kent Gazetesi” var

Arşive tutkun bir Mağusalı olarak, yayınlandığı zaman bir nüshasını mutlaka alıp saklıyor, biriktiriyorum…

Mağusa’daki güzel ve övgüye değer kentsel çalışmalar, yalnızca “Diacora Burcu” altında açılan sergi mekânı ya da diğer bir adı da “Kurtuluş Tüneli” olan “Baykal Tüneli”nin turizme kazandırılacağıyla da sınırlı değil…

Meselâ şu haber, ne kadar da güzel:

 

*     *     *

– “Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen ve UNDP tarafından uygulanan Kültürel Miras Teknik Komitesi projeleri olan Aşağı Maraş bölgesindeki Agia Paraskevi Kilisesi ve Suriçi’nde Lâtinler’den kalma Aziz George Kilisesi’nde devam eden restorasyon çalışmalarını, yerinde inceledi.

Başkan Uluçay’a, Kültürel Miras Teknik Komitesi Eş Başkanı Ali Tuncay, Mağusa İnisiyatifi Aktivisti Dr. Okan Dağlı, Gazimağusa Belediyesi Kaleiçi Restorasyon ve Kültürel Miras Sorumlusu Hüseyin Küçüksu ile restorasyonu nişçiliğini yürüten firma yetkilileri eşlik etti.

Başkan Uluçay, ülkenin tarihi değerlerine, gelecek nesillere aktarılması adına sahip çıkılmasının önemli olduğunu vurgulayıp, ilk günden beri bu konu ile ilgili hassasiyetin aynı olduğunu ve bu yönde adımlar atıldığını kaydetti.”

 

*     *     *

Kıssadan hissesi mi?

   Dünün; kan, barut ve ölüm fırtınalarına göz tanıklığı yapmış olan mazgal ve sığınakları, yarının kültür – sanat müzeleri, olma yolunda…

Bundan öte, hisse mi olur?

Cumhurbaşkanımız Sn. Tatar ile Sn. Harmancı’nın hayallerinin de bir an önce Lefkoşa’da hayat bulmasını içtenlikle desteklerken, bir Mağusalı olarak, Belediye Başkanımız Sn. Süleyman Uluçay’a ve çalışma arkadaşlarına da kendim ve kentim adına, teşekkür ederim…

 

Dünün Sığınakları Yarının Kültür – Sanat Müzeleri…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.