Temiz ve yaşanabilir bir çevre yaratabilmek için yıllardır didinip duruyoruz. Ancak bir türlü becerdiğimizi söyleyemeyiz. Temiz bir kent görünce de imreniyoruz. Özellikle Avrupa’nın birçok ülkesinde sokaklarda yürürken yerde çöp göremezsiniz. Avustralya’da da öyle! Hele İskandinav ülkelerinde çevre temizliği daha belirgin… Çevreyi kirletene caydırıcı cezalar var.
Yıllar önce bir grup meslektaş İsviçre’ye gitmişti. Yolda tek bir çöp bile yoktu. Rahmetli Özer Hatay, “İçtiğimiz sigaranın izmaritini atalım bakalım ne olacak” diye bir deneme yapmış… Arkadan gelen bir kişi omzuna dokunarak, önce sigara izmaritini, ardından da çöp kutusunu göstermesin mi? “Mecburen attığımız sigara izmaritini elimizle alıp çöpe attık” demişti Özer Hatay.
Trafik cezaları da buna benzer. Kimileri kırmızı ışıkta geçer, kimileri arabasını polisin üzerine sürer, kimileri de alkollü vaziyette araba kullanır. Yapılan polis denetimlerinde aşırı hızda ön başta…
KKTC’de Tapu ve Kadastro alanında işbirliği protokolü ile bu alandaki hizmetlerin sadeleştirilmesi ve bürokrasiden arındırılması sağlanacak. Tapu 2024-25 eylem planı, vatandaşların ihtiyaçlarını ve gereksinimlerini günümüz şartlarında karşılayacak idari, mali, teknik yapısının geliştirilmesi amaçlanıyor. Tapu kadastro hizmetlerinin sözleştirilmesi ve bürokrasiden arındırılması yönünde atılacak adımlarla vatandaşların zamanını verimli şekilde kullanabilmeleri sağlanacak, tapu işlemleri daha seri olacak ve güvenli bir şekilde hızlı şekilde yapılabilecek.
İmzalanan işbirliği protokolü ile sağlıklı kentleşmenin önünde mevcut ve potansiyel sorunlara çözümler sunabilmekiçin güvenli ve yüksek kaliteli kentleşme hususunda tecrübe paylaşımı yapılacak. Modern ve çağdaş sosyal projeleri kapsamında atılacak adımlar KKTC’nin çevresinin gelişimine katkı sağlayacak. Sosyal konut uygulamasının yaygınlaştırılacak sosyal devlet anlayışının pekiştirilmesi ve vatandaşların konuta erişiminin mümkün kılınması amaçlandı.
Özetle Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve Cevre Bakanı Murat Kurum’un imza koyduğu üç farklı işbirliği protokolü ile KKTC’deki birçok eksiklik giderilecek. Temiz ve planlı yaşam ön plana çıkarken, bundan sonra yaşamımıza çeki düzen getirilmiş olacak.
İmzalanan protokoller son zamanlarda imzalanan en ağırlıklı protokoller diye imzalanıyor. Hiç olmazsa bu sayede birtakım reformlar yapılırken, buna bağlı olarak, KKTC ağır bürokrasiden tam olarak değilse de kısmen kurtulacak, bu arada en büyük ihtiyaç olan sosyal konut erişimine ulaşılmış olacak. 6 Şubat depreminden sonra hala bazı yerlerde enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, bir yandan da TOKİ’nin yaptığı binalar peyderpey hak sahiplerine teslim edilmekte. Bu denli hızlı ve sistemli bir çalışma kaç ülkede bulunabilir diye sormak gelir içimizden. Özellikle gençlerimizin kirada oturan ailelerin sıkıntılarını biliyoruz. Protokolde çeşitli konular hassasiyetle seçilmiş olup en kısa sürede çalışmalar başlamış olacaktır. Hayırlısı diyelim.
***
Ah be Hüseyin, ne vardı
böyle erken gidecek?
Herkes tarafından sevilip sayılan, iyi bir insandı Hüseyin Kasap. Lefkoşa’nın tanınmış simalarından olup, iyi bir makinistti. Geçirdiği beyin kanaması sonucu tüm müdahalelere rağmen, hayata tutunamayarak, önceki gün Lefkoşa’da son yolculuğuna dualarla uğurlandı. Cenaze törenine ailenin yanı sıra, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, eski Meclis Başkanı Zorlu Töre ile meslektaşları ve dostları katıldı.
Genç yaşta (41) hayatını kaybeden Hüseyin Kasap, eski damadımdı. Kızım Ayten ile ayrılmış olsalar da, medeni iki insan olarak, ilişkilerini hiç bozmadılar ve kızları Hiranur’u mutlu edebilmek için el elevererek büyük gayret sarfettiler. Vefatı derin üzüntü yarattı. Hiranur onun emaneti ve annesi Ayten’in kanatları altında.
Nur içinde yatsın, mekânı cennet, ışıklar yoldaşı olsun.
Öte yandan Yeşilay ailesinin değerli büyüğü, iyi insan Ülkü Yeşilay dün Lefkoşa’da toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Ertan Yeşilay, ‘Canım annemiz, ninemiz’ diyen Berna Yeşilay, Ayşen-Salih Başar, Barış-Meryem Yeşilay, torunları Bertan, Nejdet, Ülkü, Ekrem ve Ertan, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada merhum Sindeli Hasan Sine’nin eşi iyi insan Mürüde Sine önceki gün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları Yusuf Sine (merhum), Şaziye-Ali Katipoğlu, Fatih-Ayşen Sine, torunları Fikri ve Mürüde Katipoğlu, Hasan-Damla Sine, Sıtkı Erden-Ayşe Çınarlı Sine, Asya Sine, torun çocukları Fikri Ali Katipoğlu, Ada-Uraz Sine ve Fatih Erden Sine, derin üzüntü içerisinde olduklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Aslen Piskobu (Yalova) doğumlu olan, Taçkın ailesinin değerli varlığı Mustafa Kemal Taçkın da önceki gün Lefkoşa’da defnedildi. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Meral hanım, kızı ve damadı Nasire-Ahmet Nasiboğlu, oğlu ve gelini Ahmet-Reyhan Taşkın, torunları Azra Taçkın, Eylül ve Hasan Nasiboğlu, derin üzüntü içerisinde olduklarını ifadeyle, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını temenni ettiler.
Yorumlar kapalı.