KKTC olarak, bizim ambargolar ve izolasyonlar altında olduğumuz her vesile ile dile getiriliyor. Bu da bir gerçek. Sen KKTC vatandaşı olarak buradan Türkiye dışında başka bir ülkeye direk uçuş yapabiliyor musun? Türkiye takımlarıyla maç yapabiliyor musun? Bütün mesele bu! Ambargolar ve izolasyonların Türkiye üzerinden kısmen kırılmakta olduğu da bir gerçek!
Bu günlerde Ada’nın her iki yakasında izolasyonlardan söz ediliyor. Hatta Rum tarafından, Yunanistan’dan, Güney Kıbrıs’ın ‘enerji izolasyonu’ altında olduğunu ilk kez duymuş oluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçen günkü son Kıbrıs ziyaretinde, önemli açıklamalarda bulundu, “Türkiye’den adaya suyu nasıl getirdiysek, elektriği de getireceğiz” demişti.
Geçen gün de yazmış ve demiştik ki, elektrik konusunda Rumlar da rahat değil. Arayış içindeler. Nitekim Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, ‘Great SeaInterconnector’ projesinin, enerji izolasyonunu sona erdireceğinden Güney Kıbrıs açısından çok önemli olduğunu söyledi. ‘Fileleftheros’ gazetesi de, Amerikalıların Güney Kıbrıs-Yunanistan-İsrail elektrik bağlantısı projesinin hayata geçirilmesi için ‘bastırdığını’ yazdı.
ABD Büyükelçisi JulieFisher, Güney Kıbrıs’ın hassas bir konumda olduğunu ve elektrik bağlantısı meselesini tek başına göğüslediğini, ‘Great SeaInterconnetor’ projesinde mali boyutun ötesinde jeopolitik çerçevenin de göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi. Fisher, bu fırsat kaçırılırsa Güney Kıbrıs’ın geride kalacağına işaret etti.
Güney Kıbrıs da elektrikte çare üretmeye çalışıyor. Orada da üretim yeterli değil. Nüfus bizde arttığı gibi, Güney Kıbrıs’ta da arttı. Buna paralel olarak sanayi ve turizm sektörünün de elektrik enerjisine ihtiyacı var. Hatta bir ara, bizde kesintilerin bol olduğu sürede, Güney’den talep edildiyse de, “ Biz de sıkıntıdayız” yanıtı verilmişti.
Sonuç itibarıyla burası bir ada. Su ihtiyacı da var, elektrik enerjisi ihtiyacı da! Kuraklık nedeniyle göletlerdeki suların azalmasına rağmen, Türkiye’nin ‘Asrın Projesi’ diye nitelenen Anamur suyunu zamanında denizaltından borularla Kıbrıs’a ulaştırması tarihi bir olaydır. Bu sayede KKTC halkının en büyük ihtiyacı karşılanırken, sırada benzeri proje ile elektriğin getirilmesi bulunuyor. Rum tarafının da ya Girit Adasından ya da İsrail’den deniz altından kablo ile elektrik enerjisini getirme düşüncesi söz konusu. Bugün, yarın bu konuda nihai kararın verilmesi bekleniyor.
Yukarıda da ifade edildiği gibi, Amerikalılar da Güney’in elektrik sorunuyla hayli ilgili. Belki de onlar, İsrail bağlantısını daha uygun görüyorlar.
Her şeye karşın, Türkiye ile Yunanistan arasında olumlu bir havanın estiği bu süreçte, iki ülke arasında bu ve benzeri konularda işbirliği yapılabileceği düşüncesindeyiz. Ancak her şey karşı tarafın niyetine bağlıdır. Zamanında Başpiskopos Makarios, uzmanlardan adaya su getirilmesi konusunda bir araştırma istemiş, uzmanlar da hazırladıkları raporda, bu işin en kestirmesinin Türkiye’den getirmek olduğunu beyan etmişlerdi. Rapor gerçekçi olmasına rağmen, Makarios bu öneriyi reddetmişti.
***
Cem Kafkas hepimizin gururudur
Kıbrıs Türkü’nün bağrından çıkan Türk Sanat Müziği ve Koro Şefi Cem Kafkas’ın Girne ChamadaPrestige Hotel, Pars Medya International Medya Organizasyon kuruluşunun düzenlediği ‘International SummitAward’ ödül töreninde, ‘Yılın En İyi Türk Sanat Müziği Sanatçısı’ ödülüne layık görülmesi hepimizi gururlandırdı. Cem Kafkas, geçen ay da Bakü’de gerçekleştirilen ‘CaspianAward’ ödül töreninde de ‘Yılın En İyi Türk Sanat Müziği Sanatçısı’ ödülünü almaya hak kazanmıştı.
Ambargolara rağmen, Kıbrıslı Türk sporcuların çeşitli dallarda elde ettikleri başarılar yanında, Türk Sanat Müziğinde de Cem Kafkas’ın hak ettiği ödüller, Kıbrıs Türk halkını sevindirdiği gibi, moral da vermektedir. Cem Kafkas’la birlikte tüm başarılı sporcularımızı da kutlar, başarılarının sürekli olmasını dileriz.
Yorumlar kapalı.