Bugün 14 Mart Tıp Bayramı. Böyle bir günde sağlıktan söz etmemek mümkün haksızlık olur. Tıpta her geçen gün dünyada yeni gelişmeler olmakta, bu konuda ülkeler arasında işbirliği de artmaktadır. KKTC’nin de sağlık alanında eksiklikleri olduğu gerçeğinden hareketle, atılan adımları izliyoruz. Önceki gün kan bağışında bulunan Başbakan Ünal Üstel, “Sağlıkta yaşanan sorunların farkındayız.İnsanların sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde istifade edebilmesi için, verdiğimiz sözleri yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.
Üstel, hükümetin, Türkiye ile yaptığı protokollerle ilaçtaki sorunların önünü açtığını ifade ederek, sağlıkta güncelliğini yitiren yasalar üzerinde çalıştıklarını söyledi. Beri yandan Ankara’da Türkiye Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ile görüşen Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, sağlıkta ortak bir yol haritası belirlendiğini, ilaç tedarik konusunda somut adımlar atılması, Nalbantoğlu Hastanesi’nin güçlendirilmesi ve yenilenmesi konularının ele alındığını belirtti.
Her sektörde olduğu gibi, elbette tıpta da sorunlar bitmez. Önemli olan imkânları yaratmak ve çoğaltmaktır. Örneğin bir pandemi döneminde en gelişmiş bazı ülkeler bile sınıfta kalırken, Türkiye’nin de desteğiyle söz konusu dönemi alın akıyla atlattık. Eksikler, aksaklar olmasına rağmen, bu ülkede sağlık turizmi de yaratıldı. Geçmişten günümüze nice başarılı hekimlerimiz bu halka hizmet verdi. Hele varoluş mücadelesi yıllarında hastanemiz bile yoktu. Sigara fabrikasından bozma bir bina alelacele hastaneye dönüştürüldü. Doktorlar, hemşireler, hastabakıcılar ve halk seferber oldu. Şimdilerde yeni bir dönemdeyiz.
Tıp Bayramı’nda Dr. Fazıl Küçük’ü hatırlamamak mümkün değildir. Kıbrıs Türk Halkının Varoluş ve Özgürlük Mücadelesi Lideri Dr. Fazıl Küçük de Tıp Bayramı’nda 14 Mart’ta doğmuştu. Ve kurucusu olduğu Halkın Sesi gazetesini de 14 Mart 1942 yılında yayın hayatına geçirmişti. Halen adada en uzun ömürlü gazete olan Halkın Sesi’nde, muhabir, yazı işleri müdürü ve genel yayın yönetmeni olarak tam 40 yıl çalıştım. Yirmi yılı Dr. Küçük’le! Neler gördük, neler geçirdik. Gazeteci yetiştiren bir nevi okuldu Halkın Sesi. Sonraları bu görevi Kıbrıs gazetesi üstlendi.
Bu anlamlı günde Ankara’da Başkent Üniversitesi, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı TİKA ve Dr. Fazıl Küçük Vakfı tarafından TİKA Konferans Salonu’nda “Dr. Fazıl Küçük ve Halkın Sesi II. Uluslararası Sempozyumu’ndan bahsetmek gerek. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Dr. Fazıl Küçük Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Akay Küçük sempozyumda birer konuşma yaptılar.
Tatar, Dr. Küçük’ün 1942 yılında “Kıbrıs’ta ayrı bir halk var” siyasetinin temelini attığını dile getirirken, “Türkiye 1960 Anlaşmasının garantörüdür. Dr. Fazıl Küçük’ün imzalamış olduğu ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Anlaşması’ bizi bu günlere kadar getirmiştir. Federal temelde bir anlaşmanın maksadı Türkiye’yi adadan çıkarmak… Rum yönetimi bunu her gün söylüyor zaten” dedi. Küçük’ün, ‘Kıbrıs meselesi Türkiyesiz halledilemez’ dediğini hatırlatan Tatar, aslında 1974 harekâtıyla Kıbrıs meselesinin kökten çözüldüğünü kaydetti.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da, “Dr. Fazıl Küçük, halkının sesi olmayı başarmış bir fikir ve dava adamıdır” dedi. Ersoy, Dr. Küçük’ün, Halkın Sesi gazetesi ile Kıbrıs Türkü’nün sesini dünyaya duyurmakta çok önemli bir rol üstlendiğini vurgulayarak, aralıksız yayın yapan gazetenin Kıbrıs Türkü için önemli bir sembol olduğunu belirtti. Mehmet Küçük de, babası Dr. Küçük’ün, Kıbrıs’ın anavatandan kopmaması için çok mücadele verdiğini dile getirerek, “O anavatanı uyandırdı, harekete geçirdi” dedi.
Böylelikle önemli bir günde, Tıp Bayramı’nın yanı sıra, Ankara’daki sempozyumdan, Dr. Küçük’ün mücadelesinden ve bu mücadelede önemli rol oynayan Halkın Sesi gazetesinden söz etmiş olduk. Bu günlere gelinmesinde Dr. Fazıl Küçük’le, gazetesi Halkın Sesi’nin nice zor aşamalardan geçtiğini hem burada, hem de Türkiye’de herkesin bilmesi gerektiği inancındayız.
Bu düşüncelerle Tıp Bayramı kutlu olsun diyoruz.
***
Arnavut Ağırdağ’da defnedildi
Ağırdağ’ın sevilen kişilerinden, iyi insan, Arnavut ailesinin büyüğü Hasan Arnavut dün Ağırdağ’da defnedildi. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Serap hanım, evlatları Mustafa-Laika Arnavut, Seda Arnavut, torunları Alpay-Hasan Arnavut, “Çok kıymetli aile büyüğümüz, babamız, dedemizin yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.