Akın Akın

Hurmanın tanımı





Hurmanın tanımı
 

   Yaprağını dökmeyen meyveler gurubu içerisinde yer alan ve 30 m’ye kadar boylanabilen hurma (Phoenix dactylifera L.), Kuzey Afrika ve Ortadoğu’ da 5000 yıllık bir geçmişe sahip olan bir meyvedir. Geniş bir yetişme alanına sahip olan hurma, Ortadoğu’dan özellikle Mezopotamya Bölgesi’nden (Irak’ın güneyi) Hindistan’a kadar geniş bir bölgeye yayılmıştır. Tam bir besin deposu olan hurma, içerdiği çeşitli vitaminler, yağ, su, şeker ve mineral maddeler ile insan beslenmesinin vazgeçilmez meyvelerinden biridir. Taksonomik olarak dünyada 5000’den fazla tanımlanmış ve Dioik bir yapıda bulunan hurma ağacı hem erkek ağacı hem de dişi ağacı bulunur.
  

Hurmanın Kıbrıs için önemi
 

   Kıbrıs’ta ilk hurmacılık, Lüzinyanlar ve Venedikliler döneminde başlamıştır. Lefke bölgesinde yer alan altın madenini çalıştıran bu ülkelerin madeni içeriden dışarıya taşımak için hurma yapraklarından yapılmış selelerden faydalandıkları bilinmektedir. Lefke’deki hurma ağaçlarının Mısır’dan getirildiği de bilinmektedir. Palmiye kırmızı böceği ülkemize 2006 yılında Girne belediyesinin Mısır’dan hurma fidanı getirmesiyle ülkemize giriş yaptığı bilinmektedir.Palmiye kırmızı böceğinin ülkeye yeni girişlerinin önlenmesiyle ilgili olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bitki sağlığı yasası altında ülkeye Palmae (Aracacea) familyasında yer alan bitkilierin girişi yasaklanmıştır.Palmiye kırmızı böceğinde zararı larvalar yapar. Yumurtadan çıkan genç larvalar gövde içine girer ve burada yumuşak lifli dokuyla beslenerek tüneller açar. Larva, yaşamını tamamen gövde içinde geçirdiği için başlangıçta zararlıyı ve oluşturduğu zararı tespit etmek çok zordur. Zararlının palmiye ağaçlarının büyüme noktalarında beslenmesi sonucu, gövde üzerinde ve yaprakların gövdeye bağlandığı kısımlarda açılan küçük deliklerden sarımsı kahverengi yapışkan bir sıvı ve larvanın beslenme artıklarının oluşturduğu tümsekler gözle görülebilir. Zamanla (yaklaşık 2-3 yıl sonra) yapraklarda sararma, solma ve kuruma gözlenir. Larvalar 1 m uzunluğunda tüneller açabilmektedir. Zarar gören bitki dokularında çürümelerin meydana gelmesi ve kötü bir kokunun yayılması tipiktir. Ağaçlarda tünel sayısı arttıkça ağacın gövdesi giderek zayıflar ve bu durum ağacın kolaylıkla devrilmesine ya da çürüyerek ölmesine neden olur. Bu zararından dolayı birçok ülkede hurma ağaçlarının tamamen yok olmasına ve dolayısıyla önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Konukçuları genellikle Palmae (Arecaceae) familyasına ait palmiye cinsi bitkilerdir.
  

MÜCADELESİ
 

Kültürel önlemler
 

   Zararlı ile mücadelede kültürel önlemler önemli bir yer tutmaktadır. Periyodik olarak ağacın zayıflamış ve çürümekte olan kısımları temizlenmelidir. Sağlıklı bir ağacın herhangi bir yerinde yapılacak kesim ve yaralamalardan kaçınılmalıdır. Budamalar, zararlının aktif olmadığı kış aylarında yapılmalıdır. Kök sürgünleri ve kesilen dallar imha edilmelidir.
  

Biyoteknik yöntemler
 

   Zararlının varlığının belirlenmesi ve ergin popülasyonunun azaltılması için feromon tuzakların kullanılması, kırmızı palmiye böceğini kontrol altında tutmada en önemli mücadele yöntemlerinden biridir. Feromon olarak erkek bireylerin salgıladığı Ferrugineol ((4S,5S)-4-methyl–5-nonanol) kullanılır.
 

