Akay Cemal

Rum, BM ve AB’ye mesaj: Egemenlikten taviz yok!






Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” demişti. Atatürk 23 Nisan’ı da geleceğin teminatı olan çocuklara armağan etmişti. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle önceki gün ada çapında yapılan tören ve etkinliklerde, Atatürk’ün işaret ettiği egemenliğin önemi defalarca vurgulandı.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Kıbrıs Türk halkının, Atatürk’ün “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” sözünü rehber edindiğini söyledi. Çavuşoğlu, “Bu tarihi gün aynı zamanda çocuklarımızın, geleceğimizin teminatı olduğunu bizlere bir kez daha hatırlatmaktadır” dedi.

Cihangir Stadı’nda bölge okullarının katılımıyla 23 Nisan coşkusu yaşanırken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı konuşmada, “Atatürk yolunda yürüyen Kıbrıs Türk halkı olarak egemenliğimize çok önem vermeliyiz. KKTC’ye egemen bir devlet olarak sahip çıkmalıyız” dedi. Tatar, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve sizlerin gelecekte bu ülkeyi yöneteceğinizin yegâne teminatı egemenliğimizdir” vurgusu yaptı. Cumhurbaşkanı, bugün yürütülen iki devletli siyasetin temelinde de egemenlik bilincinin yattığını kaydetti.

Rum tarafı ile Yunanistan, BM Güvenlik Konseyi ve KKTC’yi yok sayan, sürekli dışlayan Avrupa Birliği, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda yükselen sesleri, verilen mesajları duysun ya da duymasın, alsın ya da almasın; Kıbrıs Türkü’nün bu konuda taviz vermesi, geri adım atması söz konusu değildir. Rum halkı Güney’de egemense, Türk halkı da Kuzey’de egemendir. Esasen 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunda, İngiltere’ye Ada’daki üsleri için egemenlik hakkı verilirken, Kıbrıs Cumhuriyeti devletini oluşturan iki halka da aynı şekilde ortak egemenlik tevdi edilmişti.

Rum tarafının 21 Aralık 1963’te ortaklık cumhuriyetini yıkmasına, ortadan kaldırmasına rağmen, BM Güvenlik Konseyi’nin 186 sayılı kararıyla muhatap olarak alınması ve ‘tanınmış devlet’ sıfatını kazandırılması bu gerçeği değiştiremez. Bu karara takılıp kalanlar, aslında kendi varlıklarını kabul etmekte tereddüt geçirenlerdir. Bu konuda tereddüde mahal yoktur. Ya egemensiniz, ya değilsiniz. İngiliz üsleri bile egemense, siz iki halktan biri olarak hayda hayda egemensiniz.

Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Kıbrıs Türk halkının can ve mal güvenliğini korumak için, garantör ülke olarak Türkiye’nin müdahalesiyle oluşturulan sınır egemenliğin simgesidir. Sınırın kuzeyinde kalan toprak parçasında Türkler egemendir, güneyde kalan toprak parçasında da Rumlar egemendir. Aradan geçen 50 yılın gerçeğidir bunlar! Her iki idarenin hükmü de Ledra Palace’a, ya da Lokmacı’ya kadardır.

Ülkenizde egemen değilseniz, yok olma tehlikesiyle karşı karşıyasınız. Sizi koruyabilmek adına kimse gözünüzün yaşına bakmaz. Bu konuda Rum yönetiminin sözcüsü durumunda olan Avrupa Birliği (AB) de, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de çaresizdir ve elinden bir şey gelmez! Örnek mi, işte Gazze! Ölü sayısı 51 bini, yaralı sayısı 100 bini aştı. Bunca insan kendi vatan toprağında şehit edilirken, Güvenlik Konseyi’nin kararları da İsrail tarafından dikkate alınmıyor.

İçinde bulunduğumuz coğrafyada yaşanmakta olan bu örnek yeterli değil midir?

Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk boşuna mı “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” demişti.

***

İsmet Korkut, Gaziveren’de;

Ulçay,Mağusa’da defnedildi

 

Gaziveren sakinlerinden emekli Başöğretmen, bölgenin sevilip sayılan isimlerinden, iyi insan İsmet Korkut’un dün kendi köyünde toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevglli eşi Münüre hanım, merhume eşi Şerife Korkut, kızı ve damadı Dilek-Emin Bahçıvan, oğlu Mustafa Korkut, torunları Şerife-Seyhun Hundal, Ahmet-Ülfet Bahçıvan, Mehmet, İsmet ve Mert Korkut ile torun çocukları “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Gazimağusa sakinlerinden,Ulçay ailesinin vefakâr insanı, herkesçe sevilen kişi Mustafa Ulçay da dün Mağusa’da toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları Canel ve Özel, torunları Selen, Cem, Danyal ve Deniz, “Kıymetli babamız, dedemizi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

Yine Mağusa’nın sevilen bir çınarı olan Nadire Musaoğluları (84) evinde aniden rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Bugün son yolculuğuna uğurlanacak. Lefkoşa’nın sevilen çınarı Neşe Nuran Kavçın ise dün Lefkoşa’da defnedildi. Nadire ve Neşe hanımların aileleri ve sevenleri üzüntülerini dile getirdiler.

 

Rum, BM ve AB’ye mesaj: Egemenlikten taviz yok!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.