Bülent Fevzioğlu

Adli Yıl Açılış Konuşmaları… (1) (Dağcı ile Dalgıç!)







Çok da gerilere gitmeye, gerek yok…

Ülkemizde; her geçen gün ruhumuzu dünden daha çok daraltan, gırtlağımızda düğümlenen ve özellikle can – mal güvenliğimiz açısından bir kâbus, bir karabasan gibi üzerimize çöken ‘adli olayların’ tırmanışını gördükçe üzülüp kahrolmamak, mümkün değildir.

Yalnızca KIBRIS gazetesinin son bir haftalık manşet ve haberlerini topladığımız zaman, ne yazık ki şu güzelim ülkemizde Dağcı ile Dalgıç’a benziyoruz en çok!

Alın teri ve göz nuruyla işinin, ekmeğinin ve emeğinin namuslu tercihinde olan insanlarımız yaşananlardan duyduğu büyük kahırla her geçen gün umutsuzluğun diplerine kayarken bir dalgıç’a; bu güzel ülkeye ve onun namuslu insanlarına karşı işledikleri‘adli suçlarla’ bugün dünden daha çok korku, endişe ve umutsuzluk salgılayanlar ise zirvelere tırmanırken, dağcı’ya benziyorlar…

 

*     *     *

Oysa…

Yıllardan beri; her adli yıl açılış konuşmalarında ortaya dökülen sorunların giderek daha çok tırmandığına açıkça dikkat çekilirken, sorunların, tümden çözümü değilse bile, en azından yükselen çıtanın kırılması yönündeki öneriler de hukukçularımız tarafından sunulmakta, paylaşılmaktadır.

Hukukçularımızın; sağlıklı ve sürdürülebilir çözüm arayışında işaret ettikleri tek adres, Cumhuriyet Meclisi’ mizdir.

Çünkü eskiyen, yıpranan ve günümüz koşulları içerisinde hükmünü çoktan yitiren kimi yasaları yenileyecek olan da meclisimizdir, günün toplumsal ihtiyaçlarına hızla yanıt verecek ve ilk kez yazılacak yeni yasaların üretilmesinde de adres, aynı adrestir: Meclis!

 

*     *     *

Şimdi, tam on yıl geriye gidelim…

Tarih, 16 Eylül 2014.

Dönemin, Başsavcılık makamında bulunan Sn. Aşkan İlgen 2014–2015 Adli Yılı için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, ülkedeki suç işleme oranının nüfusa göre yüksek olduğunu vurgular, şöyle der:

 

*     *     *

“Mevzuattaki birçok ceza günün koşullarına uygun olmadığı gibi, bu cezaların caydırıcılık niteliği de yoktur.

   Mahkemelerin kestiği para cezalarının birçoğunun meblâğı, gülünç denecek kadar azdır.”

 

*     *     *

Para cezalarının günün koşullarına uygun olmamasının yargıyı zor durumda bıraktığını söyleyen Başsavcı Sn. İlgen, yalnızca cezaların arttırılmasıyla suçların oluşmasının engellenemediğinin ortada olduğunu da kaydederek, şu vurguyu yapar:

 

*     *     *

   – “Bunun en çarpıcı örneği ölümlü trafik kazalarındaki artıştır.

   Geçmiş yıllarda yapılan yasal değişiklikle ölümle neticelenen trafik kazalarında ceza 7 yıla çıkarılmış ve böylece bu davalar Kaza Mahkemeleri’nin yargı yetkisinden alınarak, Ağır Ceza Mahkemeleri’nin yargı yetkisine verilmiştir.

   Ayrıca diğer trafik suçları ile ilgili para ve puan cezaları da yükseltilmiştir.

   Ancak bu düzenleme maalesef ölümle neticelenen trafik kazalarının artmasının önüne geçememiştir.

   Bu bize gösteriyor ki sadece cezanın ağırlığı suçu önlemekte etkili değildir.”

 

*     *     *

Dün değil, bugün değil!

Tam on yıl önce söylenen ve altlarına en siyah çizgiler çekilerek yapılan, hukuksal uyarılardır bunlar.