Kimyasal mücadele
 

   İlaçlamada tüm ağaç yüzeyi, özellikle yaprak petiollerinin ağaç gövdesi ile birleştiği kısımlar ilaçlı su ile iyice ıslatılmalıdır. Bu durumda ağaç başına yaklaşık 20-30 lt ilaçlı su kullanılır. Zarar belirtileri gösteren palmiye ağaçlarının büyüme noktası henüz zarar görmemişse hemen tedavi edici insektisit uygulamalarına geçilmelidir. Bu şekildeki ağaçların ölü yaprakları budanır ve gövdede zarar görmüş dokular kazınarak temizlenir. Bu kısımlara sprey şeklinde bir insektisit uygulanır. Ayrıca, sistemik bir insektisit, gövdeden enjekte edilir veya topraktan ağacın kök bölgesine verilir. Eğer ağacın büyüme noktası zarar görmüş ve tüm yapraklar kendini aşağıya doğru bırakmışsa, ağacın bulaşma kaynağı olmasının engellenmesi için bir an önce uygun şekilde imha edilmelidir. Ayrıca, budamalardan sonra kesilen yüzeylere, zararlının yumurta bırakmasına engel olmak için kontak ya da sistemik etkili insektisitlerle sprey şeklinde ilaçlama yapılır. Sistemik insektisitler, ağacın gövdesinin toprakla birleştiği kısmın hemen etrafına 20–30 cm derinliğinde çukurlar açılarak buraya 10–20 lt su ile birlikte verileceği gibi, aynı zamanda ağacın gövdesine, yere 30–45 derecelik açı yaparak matkapla 10–15 cm uzunluğunda delikler (ortalama 4 adet delik) açılır ve önerilen dozda insektisit bu deliklere enjekte edilir. Daha sonra deliğin ağzı aşı macunu ile kapatılır. Yeni bulaşmaları engellemek amacıyla yapılan insektisit uygulamaları yaklaşık olarak 25- 30 günde bir tekrarlanmalıdır. Ancak, zararlının henüz biyoekolojisi ve doğal düşmanları bilinmediği için, çevreye ve doğal düşmanlara zarar vermesi nedeniyle fazla ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Koruyucu veya tedavi edici olarak uygulanan ilaçlamalarda, insektisitler dönüşümlü olarak uygulanmalıdır. Topraktan enjeksiyon yoluyla sistemik insektisitlerin uygulanması tercihen bitkinin iletim demetlerinin daha iyi çalıştığı bahar ve yaz aylarında yapılmalıdır.
  

Önerilen ilaçlar, dozları ve uygulama şekli
 

   – İmidacloprid, 350 g/lt SC 20 ml/ağaç 10–20 lt su ile karıştırılarak ağacın kök boğazına verilir.
   – İmidacloprid, 200 g/lt SL 35 ml/ağaç direkt ağaç gövdesine enjekte edilir. Ayrıca 10-20 lt su ile karıştırılarak ağacın kök boğazına verilir.

 

Uygulamanın değerlendirilmesi
 

   Zararlıya karşı uygulanan mücadele yöntemlerinin etkinliği, her yıl yapılacak olan makroskobik gözlemlerle ve feromon tuzaklarla yakalanan ergin bireylerin yoğunluğuna bakılarak değerlendirilir.
  

Günlükler 09-04-23 “ZIRAAT” klasöründe

Hurmanın tanımı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.

Akın Akın

Hurmanın tanımı





   Yaprağını dökmeyen meyveler gurubu içerisinde yer alan ve 30 m’ye kadar boylanabilen hurma (Phoenix dactylifera L.), Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da 5000 yıllık bir geçmişe sahip olan bir meyvedir. Geniş bir yetişme alanına sahip olan hurma, Ortadoğu’dan özellikle Mezopotamya Bölgesi’nden (Irak’ın güneyi) Hindistan’a kadar geniş bir bölgeye yayılmıştır. Tam bir besin deposu olan hurma, içerdiği çeşitli vitaminler, yağ, su, şeker ve mineral maddeler ile insan beslenmesinin vazgeçilmez meyvelerinden biridir. Taksonomik olarak dünyada 5000’den fazla tanımlanmış ve Dioik bir yapıda bulunan hurma ağacı hem erkek ağacı hem de dişi ağacı bulunur.
 

Hurmanın Kıbrıs için önemi
 

   Kıbrıs’ta ilk hurmacılık, Lüzinyanlar ve Venedikliler döneminde başlamıştır. Lefke bölgesinde yer alan altın madenini çalıştıran bu ülkelerin madeni içeriden dışarıya taşımak için hurma yapraklarından yapılmış selelerden faydalandıkları bilinmektedir. Lefke’deki hurma ağaçlarının Mısır’dan getirildiği de bilinmektedir. Palmiye kırmızı böceği ülkemize 2006 yılında Girne belediyesinin Mısır’dan hurma fidanı getirmesiyle ülkemize giriş yaptığı bilinmektedir. Palmiye kırmızı böceğinin ülkeye yeni girişlerinin önlenmesiyle ilgili olarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bitki sağlığı yasası altında ülkeye Palmae (Aracacea) familyasında yer alan bitkilierin girişi yasaklanmıştır. Palmiye kırmızı böceğinde zararı larvalar yapar. Yumurtadan çıkan genç larvalar gövde içine girer ve burada yumuşak lifli dokuyla beslenerek tüneller açar. Larva, yaşamını tamamen gövde içinde geçirdiği için başlangıçta zararlıyı ve oluşturduğu zararı tespit etmek çok zordur. Zararlının palmiye ağaçlarının büyüme noktalarında beslenmesi sonucu, gövde üzerinde ve yaprakların gövdeye bağlandığı kısımlarda açılan küçük deliklerden sarımsı kahverengi yapışkan bir sıvı ve larvanın beslenme artıklarının oluşturduğu tümsekler gözle görülebilir. Zamanla (yaklaşık 2-3 yıl sonra) yapraklarda sararma, solma ve kuruma gözlenir. Larvalar 1 m uzunluğunda tüneller açabilmektedir. Zarar gören bitki dokularında çürümelerin meydana gelmesi ve kötü bir kokunun yayılması tipiktir. Ağaçlarda tünel sayısı arttıkça ağacın gövdesi giderek zayıflar ve bu durum ağacın kolaylıkla devrilmesine ya da çürüyerek ölmesine neden olur. Bu zararından dolayı birçok ülkede hurma ağaçlarının tamamen yok olmasına ve dolayısıyla önemli ekonomik kayıplara yol açmaktadır. Konukçuları genellikle Palmae (Arecaceae) familyasına ait palmiye cinsi bitkilerdir.
 

