

Kıbrıs Türk halkının tanınmış, fedakâr kişilerinden Dr. Altan Yavuz’u (86) kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Altan Yavuz, uzun yıllar Lefkoşa surlar içinde,Girne Caddesi üzerindeki Deniz Kitapevi’nin arka sokağında bulunan kliniğinde hasta kabulüne başlamış, sonraları Köşklü Çiftlik’te, TAK ajansı yakınındaki hem ev, hem de klinik olarak kullandığı binaya taşınmıştı. Her ikisinde de sıkça görüşmelerimiz olmuştu. Açık konuşmak gerekirse, hiç tedavi parası almazdı bizlerden. Meslektaşlarımız, kadim dostum Ahmet Tolgay, merhum Bilbay Eminoğlu, merhum Lütfi Özter ve diğerleri yakın arkadaştılar.
“Yalnız hasta olduğunuzda değil, iyiliğinizde de, kahve içmeye beklerim” derdi. Sohbetlerde ülkedeki durumu, özellikle de sağlık sistemini eleştirir, özelde de hastaların hekim seçme hakkı olmasını savunur, İngiltere’den ve başka ülkelerden örnekler verirdi. Deneyimli bir doktor olduğundan sağlık sektörüne ilişkin önerileri gerçekten ilgi çekiciydi ve gerçekleştirilebilirdi. Rahmetli Lütfi Özter ile Tek Sosyal Güvenlik konusunda uzun ve detaylı çalışmaları olmuştu.
Sınıf arkadaşlarımdan Mustafa Balcıoğlu da Altan Yavuz’un yakın dostlarındandı. Rahmetli hanımını Dr. Altan Yavuz’a götürdüğünde, klinikte birkaç kez karşılaşmıştık. Altan Yavuz’un ünü Rumlar ve özellikle Maronitler arasında da yaygındı. Nice Maronit aileleri, Rum doktorlara bakınmaz, Altan Yavuz’a bakınmayı tercih ederlerdi. Kliniğine uğradığımda birçok kez Maronit hastalarına tanık olmuştum. Onun, her kim olursa olsun, insana karşı gösterdiği sevgi ve saygı, tatlı diliyle hastasının kafasındaki soru işaretlerini bertaraf etmesi ayrı bir özelliğiydi.
Altan Yavuz, bizlerle tatlı sohbetlerini sürdürürken, Allah iyiliğini versin, eşi de kapıyı tıklatır ve kahveleri getirirdi. Örnek bir aileydiler. Altan Yavuz, gördüğü yanlışları sosyal medyada da sık sık dile getirir ve uyarılarını yapar, bir nevi yol gösterirdi. Ancak sağlık sektöründe taşların yerine oturması için neler yapılması gerektiğini anlatırdı. Aslında ortaya koyduğu öneriler üniversite öğrencileri için tez olarak da kaynak teşkil etmektedir. Yararlanılması gerek diye düşünüyoruz.
1939 yılında Limasol kazasının Yalova köyünde dünyaya gelen Dr. Altan Yavuz, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra, ihtisasını Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştı. 1968 yılında devlet hizmetine giren Altan Yavuz, üç yıl görev yaptıktan sonra istifa ederek, özel çalışmaya başlamıştı. Eski gazetecilerin yakından tanıdığı Doğan Yavuz’un da kardeşiydi.
Temiz, dürüst bir insandı Altan Yavuz. Hile hurda ile işi yoktu. Bu yüzden hastaları kendisini hiç bırakmamıştı. Ancak o, mesleğe bir ömür verdikten sonra dün hastalarını bırakmak zorunda kaldı.
Kızılay Yönetim Kurulu Üyeliği, Jimnastik Federasyonu Asbaşkanlığı ve Ulusal Birlik Partisi’nin Lefkoşa İlçe Başkanlığı görevlerinde bulunan Altan Yavuz, 23 Haziran 1985 tarihinde yapılan genel seçimlerde Ulusal Birlik Partisi’nden milletvekili seçilmiş, 18 Mayıs 1990 tarihinde milletvekilliği sona ermişti. Evli ve dört çocuk babası olan Dr. Altan Yavuz için bugün saat 10.00’da Cumhuriyet Meclisi’nde bir tören düzenlenecek ve ardından Lefkoşa Kabristanlığı’nda defnedilecek.
Allah gani gani rahmet eylesin. Başta sevgili eşi, evlatları ve tüm ailesi olmak üzere, dostları, sevenlerinin başı sağ olsun.
***
Özpar bugün defnediliyor
Akil Paşa, Özsanlı ve Alkan
ise dün toprağa verildiler
Aslen Baf’ın Lapityu (Bozalan) köyünden olup, Lefkoşa’da ikamet eden, 1937 doğumlu çınar, iyi insan Kadri Osman Özpar’ın bugün Lefkoşa’da toprağa verileceği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Sevgili eşi Fikriye hanım, oğulları ve gelinleri Göksan Kadri, Süha-Gökcen Kadri, Soner-Mergül Kadri, Osman Gülcan Kadri, torunları Fikriye, Hasan, Keriman, Esin, Ahmet, Kadri , Filiz, Eliz, Deniz, Cem, Ediz, Devin, kardeşleri Cemile Alptürk, Raşit Özpar (merhum), acılarının sonsuz olduğunu ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Öte yandan Yedikonuk ve çevre köylerde sevilen bir kişi olan, merhume Hanife hanımın eşi, iyiliksever insan Akil Paşa’nın dün kendi köyünde son yolculuğuna uğurlandığı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Evlatları Feyhan-Raif Özmuhtar, Halil-Hurşide Paşa, Cemaliye-Ramadan Hurşit, Erkin-Mine Paşa, torunları Gülhan-Hakan, Halil-Mukaddes, Reyhan-Hakan, Gürhan, Akil-Yağmur, Cafer, Turan, Hanife, Coşku, Coşan ve torun çocukları, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada Taşpınar köyünün sevilen ve saygın insanı İbrahim Özsanlı dün kendi köyünde toprağa verildi. Sevgili eşi Leman hanım, çocukları Cemile-Hüseyin Arslan, Behiye-Muhsin Özsanlı, torunları Arda, İbrahim ve Alper, can babaları ve dedelerinin yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, acılarının sonsuz olduğunu belirttiler, nur içinde yatması ve mekânının cennet olmasını dilediler.
Diğer yandan Güzelyurt’un sevilen, iyiliksever kişilerinden, Alkan ailesinin kıymetli varlığı, merhum Mahmut Alkan’ın eşi Resmiye Alkan dün Yuvacık’ta son yolculuğuna uğurlandı. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntüyle iletildi. Evlatları Hasibe-Halil Halkseven, Dr. Mustafa Alkan-Dr. Tijen Alkan, Vahibe-Ulus Ese, torunları Mahmut, Kutlay, Kumru-Ali (merhum), Mahmut, Farida, Vedia, Resmiye –Serkan, Ceren, Yağmur ve İz, acılarının büyük olduğunu, yokluğuna asla alışamayacaklarını belirttiler, mekânının cennet olmasını dilediler.
Bu arada değerli dostum Ulus Ese’ye ve tüm aileye başsağlığı dilerim.
Yorumlar kapalı.