Bülent Fevzioğlu

“9 Eylül Cephesi”nden 4 Şehidimizin Anısına… (4)




Gazeteci, yazar, şair, romancı ve oyun yazarı Sn. Özker Yaşın, aynı zamanda Bozkurt Gazetesi’nin de köşe yazarlarından biri idi.

   7 Eylül 1957 tarihli Bozkurt Gazetesi’nin 3’ünci sayfasında yer alan “Düşünceler” sütununda, o güne ilişkin duygu ve düşüncelerini “Milletin Omuzları Üstünde” başlıklı yazısı ile şöyle paylaşır:

 

*     *     *

“Şimdi hatırladıkça gözlerim buğulanıyor.

Rahmetli Ulus Ülfet ile hemen her gün karşılaşır, konuşurduk. Adet edinmiştim. Ulus’a ismi ile hitap etmez “Hâkimiyet Ulusundur” diye takılırdım. Ve o her zaman gülümseyerek bana aynı cevabı verirdi:

   “Hayır, hâkimiyet Milletindir!”

Dünkü hazin cenaze töreninde Ulus ile Mustafa’nın Türk bayraklarına sanlı tabutları arkasında yürürken, hep Ulus’un gülümseyen sevimli yüzü gözlerimde canlandı ve biraz kalın tatlı sesi aynı kelimeyi tekrar edip durdu:

   “Hâkimiyet Milletindir… Hâkimiyet Milletindir.”

“Evet Ulus, haklısın” dedim yavaşça.

Şimdi bir mucize olsa, şu şanlı bayrağımıza sarılı tabuttan başını çıkarıp etrafına bir baksan… Senin ve Mustafa’nın tabutunun peşine takılmış, uğruna can verdiğin sevgili milletinin bir sel gibi akıp gittiğini göreceksin.

En önde yüzlerce çelenk…

Yalnız Lefkoşalılar gelmemiş cenaze töreninize…

Adanın dört bucağından şehirli ve köylü, bütün Kıbrıs Türklüğü, size karşı, siz gerçek kahramanlarına karşı son millî ödevini yapmaya koşmuş…

Ulus, Mustafa, sizi millet omuzları üstünde, yaşlı gözlerle götürüyor mezarlığa. Bakın önlerinden geçtiğiniz İngiliz askerleri saygıyla selâm duruyor tabutlarınıza…

Çünkü geçen bu omuzlar üzerinde bir çiçek buketi gibi götürülen tabutlarda, vatan uğruna ölmüş iki şehit kahraman var.

Acımız büyük, acımız sonsuz.

Kalemim, bu acıyı ne yazık ki dile getirmekten aciz.

En iyisi aziz hatıralarınız önünde şimdilik saygı ile susmak.

Nur içinde yatınız kahraman şehitlerimiz.”

 

*     *     *

9 Eylül 1957 tarihli Bozkurt Gazetesi’nin ön sayfasında ve çerçeve içerisinde, Şair Özker Yaşın’ın şehitlerimiz üzerine yazılmış bir yeni şiiri daha yer alır.

   “Kıbrıs Türklerinin Andı” başlıklı bu şiirde Sn. Özker Yaşın, duygu ve düşüncelerini şu dizelerle paylaşır:

 

*     *     *

Değil mi ki yetiştik bu güne,

Yemin ediyoruz

En kutsal inançlarımız üstüne:

Vermeyeceğiz bu toprağı kimseye

İsmail, Mustafa, Ulus, Kubilây gibi,

Şehit olup

Düşmedikçe birer birer üstüne…

 

Değil mi ki yetiştik bu güne,

Yemin ediyoruz

En kutsal inançlarımız üstüne;

Nasıl asırlar öncesi

Bu hisarlar önünde

Kükrediyse atalarımızın sesi,

Ve nasıl asırlar öncesi

Yol verdiyse hisarlar

Şanlı Türk Ordusuna,

Sen: Bayraktar,

Sen: Cambolat,

Sen: Lala Mustafa Faşa,

Ve siz: Binlerce adsız şehit,

Rahat uyuyun mezarlarınızda

Baş koyduk yolunuza…

 

Değil mi ki yetiştik bu güne,

Yemin ediyoruz

En kutsal inançlarımız üstüne:

Değil mi ki kalbimizde

Türk’e has imanımız var,

Değil mi ki bayrağımızda

Şu şanlı ay – yıldız var,

Değil mi ki damarlarımızda

Asil kanımız var,

Değil mi ki kolumuzda

Şimşeklerdeki hız var,

Çiğnetmeyeceğiz mezarlarınızı kimseye

Vatan şehitleri üzerine edilmiş

Bir mukaddes andımız var.

 

İnan olsun,

Sözünden dönenin

Bağrı kan olsun,

Anasının ak sütü

Haram olsun

Yeter beklediğimiz;

Tek dileğimiz

Rahat uyusun

Şehitlerimiz

 

Hürriyet rüzgârına

Ve Türk bayrağına

Kavuşsun göklerimiz,

Bu toprak

Vatan olsun…

 

*     *     *

Kıbrıs Türk basınının önemli imzalarından biri olan (merhum) Özcan ÖZCANHAN, bir televizyon belgeseli için kendisiyle görüştüğüm zaman, bana (BF) şehitlerimizle ilgili şöyle demişti:

 

*     *     *

   “Dört şehidimiz, kendi başlarına bomba yaparken Küçük Kaymaklı’da, bir dikkatsizlik sonucu hepsi berhavaya uçtu…

   Bu örgütlenme safhalarında, ortaya çok değişik iddialar atıldı.

   Bazıları gerçeğe yakındı ama hiç birisi tam doğruları yansıtmıyor.

   O zaman Türkiye hamimiz değildi, Türk subayları da henüz burada görev almamış idi.

Kara Çete’yi, 9 Eylül’ü, Volkan’ı İngilizlerin kurdurduğu da söyleniyor.

   Bu, bir iddiadan öteye gitmez.

   Ama tek bir bildiğim var, buradaki görevli İngiliz askerlerinden bizim mukavemetçilerimiz para yoluyla veya onlara bir şeyler ısmarlamakla, yedirerek içirerek silâh elde etti. Bu da büyük çapta bir şey değil, birkaç silâh…

   Onun ötesinde Ülfetler, Beyoğlular, bomba yaparken Altaylı ve Mustafa şehit düştüğünde, İngilizler kurdurtmuş da bilmem ne yapmış…

   Eeee kurdurttuysa İngiliz, yeterli silâhı bu çocuklara vermez miydi?

   Da kendi başlarına bomba üretmeye çalışırken bir kaza sonucu şehit oldu hepsi?

   O iddiaların çoğu asılsızdır.

   Benim bildiğim kadarıyla Kıbrıs Türkü kendisi yoktan var etmeye çalıştı.

   Çünkü kendisine el uzatan kimsesi yoktu.”

 

*     *     *

1950’li yılların yeraltı örgütlerinde de görev alan deneyimle basın mensuplarımızdan merhum Özcan ÖZCANHAN, özellikle TMT’den önceki son yeraltı örgütü 9 Eylül’le ilgili kimi iddiaların asılsızlığına dikkat çekerken, haklıdır.

Haklıdır, çünkü bugüne değin gözlerden kaçan ve kimsenin sorgulamadığı çok ciddi bir iddia daha var.

 

*     *     *

Cumartesi günkü köşe yazımızda, son noktayı koymak üzere.

“9 Eylül Cephesi”nden 4 Şehidimizin Anısına… (4)
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.