Bülent Fevzioğlu

Cumhurbaşkanı Sn. Tatar ve İngiliz Parlamentosunun Koridorları…






Bugün, 16 Eylül 2024.

Bir hafta önce; 9 Eylül günü Cumhurbaşkanı Sn. Tatar, “Kuzey Kıbrıs için Özgürlük ve Adalet Kampanyası”nın özel daveti üzerine, Londra’ya gitti.

Bu özel davet, ilk kez olmuyor.

Çok değil, daha iki ay kadar önce, 2 Temmuz (2024) günü Sn. Cumhurbaşkanı aynı davetle yine Londra’ya gitmiş ve Westminster’da, “Kuzey Kıbrıs İçin Özgürlük ve Adalet Kampanyası”nın düzenlediği resepsiyonuna katılmıştı.

Parlamenterler, işadamları, bazı büyükelçiler, akademisyen ve düşünce kuruluşları ile sivil toplum dernek temsilcilerinin de yer aldığı bu resepsiyonda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Sn. Tatar, Kıbrıs Türk halkının egemenlik haklarına saygı gösterilmesi ve izolasyonların kaldırılması gerektiğini belirterek, Kıbrıs adasında iki devletin çeşitli alanlarda yapacağı işbirliklerinin bölgenin yararına olacağını ve bölgeye sürdürülebilir bir barış ve istikrar getireceğine dikkat çekmişti.

 

*     *     *

Sn. Cumhurbaşkanı, bir hafta önceki Londra temasları kapsamında ilk olarak İngiltere Kıbrıs Türk Ticaret Odası (CTCC UK) yetkilileri ve bazı sivil toplum temsilcileriyle görüştü.

Sonraki programı içerisinde de sırasıyla;

– Birleşik Krallık Parlamentosu KKTC Dostluk Grubu üyeleri tarafından düzenlenen yuvarlak masa toplantısına katıldı.

-Birleşik Krallık Parlamentosu Thames Pavilion bölümünde yapmış olduğu konuşması yoğun ilgi görürken, dinleyicileri arasında İşçi, Muhafazakâr ve Liberal Demokrat Parti’den Milletvekilleri, Lordlar, çeşitli ülkelerden Büyükelçiler ve sivil toplum örgütlerinden temsilciler vardı.

– Martin Daubney’nin sunuculuğunu yaptığı GB News’un canlı yayın programı ile Dominic O’Connell’in sunduğu Times Radyo yayınına katılarak önemli açıklamalarda bulundu.

 

*     *     *

İşte, Sn. Tatar’ın bu yoğun programı içerisinde her şey bir yana, adalı komşularımızın siyasi elitini en çok, “Kıbrıs Sorununun 60 Yılı” başlıklı etkinlik çokça rahatsız etti.

Neden?

Çünkü bu etkinlik; Holbeach’li Lord Taylor ve “Kuzey Kıbrıs İçin Özgürlük ve Adalet Kampanyası” tarafından İngiliz Parlamento Binası’ndaki The Pavilion‘da gerçekleşti!

Dahası; bu etkinliğe parlamenterler, büyükelçiler, düşünce kuruluşu temsilcileri, Birleşik Krallık basın mensupları, iş dünyası ve sivil toplum temsilcilerinin katıldığı da görülünce, kaynadı kazan!

 

*     *     *

Ne diyor manşetinde, Rum yayın organı Sigmalive?

– “Ersin Tatar’ın İngiliz Parlamentosunun koridorlarında bu kadar rahat dolaşabilmesi, oldukça şaşırtıcı…”

Ve bu başlık altındaki haber, şöyle devam ediyor:

– “Ersin Tatar,“Kıbrıs Sorununun 60 Yılı”konulu bir etkinliğe katılmak üzere Birleşik Krallık’a gitti.

Söz konusu etkinlik, Lord Taylor tarafından düzenlenen bir etkinlikti ve İngiliz Parlamentosu’nun bir salonunda gerçekleşti.

Ersin Tatar’ın İngiliz parlamentosunun koridorlarında bu kadar rahat dolaşabilmesi ilk bakışta oldukça şaşırtıcıdır.

Kıbrıs Türk tarafının propagandasını yaymak için İngiliz parlamentosu içinde papağanlar bulduğu elbette biliniyor, ancak bu, “yasadışı oluşumun” çeşitli şekillerde varlığını sürdürmesine izin veren genel İngiliz anlayışının bir göstergesidir.

İngiliz Hükümeti KKTC’yi tanımıyor ve Ersin Tatar’ın İngiliz Parlamentosundaki varlığı, KKTC’nin tanındığı anlamına gelmiyor.

Yine de İngiliz Parlamentosu Başkanı’nın Tatar’ın orada bulunmasına izin vermiş olması bir anlam ifade etmektedir.”

 

*     *     *

Haberin sonrası, daha da ilginç.

Şöyle devam ediyor:

 

*     *     *

– “Sigmalive’in Londra muhabiri Isaak Karpidis’ten bu konuda yardım istedik ve biraz araştırma yaptıktan sonra bize, geçmişte Çin Büyükelçisinin İngiliz Parlamentosundaki bir etkinliğe katılmasının yasaklandığına dair bir haber gönderdi.

İngiltere’nin garantör olduğu “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin topraklarını işgal eden ve Kıbrıs Cumhuriyeti’ne meydan okuyan” Ersin Tatar için aynı muamelenin söz konusu olmadığı açıktır.

Bu yaşanan olay ironik ve trajiktir.”

 

*     *     *

Nedir trajik olan?

Geçmişte Çin Büyükelçisine yasaklanan parlamento salonu, Ersin Tatar’a niye açıldı!

Buna bile tahammülleri, yok işte…

Ve bu tahammülsüzlerle mi masaya oturulup, çözüm üretilecek?

 

*     *     *

Sn. Tatar’ın Londra’da olduğu günlerde, Rum yönetimi başkanı Sn. Hristodulidis de Birleşik Arap Emirlikleri’ne giderek, Abu Dabi’de Devlet Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile bir görüşme yapmıştı.

Ve yine, bir başka Rum kaynaklı haber:

– “Hristodulidis’in; 21 Eylül’de New York’a gitmesi, 23 Eylül’de BM Genel Sekreteri AntonioGuterres ile görüşmesi ve New York saatiyle25 Eylül sabahı da BM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapması bekleniyor.”

Yani, şöyle diyor Rum siyasi eliti:

– “Biz gideriz, biz görüşürüz, bize tamam da, sana “Cısss” Tatar!”

 

*     *     *

Kıssadan hissesi:

Bir masaya oturmak, konuşmak ve var olan sorunlara çözüm aramak yolunda, önce örtük olan kapıları açmak ve o oturulacak masanın bulunduğu yere varmak için de koridorlardan geçmek gerek…

Kapılar hep örtük, koridorlarında yürümek hep yasak olduğu sürece, o masaya nasıl varılacak, nasıl oturulacak?

Koridorları yasaklayanların “masaya gel” daveti, saçmalıktan ibaret…

Cumhurbaşkanı Sn. Tatar ve İngiliz Parlamentosunun Koridorları…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.