Akay Cemal

Seçim öncesi gidişat ve seçim sonrası beklentiler






Şunun şurasında ne kaldı ki? 23 Nisan 2022 Milletvekilliği Erken Genel Seçimi’ne yönelik propaganda kampanyasında henüz son kulvara girilmedi. Ama ilçe merkezlerinin cadde, meydan ve sokakları renkli panolarla, fotoğraflar ve parti amblemleriyle çoktan süslendi. Eskilere kıyasla değişik bir hava var bu seçimde.  İki yıldan beri süregelen pandemiden dolayı mı, yoksa başka nedenlerden ötürü mü? Bir ‘Boş vermişlik’ var sanki de! ‘Sandığa gideyim mi, gitmeyeyim mi?’ diye bir ikilem de. Siyasi parti başkanları boğazlarını yırtarcasına vaatlerde bulunsalar, konuşmalar yapsalar da, henüz kitleleri harekete geçirdikleri söylenemez.

Belki de ekonominin yarattığı sıkıntılardır bu duruma neden olan. Belki de sık sık seçime gidilmesi ve bir şeylerin değişmemesidir. “Denemedik parti kalmadı” diyor vatandaş. Böyle olmasına rağmen geçim derdinden bir türlü kurtulamadıklarını, Meclisin beklenen randımanı veremediğini ve toplumu rahatlatacak adımlar atılamadığını gördüklerini ve bundan üzüntü duyduklarını dile getiriyor. Bir kesim sandığa gitmemekte kararlı mı, kararlı! Gitmeyecekse, sonrasında hesap sorma hakkını kendinde bulabilecek mi? Çok partili demokratik sistemde sandığa gidecek ve oyunu kullanacaksın.

Artık kamuoyu yoklama ve araştırmaları da noktalandı. Yayınlanması yasak! Ancak adayların dile getirdikleri de ilginç mi, ilginç. Örneğin kimi gençler için aday olduklarını söylerken, kimileri de ülkeyi enkazdan kurtarmak için siyasete girmeye karar verdiklerini söylüyor. Lefke milletvekili adaylarından Nejla Gazi, parlamentoya girmesi halinde, ilk önerisinin tüm vekillerin felsefe eğitimi alması yönünde olacağını söyledi, “Eflatun ve Sokrates’in ideal devletini oluşturmak istiyorum” dedi.

Bu ülkede ne seçimler gördük, geçirdik… Öyle vaatlerde bulunuldu ki, kaçta kaçı yerine getirildi diye şimdi akıl yorsak da nafile! Önemli olan, seçime katılım ne olursa olsun, ortaya çıkacak tabloya göre oluşacak hükümetin, geçmişten dersler çıkararak temiz bir sayfa açması ve siyasilere ayrıca partilere olan güveni yeniden sağlaması, olumlu icraatlarıyla yukarılara çekmesidir. Temiz siyaset temiz sayfa gerektirir. Tüm baskılara karşı direnebilecek, boyun eğmeyecek ve kirlenmeyecek bir sayfa! Allah rahmet eylesin, eski Başbakanlardan Mustafa Çağatay bu konuda bir örnekti. Kuşkulandığı, ya da ‘bit yeniği’ olduğuna veya olabileceğine inandığı, kuşku duyduğu herhangi bir konuda acele etmez, ileri adım atmaz, konuya vakıf birilerinden görüş alırdı. Kaç kez kendisini elinde dosya ile Dr. Küçük’e geldiğini anımsarım.

Her şeye rağmen bu seçim bize toparlanmayı, birbirimize saygı duymayı ve bu güzel ülkeyi daha ileri noktalara taşıma mesajını veriyor adeta. Artık kısır döngüleri bir yana bırakıp da, dünya gerçekleri ile yüzleşme zamanıdır. Dedikodu ile, ya da sosyal medyada durmadan olumsuzlukları pompalamakla iş yaptıklarını sananlar, varsın ‘icraatlarına’ devam ededursun,  ancak bilinmelidir ki, başta sorumluluk üstlenen siyasiler olmak üzere; bu ülkenin, devletin boşa harcayacak zamanı yoktur. Avuç içi kadar bu ülkede, Türkiye’nin destek ve katkılarıyla üstesinden gelinemeyecek sorun yoktur. Yeter ki göğüslerdeki rozetler seçimden sonra çıkarılıp masanın çekmecesine konulsun ve kararlılıkla adım atılsın.

***

Mustafa S. Karaman’dan:

“… Sonuçta bu kadar bilgi kirliliği ekonomiye çok daha büyük ekonomik zararlar vermekte, toplumsal endişe ve panik atak yaratmaktadırlar. Tabii bu çok bilmiş adamlar bu videoları sosyal medya üzerinden belli bir kâr ve rant elde etmek için açmış oldukları siteler üzerinden yapmaktadırlar. Bence artık devletin bunları denetlemesi gerekmektedir.”

***

Günay Hoca’nın eşi Güzide G. Yaver ile 

Sevilay İleri ve Ahmet Çandarlı da göçtü

Güzide Günay Yaver, Gazimağusa’nın saygıdeğer ileri gelenlerindendi. Namık Kemal Lisesi eski coğrafya öğretmeni, NKL’nin eski Müdürü, Gençlik ve Spor Bakanlığı eski Eğitim Müfettişi, eski TMT Derneği kurucusu, Mücahit Komutanı merhum Günay Yaver’in (Günay Hoca) eşiydi. Bugün Gazimağusa’da son yolculuğuna uğurlanacağı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.

Oğlu Selçuk Yaver, torunları Ayşe ile Adem Günay Yaver, onu her zaman kalplerinde yaşatacaklarını ifade ederek, “Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

Bu arada toplumumuza önemli hizmetleri geçen merhum Ali İleri’nin eşi ve ailenin saygıdeğer büyüğü iyi insan Sevilay İleri’nin önceki gün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.

Evlatları Perran-Soyer Üney, Salim-Serpil İleri, Cengiz-Emine İleri, torunları Sevilay-Levent Tacel, Seral-Saygın Yükseler, Müfide-Mesut Mesutoğlu, Sevilay, Sevil, Ali, Mira, Emir ve Demir İleri, torun çocukları Perran, Niran, Saner, Tamer, Karen, Can, Sude ve bakıcısı Aycemal, derin üzüntü içerisinde olduklarını ifade ederek, “Acımız büyüktür. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

Diğer yandan Çandarlı ailesinin sevilen reisi, merhume ve merhum Fatma-Osman Çandarlı’nın oğulları iyi insan Ahmet Çandarlı’nın dun Karaoğlanoğlu’nda son yolculuğuna uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Sevinç Hanım, kızı ve damadı Esra-Mustafa Madali, oğlu Osman Çandarlı, kardeşleri ve eşleri Nadir-H. Tahsin Alganer (merhum), Ersin (merhum)-Naciye Çandarlı, Eren (merhum)-Emine Osman, Katriye-Satri Yamanoğlu, Ümit-Ayşe Çandarlı, Emete-Berhan Bengisu, Semra-Oğuz Dören, Murat-Fatoş Çandarlı, torunları Selin, Kye, Karan ve tüm yeğenleri, ayrıca Treasure Restoran ve çalışanları, “Acımız sonsuzdur. Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Bu arada 1928 doğumlu bir çınar olan ve Londra’da yaşayan Dervişe Halil, geçen gün Londra’da Trent Park Müslüman Mezarlığı’nda defnedildi. Evlatları tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyururken, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifadeyle, nur içinde yatması ve mekânının cennet olmasını dilediler.

Seçim öncesi gidişat ve seçim sonrası beklentiler
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.