Tee 2014 – 2015 Adli Yıl Açılış konuşmasında, KKTC Yargısı ile ilgili olarak zaman zaman eleştiriler yapıldığına da vurgu yapan Sn. İlgen, yasa uygulayıcıları olarak içerisinde bulundukları çıkmazı da şöyle özetler:

 

*     *     *

   – “Cezaların caydırıcı olmaktan uzak olması veya yasaların günün koşullarına uygun olmaması durumunda dahi, mahkemeler veya savcılığın mevcut yasaları uygulamaktan başka bir şansı bulunmamaktadır…

Yasa yapma görev ve yetkisi KKTC halkı adına Cumhuriyet Meclisi’nindir.

   Mahkemeler veya Savcılığın Yasama organı yerine geçip yasa yapma yetkisi bulunmadığı gibi, iyi yasa – kötü yasa ayırımı yapma yetkisi de yoktur.”

 

*     *     *

Günümüzün en büyük baş belâlarından biri, hiç kuşku yok ki, ülkemiz genelini adeta bir ahtapot gibi sarmalayıp kendi kucağına çeken, uyuşturucu suçlarıdır.

Bu büyük felâketin, daha on yıl önceden nasıl bir hızla yayıldığı konusuna da değinen Başsavcı Sn. İlgen, şöyle der:

   – “Polis ve mahkemeler, uyuşturucuyla mücadelede, yetersiz kalıyor.”

Uyuşturucuyla ilgili suçların her geçen gün arttığının altını ısrarla çizen Sn. Başsavcı, ailelere de seslenerek şu uyarıda bulunmuştu:

 

*     *     *

   – “Organize bir hale gelen uyuşturucu kaçakçılığı, gittikçe artmaktadır.

   Güney Kıbrıs, Türkiye ve 3. ülke bağlantılı suçlar ortaya çıkmakta, Polis ve mahkemelerin uyuşturucu ile mücadelesi artık yetersiz kalmaktadır.

   Bu nedenle, toplumumuz bu konu hakkında bilinçlendirilmeli, özellikle anne babalar uyuşturucu ile ilgili olarak çocuklarını kontrol etmelidirler.

   Okullarda gençlerimiz, uyuşturucunun zararları hakkında bilgilendirilmelidir. Aksi halde sadece polisin veya mahkemelerin çabasıyla bu sorunun önüne geçilmesi, mümkün olmayacaktır.”

 

*     *     *

Aradan, bir yıl geçer…

   16 Eylül 2015 günü, 2015 – 2016 Adli Yıl Açılışı yapılır.

Açılış törenine dönemin Cumhurbaşkanı Sn. Mustafa Akıncı da katılır ve yapmış olduğu konuşmasında, bu törenlerin bir yüzleşme niteliğinde olduğunu kaydederek, şöyle der:

   – “Bu törenlerde sadece hukuk dünyasındaki sıkıntılarla değil, kendimizle, toplumsal düzenimizle yüzleşiyoruz.”

Geçmiş yıllarda bonzaiden, sokak aralarına giren bet ofislerden, çocukları ve gençleri esir alan kumardan söz edilmediğine vurgu yapan Sn. Akıncı, şu uyarıda da bulunur:

   – “Sorunlar artıyor, bunları dile getirmek gerekli.”

*     *     *

2015 – 2016 Adli Yıl Açılışında konuşan Yüksek Mahkeme Başkanı Sn. Şafak Öneri de başta uyuşturucu olmak üzere, trafik, organize suç örgütleri ve ekonomik sorunlara bağlı olarak borçlularla ilgili davaların giderek arttığını, ülke genelinde denetimsizliğin ciddi bir sorun olduğunu vurgular…

 

*     *     *

Ne demiştik yukarıda?

Yalnızca KIBRIS gazetesinin son bir haftalık manşet ve haberlerini topladığımız zaman, ne yazık ki şu güzelim ülkemizde Dağcı ile Dalgıç’a benziyoruz en çok!

9 ve 10 yıl önce yapılan Adli Yıl Açılış Konuşmaları bunlar…

Yukarıda sözünü ettiğimiz Dağcılar halâ daha türevleriyle çoğalıp ahlâksızlığın doruklarına doğru tırmanırlarken; Dalgıçlar da ülkemiz adına korku, endişe ve mutsuzluklarıyla birlikte dibe vurmayı, sürdürüyorlar.

Cumartesi günkü köşe yazımızda, devam etmek üzere…

Adli Yıl Açılış Konuşmaları… (1) (Dağcı ile Dalgıç!)
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.