Bülent Fevzioğlu

1 Yanlış Manşet 1 Yürocuk ve 7 Şehit… (2)






Ve bugün, 27 Ocak, 2025…

Konuya ilişkin ilk köşe yazımız cumartesi günü yayımlanmak üzere, bugün, tam da 67’nci yıl dönümündeyiz 27 – 28 Ocak, 1958 mitinginin…

27 Ocak günü Lefkoşa; 28 Ocak günü Mağusa, Lârnaka, Lefke ve Baf’ta devam eder mitingler…

Ve her iki tarihli TAKSİM mitinglerinden sonra, 29 Ocak (1958) günü yayınlanan Bozkurt gazetesi, sekiz sütun üzerinden tam sayfa, fotoğraflarla birlikte şu manşetleri kullanır:

 

*     *     *

   – Büyük Matem Günümüz

   – 7 Kardeşimizi Bugün Toprağa Veriyoruz

   – Bir Avuç Türk’e Karşı Uçaklar Kullanıldı

   – Türk Evlerine Tecavüz Başladı

   – Emniyet Kuvvetleri Türklere İntikam Savaşı Mı Yapıyor?

   – Mağusa, Lârnaka, Lefke ve Baf’ta da Nümayişler Yapıldı.

   – Emniyet Makamlarına İhtar Ediyoruz: Askerler Rum Evlerine Baskın Yaptıkları Gibi Türk Evlerine Baskın Yapamazlar. İslâm Dini, Hristiyanların Türk Evlerine Girmesini Meneder. Çarşaflı Türk Kadınlarına Tecavüz, İslâmiyet’e Tecavüzdür.

 

*     *     *

Bu manşetlerin yer aldığı tam sayfada, iki şehit fotoğrafı.

Sayfanın sağ yanında yer alan şehit fotoğrafı altında, şöyle yazar:

   – “Otomobilde aldığı ağır yaralar neticesinde kaldırıldığı hastahanede hayata gözlerini kapayan ve davamızın şehitleri safına giren, 20 yaşındaki kardeşimiz Sermet Ali Kanat.”

İkinci şehit fotoğrafı altında da şu bilgi paylaşılır:

   – ‘Dün Lefkoşa’da İngiliz askerlerinin barbarca ateş açmaları neticesinde şehit düşen kardeşimiz, 20 yaşında Mustafa Ahmet, şehit düştüğü otomobilin içinde.”

Haberlere gelinci…

Bozkurt; 27 ve 28 Ocak günlerine ilişkin – özetle – şu bilgileri paylaşır:

 

*     *     *

   – “Tanklar – Uçaklar Seferber Ediliyor: Kıbrıs tarihinde ilk defa olarak İngiliz askerleri bir avuç Türk’e karşı tanklarla karadan ve uçaklarla havadan taarruza geçmişlerdir. Emniyet Kuvvetlerinin bu hareketi, koskoca imparatorluk için bir küçüklükten başka bir şey değildir.

Birkaç çocuk bir askeri otomobile taş atmakla uçakların dalışlar yaparak bombalar atması ve tankların seferber edilmesi facia içinde komodinin en kuvvetli örneğidir.

Dün hisarlar üzerinde tanklarla taarruza geçen İngiliz kuvvetleri, on ilâ on beş yaş arasında çocuklarla çarpışmışlar ve bunlara kurşunla cevap vermişlerdir. İngiliz kuvvetlerinin Rum nümayişçilere silâh kullandıklarını, ateş açtıklarını, uçaklar ve tanklarla taarruza geçtikleri vaki olmuş bir olay değildir.

 

İngiliz Askerleri

Üç Türk’ü Vurarak Öldürdü…

 

“Dün sabah bir otomobilde gitmekte olan dört Türk genci İngiliz askerlerinin ânîtecavüzüne uğramış ve İngilizlerin “Dur” emrine riayet etmedikleri iddia edilerek arkadaki askerler tarafından Sten tipi silâhlarla açılan kurşun yağmuru altında can vermişlerdir. Köşklüçiftlik hastanesine kaldırılan yaralılardan iki kişi yolda ölmüş, üçüncü yaralı ise hastahaneye kaldırılarak kendisine kan verilirken hayata gözlerini kapamıştır.”

 

*     *     *

 

 

Mağusa’da İki Türk

Vurularak Öldürüldü…

 

“Dün bütün Mağusa Türkleri kıyam ederek Taksim lehinde nümayişler yaparken İngiliz Kuvvetleri Türk nümayişçilerine ateş açmışlardır. Atılan kurşunlar iki Türk gencinin ölümüne ve birçok Türklerin de yaralanmasına sebep olmuştur.

Lârnaka’da da nümayişler yapılmış fakat İngiliz askerleri herhangi bir müdahalede bulunmadığı için hiçbir hâdise çıkmamıştır. Şurası muhakkak ki hâdiseler karşısında sorumlu İngilizlerdir. Müdahalede bulunmamış olsalardı, şüphe yok ki hiçbir hâdise çıkmıyacak ve masum insanların kanları akıtılmıyacaktı.”

