Üzerinde bulunduğumuz coğrafyada çok sancılı ve sıkıntılı günler yaşanıyor. Özellikle Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin Tahran’da bir suikaste kurban gitmesinden sonra, Orta Doğu’da sular iyice ısındı. Tüm dünya İran’ın, İsrail’e vereceği yanıta kilitlenirken, Lübnan’dan kaçan kaçana… Birçok ülke İsrail ve Lübnan’a uçuşları askıya alırken, vatandaşlarının Lübnan’ı terk etmelerini istedi. Lübnan’dan kaçanların bir kısmı soluğu Kıbrıs’ın Rum kesiminde alıyor.
Uzmanlar, savaşın bölgeye yayılma riskine dikkat çekerken, kazanın altına sürekli odun atanların, bölgeyi yeniden şekillendirmek isteyenlerin kirli hesapları ve oyunu olarak niteliyorlar. Bölge ülkeleri kendilerine göre önlemlerini artırmakta, beri yandan ABD ve İngiltere uçak filoları Doğu Akdeniz’i sarmalına almış durumda!
Bölgedeki duruma dikkat çeken Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Kıbrıs’ta iki devletli çözüme yönelik duruşumuz ve soydaşlarımıza verdiğimiz destek bundan sonra da artarak devam edecektir.” dedi. Güler, “Bölgemizde yayılmacı emeller besleyenlere, bu coğrafyayı kendi kirli planlarını uygulama sahası olarak görenlere karşı, ülkemizin ve aziz milletimizin bekasını koruma noktasında gerekli güç ve kudrete sahibiz.” ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, ‘Bölgemizde yayılmacı emeller besleyenlere’ ifadesinden ne anlaşıldığı gayet açıktır. İsim verilmese de, İsrail ve ona destek çıkanlar kastedilmektedir. Orta Doğu, öteden beri çıkarlar çatışması, ‘Böl ve yönet’ politikaları nedeniyle hayır yüzü görmediği gibi, insanları da mağdur olmuş, hayatları acı ve ıstırap çekerek geçmiştir. Halen de aynı trajedi Filistin’de 7 Ekim’den beri devam etmektedir. Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısı 40 bine dayanmış bulunuyor.
Bizim nesil 21 Aralık 1963’ten 20 Temmuz 1974’e kadar geçen süreçte nice çatışmalar, savaşlar gördü bu küçük adada. İlk zamanlar av tüfekleriyle, kırık dökük, ‘çaktım almaz’ dediğimiz silahlarla savunduk kendimizi! Karşı tarafın elinde tanklar, uçaksavarlar varken, öyle günler oldu ki, birçok bölgede en büyük silahımız Bren idi. Bazuka ve havan topları yanında A 4 ve A 6’larla idare edildi. Rumlarda ise silahların alası vardı. Ancak şimdiki savaşlar veya çatışmalar topla tüfekle değil, roketlerle, füzelerle yapılıyor.
Rum tarafı bu günlerde teyakkuz durumunda… Bir süre önce Hizbullah uyarmıştı ya! Rum tarafının Gazze’ye yönelik saldırılarda bazı güçler tarafından kullanıldığını ifade ederek, Kıbrıs’ın hedef olabileceği uyarısında bulunmuştu.
Peki, aynı adada yaşadığımıza göre, KKTC de ‘kör kurşunların’ hedefi olamaz mı? Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri ile Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın kararlılığını, dinamik duruşunu biliyoruz. Ancak herhangi olası bir krizde halkın nerelere sığınacağını bilen var mıdır? Geçmişte yapılan sığınaklar vardı. Bodrum katlarını biliyoruz da, sığınakların durumunu bilemiyoruz. Bu konulardan sorumlu kurumlar hangileridir, ileriye dönük bir çalışma yapılmış mıdır, yoksa her işimizde olduğu gibi, bu konuda da ihmaller zincirine yeni halkalar mı eklenmiştir? Bizden uyarması.
***
Öksüzoğluları, Gönyeli’de defnedildi
Gönyeli sakini, iyilik timsali, sevilen insan Hüseyin Yalçın Öksüzoğluları, dün Gönyeli’de son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Sevgili eşi Nilüfer Hanım, evlatları Mehmet-Sibel Öksüzoğluları, Fikriye Öksüzoğluları, torunu Şerife Öksüzoğluları derin üzüntülerini dile getirerek, “Acımız büyüktür. Onu asla unutmayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada Gazimağusa sakini iyi insan Olkan Kabadayılar dün Mağusa’da, Akçay köyünün sevilen isimlerinden Arif Çuvalcıoğlu da Akçay’da defnedildi. Aslen Limasollu olup, Girne’de yaşamını sürdüren, yıllarca Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde çalışan Dr. Ali Toker dün Karaoğlanoğlu’nda defnedildi. Vefatı ailesi, meslektaşları ve sevenleri arasında derin üzüntü yarattı.
Yorumlar kapalı.