MÜCADELESİ
 

Kültürel önlemler
   Zararlı ile mücadelede kültürel önlemler önemli bir yer tutmaktadır. Periyodik olarak ağacın zayıflamış ve çürümekte olan kısımları temizlenmelidir. Sağlıklı bir ağacın herhangi bir yerinde yapılacak kesim ve yaralamalardan kaçınılmalıdır. Budamalar, zararlının aktif olmadığı kış aylarında yapılmalıdır. Kök sürgünleri ve kesilen dallar imha edilmelidir.

 

Biyoteknik yöntemler
   Zararlının varlığının belirlenmesi ve ergin popülasyonunun azaltılması için feromon tuzakların kullanılması, kırmızı palmiye böceğini kontrol altında tutmada en önemli mücadele yöntemlerinden biridir. Feromon olarak erkek bireylerin salgıladığı Ferrugineol ((4S,5S)-4-methyl–5-nonanol)kullanılır.

 

Kimyasal mücadele
   İlaçlamada tüm ağaç yüzeyi, özellikle yaprak petiollerinin ağaç gövdesi ile birleştiği kısımlar ilaçlı su ile iyice ıslatılmalıdır. Bu durumda ağaç başına yaklaşık 20-30 lt ilaçlı su kullanılır. Zarar belirtileri gösteren palmiye ağaçlarının büyüme noktası henüz zarar görmemişse hemen tedavi edici insektisit uygulamalarına geçilmelidir. Bu şekildeki ağaçların ölü yaprakları budanır ve gövdede zarar görmüş dokular kazınarak temizlenir. Bu kısımlara sprey şeklinde bir insektisit uygulanır. Ayrıca, sistemik bir insektisit, gövdeden enjekte edilir veya topraktan ağacın kök bölgesine verilir. Eğer ağacın büyüme noktası zarar görmüş ve tüm yapraklar kendini aşağıya doğru bırakmışsa, ağacın bulaşma kaynağı olmasının engellenmesi için bir an önce uygun şekilde imha edilmelidir. Ayrıca, budamalardan sonra kesilen yüzeylere, zararlının yumurta bırakmasına engel olmak için kontak ya da sistemik etkili insektisitlerle sprey şeklinde ilaçlama yapılır. Sistemik insektisitler, ağacın gövdesinin toprakla birleştiği kısmın hemen etrafına 20–30 cm derinliğinde çukurlar açılarak buraya 10–20 lt su ile birlikte verileceği gibi, aynı zamanda ağacın gövdesine, yere 30–45 derecelik açı yaparak matkapla 10–15 cm uzunluğunda delikler (ortalama 4 adet delik) açılır ve önerilen dozda insektisit bu deliklere enjekte edilir. Daha sonra deliğin ağzı aşı macunu ile kapatılır. Yeni bulaşmaları engellemek amacıyla yapılan insektisit uygulamaları yaklaşık olarak 25- 30 günde bir tekrarlanmalıdır. Ancak, zararlının henüz biyoekolojisi ve doğal düşmanları bilinmediği için, çevreye ve doğal düşmanlara zarar vermesi nedeniyle fazla ilaç kullanımından kaçınılmalıdır. Koruyucu veya tedavi edici olarak uygulanan ilaçlamalarda, insektisitler dönüşümlü olarak uygulanmalıdır. Topraktan enjeksiyon yoluyla sistemik insektisitlerin uygulanması tercihen bitkinin iletim demetlerinin daha iyi çalıştığı bahar ve yaz aylarında yapılmalıdır.

 

Önerilen ilaçlar, dozları ve uygulama şekli
   – İmidacloprid, 350 g/lt SC 20 ml/ağaç 10–20 lt su ile karıştırılarak ağacın kök boğazına verilir.
   – İmidacloprid, 200 g/lt SL 35 ml/ağaç direkt ağaç gövdesine enjekte edilir. Ayrıca 10-20 lt su ile karıştırılarak ağacın kök boğazına verilir.

 

Uygulamanın değerlendirilmesi
   Zararlıya karşı uygulanan mücadele yöntemlerinin etkinliği, her yıl yapılacak olan makroskobik gözlemlerle ve feromon tuzaklarla yakalanan ergin bireylerin yoğunluğuna bakılarak değerlendirilir.
  

Hurmanın tanımı
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.