 

*     *     *

   Taksim Lehine Lefke’de

   Büyük Bir Nümayiş Yapıldı…

 

Dün Lefke’de üçbinden fazla Türk, öğrencilerle birlikte Taksim lehinde nümayişler yapmışlar ve Lefke’nin ana caddelerinde dolaşarak polis merkezi önünde toplanmışlardır. Gençler Taksim lehinde tezahüratta bulunurken, emniyet makamları müdahalede bulunmadığı için herhangi bir hâdise çıkmamıştır.”

 

*     *     *

   Kukla Köyünde Nümayişler…

 

Dün Kukla köyünde Taksim lehinde nümayişler yapılmıştır.

Nümayişlere Türk öğrenciler ve Kukla halkı iştirak etmiş, halk, asfalt yol üzerine kadar ilerliyerek Taksim lehinde tezahüratta bulunmuştur…

 

*     *     *

   Leymosun ve Poli İle

   Baf’ta Nümayişler…

 

Dün Leymosun, Poli ve Baf’ta Taksim lehine yeniden nümayişler yapılmıştır.

Askeri makamlar müdahalede bulunmadığı için herhangi bir hâdise çıkmamıştır.”

 

*     *     *

29 Ocak günü şehitlerimiz, büyük kalabalıkların katılımı ile toprağa verilir…

30 Ocak 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, cenaze tören fotoğraflarına tam sayfasında yer verirken, şu manşetleri kullanır:

   – “Kahraman Şehitlerimizi, Kahramanca Toprağa Verdik…”

   – “On Binlerce Kişinin İştirak Ettiği Törende, Yüzlerce Çelenk Taşındı.”

   – “Topsuz Tüfeksiz İstiklal Savaşı Yapan Şehitlerimizi Saygı İle Anarız.”

 

*     *     *

İlginçtir, 67 yıl öncenin bu şehitleri için her yıl “27-28 Ocak 1958 Şehitlerini Anma” törenleri düzenlenmesine karşın, özellikle son yıllarda artık 7 Şehidimizin isimleri bile anılmamakta, yalnızca, “27-28 Ocak 1958 Şehitlerini Anma Törenleri Yapıldı” diye yazılmakta, isimleri anılmadan haber olmaktadırlar!

Peki, kimdi bu 7 Şehidimiz?

Yazalım, kayda geçsin bir kenarda, yıllardan sonra:

   1) Şerife Mehmet (50 yaşında, 27 Ocak, Lefkoşa)

   2) Mehmet Ahmet Bondigo (46 yaşında, 27 Ocak, Lefkoşa)

   3) İbrahim Ali (21 yaşında, 28 Ocak, Lefkoşa)

   4) Mustafa Ahmet (18 yaşında, 28 Ocak, Lefkoşa)

   5) Sermet Kanatlı (20 yaşında, 28 Ocak, Lefkoşa)

   6) Fuat Yusuf (46 yaşında, 28 Ocak, Mağusa)

   7) Safer Muharrem (28 yaşında, 28 Ocak, Mağusa)

 

*     *     *

Kıssadan hissesi:

   27 – 28 Ocak 1958 trajedisinin temel nedeni, yanlış anlama sonucunda, yanlış atılmış bir gazete manşeti…

Kurucu Cumhurbaşkanımız Sn. Denktaş, tüm bu olanların sorumlusu olarak, gençleri ve halkı galeyana getiren, Mağusalı, (eski güreşçilerimizden) merhum, Mehmet Şemmedi’yi sorumlu tutar.

Sn. Denktaş, değerli büyüğüm, gazeteci yazar, Sn. Erten Kasımoğlu’na (Eski Günler Eski Defterler, 1987) şöyle der:

   – “Sokaktaki çığlıkları duyar duymaz sokağa atıldım. Baktım ki Mehmet Şemmedi’nin elinde bir bayrak, gayet içkili ve arkasında bir grup genç, “Ya Taksim Ya Ölüm” diye yürüyorlar…

   Kendilerine, “ben haberleri işittim, böyle bir şey (Taksim kararı. BF) yoktur…”

Şemmedi bana, büyük bir tepkiyle “bu işe sen karışma” deyip, elindeki bayrak direğiyle vururcasına beni geriye itti ve kendi deyimleriyle “bir yürocuk atıp” bu işi (miting coşkusunu. BF)bitireceklerdi…”

Sonuç?

Atılan yanlış bir manşet, atılan bir yürocuk ve 7 şehit…

Kıbrıslı Türklerin sosyal yaşam tarihlerinden, önemli bir kesittir bu…

Tarihini bilmeyenlerin; üzerine bastıkları bir coğrafyaları olsa ne olur, olmasa ne olur!

27 – 28 Ocak şehitlerimize saygıyla, rahmetle…

 

1 Yanlış Manşet 1 Yürocuk ve 7 Şehit… (2)
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.