Bülent Fevzioğlu

CUMHURİYETİN İLK 100 GÜNÜ… (5) (15 Kasım 1983 – 24 Şubat 1984)







   Tarih: 19 Kasım 1983.

Türkiye Cumhurbaşkanı Kenan EVREN, Kuzey Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bağımsızlık kararının ve Türkiye’nin bu cumhuriyeti tanıma kararının geri alınmasını isteyen ABD Başkanı Ronald REAGAN’ın özel temsilcisi Donald RUMSFELD’le yaptığı görüşmede, düşüncelerini şöyle açıklar:

 

*     *     *

(Kenan EVREN)

   –  ‘‘Böyle bir kararın Türkiye tarafından geri alınması, söz konusu olamaz.” 

 

*     *     *

Aynı gün (19 Kasım 1983), Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Sn. Nazmi AKIMAN’ın basına yansıyan açıklamasında da Güvenlik Konseyi’nin kararına ilişkin, çok net bir yanıt vardı:

 

*     *     *

(Nazmi AKIMAN)

   – ‘‘Türkiye’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımasıyla ilgili kararının ve görüşlerinin, Güvenlik Konseyi’nden çıkan kararla birlikte değişmesi beklenemez, beklenmemeli.’’

 

*     *     *

Bu arada; Londra’da, İngiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey HOWE ve New York’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de CUELLARile görüşmelerde bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı İlter TÜRKMEN, her iki görüşmesinden sonra basına yaptığı açıklamasında Türkiye’nin kararını şu sözlerle açıklar:

 

*     *     *

(İlter TÜRKMEN)

   – ‘‘Bağımsızlık kararının geri alınması, söz konusu olamaz.

   Umut ederim, zamanla mantık, Kıbrıslı Rumlara hâkim olur…

   Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Perez DeCUELLAR’la da ‘Zamanı geldiğinde Kıbrıs’ta barışın sağlanması ve görüşmelerin başlatılması gereği’ üzerinde mutabık kaldık’’

 

*     *     *

Türkiye’nin; Ankara, New York ve Londra üçgeninde yoğun diplomatik temasları sürerken, Kuzey Kıbrıs’ta da Başbakan Vekili Nejat KONUK, Güvenlik Konseyi kararının geçersiz olduğunu belirtir, şöyle der:

 

*     *     *

(Nejat KONUK)

   – ‘‘Hiçbir organın kararı, bizi, barışa giden yoldan, siyasal kimliğimizi belirleyen karardan alıkoyamayacaktır.’’

 

*     *     *

   Tarih: 20 Kasım 1983.

Bağımsızlık ilânıyla birlikte Türkiye, yüzünü, İslâm ülkelerine döner ve yoğun bir diplomatik süreç başlatır…

Bu arada; Türkiye Dışişleri Bakanı İlter TÜRKMEN de Washington’da, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald REAGAN’la yaptığı görüşmede, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilhakının söz konusu olmadığı ve olmayacağı yönünde güvence verir.

 

*     *     *

(Ronald REAGAN)

   – ‘‘Bağımsızlık kararını üzüntüyle karşıladık…

   Ancak, Türkiye’nin öneminin de, idraki içerisindeyiz.’’

 

*     *     *

Türkiye’nin, Amerika Birleşik Devletleri için ne denli önemli olduğu, aynı gün Beyaz Saray’dan yapılan bir açıklamayla da, desteklenir…

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, özetle, şu bilgiler yer alır:

 

*     *     *

(Beyaz Saray’dan Açıklama)

   – ‘‘Kıbrıs Rum yönetimi; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilânı ve bağımsızlık kararının değiştirilmesi için Türkiye’ye baskı yapılmasını ve bu kararlar değiştirilmedikçe de toplumlararası görüşmelere başlanılmaması yönünde, Beyaz Saray’a öneriler sunmuştur.

   Bu öneriler, Başkan Ronald REAGAN ve yönetimi tarafından benimsenmemiş, reddedilmiştir…’’

 

*     *     *

Bir başka öneri ve ret haberi de kısa adı AET olan Avrupa Ekonomik Topluluğu’ndan gelir.

Yunanistan, AET’ye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne karşı zorlayıcı ekonomik yaptırım uygulanması önerisinde bulunur… AET, bu öneriyi benimsemez, reddeder.

Dönemin, Demokratik Halk Partisi Genel Başkanı, Milletvekili ve Cumhuriyetin İlânı ile Bağımsızlık Kararı’nda imzası bulunan Sn. İsmet KOTAK, kendisiyle- 2016 yılı içerisinde yaptığım özel bir söyleşide, şu değerlendirmede bulunur:

 

*     *     *

(İsmet KOTAK)

   – ‘‘Yunanistan ve elbette Kıbrıs Rumları kendi lobileri vasıtasıyla, özellikle dünyada yaygın şekilde faaliyet gösteren AHEPPA kanalıyla çeşitli merkezleri ve teşkilâtları baskı altına aldırmaya, devam ettirdi.

   Bunlardan bir tanesi de o zaman AET dedikleri, şimdiki Avrupa Birliği olayıdır.

   Yunanistan, özellikle ağır yaptırımlar kararı aldırtmaya kalktı ama Avrupa Birliği’nden bu karar geçmedi.

   Geçmedi de ne oldu?

   İşte bugün ayakta duran Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve yurttaşları biliyor ki Avrupa Birliği bal gibi Rumların ve Yunanlıların tahrikleri ile ambargo uygulamaktadırlar ve bu ambargo o gün bugündür, kaldırılmış değildir.

   1963’te, Kıbrıs Cumhuriyeti devletini gasp edenlerin kararlarına Avrupa Birliği kalkıp hem Avrupa Birliği üyeliğine almıştır Rumları hem de onların tarafından alınmış olan ambargo kararlarını da uygulamaktadır.

   Bu acı olay, halen süregelmektedir…

   İşte günümüze baktığımızda, Ticaret Tüzüğü’nü kabul edeceklerini ve güya Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının dünyayla ticaretine serbesti getireceklerini söylüyorlar, ancak gelen haberler gösteriyor ki biz yanılmadık.

Avrupa Birliği Kulübü’nün üyesi olan Rumlara bakarak, bu Ticaret Tüzüğü’nün kararını alabilecek yapıda ve konumda değildir, Avrupa Birliği.’’

 

*     *     *

   Tarih: 23 Kasım 1983.

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de CUELLAR’la görüşen Kıbrıs Rum Yönetimi lideri KİPRİANU, basına, ‘‘Bağımsızlık kararı geri alınmazsa, sorunun çözümünde herhangi bir gelişme olması olanaksızdır.” şeklinde, açıklamada bulunur.

Bu açıklamanın karşı yanıtı, Başbakan, Sn. Mustafa ÇAĞATAY’dan gelir:

 

*     *     *

(Mustafa ÇAĞATAY)

   – ‘‘20 yıllık bir bekleyişten sonra siyasi statüsünü saptayan halkımız, KİPRİYANU veya başka örgütler öyle istiyor diye bu kararı asla geri almayacaktır…

KİPRİYANU, yeni devlet statüsünü ve halkın kararlılığını dikkate aldığı takdirde Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm, bulunabilir.” 

 

*     *     *

Cumartesi günkü köşe yazımızda, devam etmek üzere…

 

CUMHURİYETİN İLK 100 GÜNÜ… (5) (15 Kasım 1983 – 24 Şubat 1984)
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.