Kıbrıs Türk yazınının ve yayınının son 30 yılında, önemli bir imzadır Sn. Ulus IRKAD.
Sürekli okuyan, araştıran, yabancı kaynaklardan yapmış olduğu çevirilerle yazın arşivlerimizi önemli bilgi ve belgelerle besleyen – bilinen bir imza…
Ve araştırma, çeviri, öyküler derken, geçtiğimiz hafta içerisinde okurlarına sürpriz yaparak, ilk kez bir romanını yayımladı.
‘‘Dr İhsan Ali ve Baflıların Romanı; Afrodit’in Köpüklerinde Kaybolanlar”adını taşıyan 390 sayfalık roman, genelde, Kıbrıs Türk sosyal yaşam tarihi içerisinde bir zaman yolculuğunda yürürken, özelde, adından da anlaşılacağı gibi ‘‘Baflıların Romanı’’…
Sn. Ulus IRKAD
Kimdir?
‘‘1957 yılında Baf’ta doğdu. İlkokulu Baf Gazi İlkokulu’nda ortaokulu Baf Kurtuluş Lisesi’nde Liseyi ise Lise ikiden sonra 1974 yılında savaştan dolayı esir düştüğü için Mağusa Namık Kemal Lisesi’nde tamamladı.
1976 yılında liseden mezun olduktan sonra Öğretmen Koleji’ne girdi.
1979 yılında Öğretmen Kolleji’nden mezun oldu.
1980 yılında askerlikten sonra öğretmenliğe başladı.
Mağusa Şehit Osman Ahmet İlkokulu ve Gazi ilkokullarında görev yaptı.
İngiltere ve ABD’den burslar kazanıp o ülkelerde birçok defa bulundu. Ondan fazla kitap yazdı. ABD’de kitabı yayımlandı. Kuzey Kıbrıs’ta da araştırma kitapları basıldı.
Birçok ülkede makale ve öyküleri yayınlandı. Bu konuda birçok ödül kazandı. CNN Türk’te senaryosunu yazdığı bir dökümanter filmi yayınlandı.
2000-2003 tarihlerinde Eğitimde Master ve 2004-2022 yılları arasındada aynı alanda doktora yaptı. Şu anda bitirmiş olduğu, “Dr. İhsan Ali ve Baflıların Romanı; Afrodit’in Köpüklerinde Kaybolanlar” romanı, en son kitabıdır.
2017 yılından beri öğretmenlikten emeklidir.
Boş zamanlarında bol bol okumakta ve yazmaktadır.’’
İlk Romanı:
“Afrodit’in Köpüklerinde Kaybolanlar”
Çok değerli araştırmacı – yazar Sn. Ulus IRKAD; okurları karşısına ilk kez romanıyla çıkarken, kendisiyle yaptığım ayaküstü sohbette, duygu ve düşüncelerini şöyle paylaşır:
* * *
‘‘Şimdiye kadar hep öykü yazdım ve ne yazık ki uluslararası ödül kazanmalarına rağmen öykülerim için bir kitap çıkaramadım. Şimdiye kadar 10’un üzerinde basılmış kitabım var ama herkesin de bileceği gibi artık kitap çıkarmak eskisinden daha da zor. Maddi olarak bir külfet… Dolayısıyla matbaalara “kârı sizde kalmak üzere lütfen bana da kitap çıktıktan sonra bir veya birkaç yüz tane kitap verin” diyoruz. Sanırım Kıbrıs’ta, bilhassa Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan yazarların çoğu böyle.
Belki günün birinde bizim de ya Belçika veya Danimarka veya bir Kuzey Avrupa ülkesi gibi devletimiz de bize kitap basmakta yardımcı olur diye, dileyelim. Pek tabi ki bu şartlar altında kitaplarımızı basmayı kabul eden yayınevleri ve de matbaacılara da buradan bir şekilde teşekkür etmek isterim. Çünkü dediğim gibi bizim ülkemizde kitap çıkarmak çok zor.
Gelelim romanıma; romanım 1950’li yıllardan itibaren o yıllarda yaşayan Rum-Türk Baflıları, ilginç yaşantılarını belli ekzantrik kişilikleri ve de elbette popüler olup halk arasında sevilen insanları ele aldığı gibi 1950 ve 1974 arasında yaşanılanları, siyasal ve de kültürel faaliyetlerle, yaşanılan aşklardan tutun da acı olayları, çok büyük bir yoğunluk içinde halkın tüm yaşantısını ele almakta.
Tabii ki her iki tarafta yapılan hataları, yanlış politikaları,özgürlüklere ve de düşüncelere olan düşmanlıkları, etnik kıskançlıklarla çekememezlikleri, küçük oyunlarla kültüre ve entellektüelizme karşı düşmanlıkları ele almakta. Her iki toplumun zayıf taraflarını ve de toplumların baskıyla otoriterizme boyun eğişlerini de ele almakta.
Kitap okumanın Kıbrıs’ta az olduğunu bilerek, öykünün daha da genişletilmesinin bir şekli olan romana başvurdum, bu eserimle. 1974 acıları, Kıbrıslı Türklerin dağlardan Kuzey’e kaçışları, yakalanışları, Kıbrıslı Rumların savaşla Kuzey’den Güney’e göç edişleri ve de evlerinden oldukları için Kıbrıslı Türklere karşı yersiz kin duyuşları ve tabi ki onlara empati ile bakarken, 1963 yılından itibaren Kıbrıslı Türklere de 1974 yılına kadar empati yapmayı ele alıyorum.
Bu roman aslında herşeyiyle her iki toplumun aynası olsun birbirlerine empati ile bakmalarına yarasın istedim.
Başardım mı? Okuyanların takdirine bırakıyorum.’’
Yorumlar kapalı.