Ne yani, et ithal edilir de, patates edilemez mi? Hatırladığım kadarıyla daha önce de ithal edilmişti. Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, “Bakanlık olarak, et, gerekirse yaş sebze, süt ve süt ürünlerinin satışı için Güzelyurt ve Lefkoşa’da tanzim noktası açma çalışmamız var” dedi. Çavuş, ürünlerin daha makul fiyatlarla üreticiden tüketiciye ulaşmayı sağlamayı hedeflediklerini kaydetti.
Üreticilerle konuyu görüştüklerini, ancak bazı fırsatçıların bunu farklı yönde değerlendirdiklerini ifade eden Bakan, patates ithal etmemek adına çok mücadele ettiklerini dile getirdi. Çavuş, her türlü tehlikeye karşı sıfır toleransla hareket ettiklerinin altını çizerek, “İyi cins patatesi ülkemize getirmemiz gerekiyordu. Kayseri üzerindeki bir bölgeden ithal edeceğiz. Uzmanlarımızı gönderdik, tahlilleri de orada yaptık. Yükleme de bizim gözlemimiz eşliğinde olacak, Vatandaşları mağdur etmeden, üreticimizin de rekoltesini düşürmeden, erken hasada da zorlamadan bu 20 günlük süreci atlatacağız” diye konuştu.
Bir süre önce Türkiye’de de öyle olmadı mı? Bazı maddelerin vatandaşın cebini zorladığından, fiyatları dengelemek adına devlet tarafından tanzim satış mağazaları açıldı. Amaç, aracıların-tefecilerin aşırı kârına karşı tüketiciyi korumak ve bir yandan da sıkı denetim uygulamak. Bizde denetim eksikliği vardır. Denetim yapacak yeterli personel yoktur. Varsa da onları eğitecek ve çarşıya süreceksin.
Mesela polis örgütü de sürekli açık vermekte, polis sayısının yeterli olmamasından yakınılmaktadır. Bir yandan nüfusun artması, bir yandan da kara kapılarının çoğalması, polis örgütünde ‘taze kan’ ihtiyacı yaratmaktadır. Açığı kapatmak için örgüte 140 erkek ve 30 kadın polis memuru alımı yapılacağı duyurulmuş bulunuyor. Hapishane dolup taşmasına rağmen, onlardan yararlanma durumuna maalesef gidilmemektedir. Bu konuya bir başka günkü yazımızda değineceğiz.
Her neyse, devlet icabında aşırı fiyatlar karşısında vatandaşını koruma adına müdahale hakkına sahiptir. Her önüne gelen dilediği fiyata satış yaparsa, bundan sadece üretici değil, tüketici de zarar görür. Çünkü esas kâr aracının cebine girer. Böyle devam ettiği sürece, girdilerin de artmasından dolayı gün gelir, üretici üretimden kopmak zorunda kalır. Tarımda, hayvancılıkta ve benzeri iş kollarında bu örnekler çok görüldü. Gerekli teşvik ve destekler zamanında yapılmadığından üretimden kopmalar oldu, ekonomide yaralar açtı.
Bir süreden beri Türkiye’de de benzeri uygulamalar yapıldı. Tüketiciyi sömüren bazı zincir marketler sıkı denetime tabi tutuldu, bazılarına okkalı cezalar verildi. Hatta fiyatları dengelemek adına tanzim satış yerleri oluşturuldu. Böylelikle fahiş fiyatlar ve fahiş kârların aşağılara çekilmesi sağlandı, kısacası frene basıldı.
Burada yeni patates piyasaya çıktığı günlerde 140, 150 TL’yi gördü. Bu, şimdiye kadar adada görülmeyen bir rakam… Herkes hayretler içinde kaldı. Şimdilerde fiyat düşmeye başladı, ama gene de yüksek. Birçok vatandaş et ihtiyacını artık Güney’den karşılamaya bakıyor. Hepsi bitti, mutfağın temel maddesini de mi Güney’den alacağız? En iyisi bu süreci atlatana dek Türkiye’den ithal etmek! Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş bu konuda gerekli önlemlerin alındığını söylediğine göre endişeye gerek yok. Enginarı, narenciyeyi ihraç ederiz de, patatesi mi ithal etmeyeceğiz? Gerçi KKTC patates ülkesidir, ama ‘icabında patates ithal eder duruma da gelemez’diye bir kural mevcut değildir. Sonu hayırlı olsun ve tanık olunan bu süreçlerden ilerisi için dersler çıkarılsın.
***
Güner Günal ve Ayşe İldeniz
Yeri asla doldurulamayacak, iyilik timsali Güner Günal dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Marmo Tabii Mermer ve Granit Sanayi Çalışanları, tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyururken, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Öte yandan merhum Hasan İldeniz’in eşi, Vadili’nin çınarlarından Ayşe İldeniz bugün kendi köyünde toprağa verilecek. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulur. Evlatları Şeniz İldeniz (merhume), Nazım ve Mustafa İldeniz, gelinleri Lilian ve İpek İldeniz, torunları Ayşegül, Ebru, Derin ve Deniz İldeniz, torun çocukları Ayan, Azaan ve Hasan İldeniz, “Yeri doldurulamayacak sevgili annemiz ve canımız nenemizi kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.
Bu arada Ali Ağa ve Ailesi, yayınladığı taziye mesajında, “TMT’nin mihenk taşlarından ve iş dünyasının duayenlerinden Sayın Mustafa Hacıali’nin vefatından dolayı çok üzgünüz. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun. Tüm Hacıali ailesinin başı sağ olsun” dedi.
Yorumlar kapalı.