Akay Cemal

Yakışıksız hakaretler ve birlikteliğin sağlanması






Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Oktay Saral’ın sosyal medya üzerinden Başbakan Ünal Üstel’e yönelik saygı sınırlarını aşan açıklaması KKTC’de büyük tepki yarattı. Cumhurbaşkanı’ndan Meclis Başkanı ve bakanlara, siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerine varıncaya kadar yapılan açıklamalar, yayınlanan bildirilerde, mesnetsiz ve seviyesiz hakaretler kınandı.

Paylaşımı büyük bir üzüntüyle karşıladığını belirten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Kimse Müslümanlığımızdan ve Türklüğümüzden şüphe duymasın. Bu tür açıklamalar, Anadolu halkı ile Kıbrıs Türk halkı arasına nifak sokmaktan başka bir işe yaramamakta, ne yazık ki bizleri ayrıştırmaya çalışan dış güçlerin amaçlarına hizmet etmektedir” dedi.

Oktay Saral paylaşımında, Başbakan Ünal Üstel hakkında ‘hoş konuşmamış, boş konuşmuştur’ demiş, çığ gibi büyüyen tepkiler karşısında ikinci bir paylaşımda bulunarak, “Yazdıklarımdan dolayı kalbi kırılan, üstüne alınan kardeşlerimden af diliyorum” demişti.

Saral, KKTC’den gelen yoğun tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kaldı. Buna mecburdu da!

Birbiri ardına gelen krize Saral’ın paylaşımı tuz-biber ekerken, CTP Milletvekili Hilmi Toros’un, YDP Genel Başkanı, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’yı arayarak, bir şeyler yapılmasını istemesi, durumun ciddiyetini göstermektedir.

Bir defa şunu ifade etmek gerekir ki, Oktay Saral, bu topraklarda tutunabilmek için Kıbrıs Türk halkının ne gibi özverilerde bulunduğunu bilecek durumda değildir. Kıbrıs Türkünü tümden yok etmeyi amaçlayan ve 21 Aralık 1963 tarihinde uygulamaya konulan ‘Akritas Planı’ başarılı olsaydı, Girit’te olduğu gibi, bugün bu adada Türk’ten eser kalmayacak, dolayısıyla Türkiye’nin güneyi de Yunanistan tarafından çevrilmiş olacaktı. Kıbrıs Türkü’nün tam 11 yıl çok kötü şartlar altında Türk Mukavemet Teşkilatı’nın öncülüğünde direnişi ve Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te gerçekleştirdiği müdahalesi sayesinde Kıbrıs, Yunan olmaktan kurtulmuştur.

Kıbrıs Türkü varoluş mücadelesini, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndan ilham alarak, büyük bir fedakârlık sonucu gerçekleştirmiş, tüm tehdit ve baskılara rağmen, Türklüğünden ödün vermemiş, Türk olmakla gurur duymuştur. Türkiye ile ilişkilere özen gösterirken, zaman zaman gerek KKTC’den gerekse Türkiye’den çıkan bazı çatlak seslere de rağbet etmemiştir.

Birlikteliğimizi bozmak isteyenler olduğunu bilmeyen yoktur. Bu gibilerin görevi budur. Ne kadar iş yaparlarsa, alacakları prim de yükselecektir. Bu güne dek Türklüğün menfaatleri uğruna tek adım bile atmış değillerdir bu gibiler.

Her şeye karşın Kıbrıs Türkünün, sağcısı ile solcusu (gerçi sol artık lafta kaldı ya) ile,siyasi partileri, sivil toplum örgütleriyle tehlikeli gidişata dur deme ihtiyacı hissetmesi, birlikteliğin oluşturulması yönünde atılmış olumlu bir adımdır. Sayın Ünal Üstel’e sahip çıkılması bunun en yeni örneğidir. Bu nedenle bir süreden beri yaratılan suni gündemlerin amaçlarının ne olduğunu, ipin ucunun nerelere kadar vardırılmak istendiğini daha iyi anlamak, hesaplamak ve ona göre adım atmak gerekir.

***

Şehit Teğmen Caner Gönyeli’nin eşi

Nükhet Gönyeli dün toprağa verildi

 

Gönyeli ailesinin büyüğü, herkes tarafından sevilen, Şehit Teğmen Caner Gönyeli’nin eşi, iyiliksever insan Nükhet Gönyeli dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.

Kızları Nil ve Nihal Gönyeli, torunları Laçin Serhun, Nükhet Şehsuvaroğlu, Caner Şehsuvaroğlu, anne ve babası Sare-Hasan Azgün, kardeşleri Gülten Çelikkol, Ayten Selekcan (merhume), Lütfiye Yılmaz (merhume), Adem Azgün (merhum), Zeki Azgün, derin üzüntü içerisinde olduklarını ifade ederek, “Acımız büyüktür. Acısına ve yokluğuna hiçbir zaman alışamayacağız. Ruhu şad, mekânı cennet olsun” dediler.

Nükhet Gönyeli her yıl eşi adına düzenlenen Şehit Teğmen Caner Gönyeli tatbikatına katılmakta ve anısını daima canlı tutmaktaydı. Nükhet Gönyeli, 21 Temmuz 1974 tarihinde TCG Kocatepe gemisinde şehit olan Kıbrıslı Türk Teğmen Caner Gönyeli’nin eşiydi.

Bu arada Usta ailesinin direği, sevilip sayılan, iyi insan Salih Usta’nın dün Akçay’da toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Firdevs hanım, evlatları Dudu-İsmail Gündüz, Mehmet (merhum)-Hürmüs Usta, Kemal-Zerin Usta, torunları Cemil Özyanık, Yazgı Gülakdeniz, Seher Saraç, Yasemin Usta ve torun eşleri “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

Yakışıksız hakaretler ve birlikteliğin sağlanması
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.