Akay Cemal

Orijinal resimler ve belgelerle Sanver’den ‘Bitmeyen Hatıralar’






   “1963 yılından 1968’in sonuna kadar, cepheden cepheye koşarak canım pahasına Kıbrıs Türk halkını korumaya çalıştım. Bu süre içinde onlarca defa ölüm tehlikesi geçirdim, bir defasında da ağır yaralandım” diyor değerli dostumuz, tanınmış iş insanlarımızdan Ahmet Sanver. ‘Bitmeyen Hatıralar-15’ adlı kitabın önsözünde şunları ekliyor:

   “Savaşlardan sonra, 20 yıl çalıştım ve 2 milyon dolar harcayarak bir okul yaptım ve ülke eğitimine bağışladım. TMT ve savaş anılarımı yaklaşık bin sayfa tutan 3 ayrı kitapta topladım. Tüm kitaplarımda olduğu gibi, bu kitaplarımda da (15 ve 16’ncı) Kıbrıs’ımızın tarihinden, kültüründen, yaşantısından, örf ve adetlerinden pasajlara rastlayacaksınız. Kurgu, düşünce ve hayallerden arındırılmış, gerçek, yaşanmış olayların öyküleridir bunlar. Bu öykülerde her yaşatan, herkesin kendinden bir şeyler bulacağına da inanıyorum.”

   Yazar Sanver, Lefkoşa’da kardeşi Önder ile ticaret yaptığı günleri anlatırken, iç giysileri üreten bir fabrikaları olduğunu ifade ediyor, “Ama esas işimiz, çeşitli hediyelik ürünler ve gereksinimi olan maddeleri ithal edip, bunların toptan ve perakente satışlarını yapmak idi. İthal ettiklerimizi askerler, turistler ve valizci dediğimiz bohçacılar kanalıyla Türkiye’ye satıyorduk. Önder senede birkaç defa Çin’e gider, çeşitli fuarlara katılır, üretici temsilcileriyle görüşür, siparişler verirdi” diyor.

   Siyah-beyaz fotoğraflarla süslenen kitapta, ‘Kartvizitimin Cilvesi’ adlı bölüm, İstanbul’da yaşanan bir olayı anlatırken, sayfalardaki fotoğraflar arasında Remzi Genç, İstanbul’un o zamanki çeşitli semtlerine ait resimler, ayrıca Tanju Müezzinoğlu, Vakkas Altınbaş, Özer Boyacı, Mustafa Hacı Ali, Nakşibendi Şeyhi Nazım Kıbrisi, Şair Osman Türkay, ünlü güreşçi Şemmedi ile İsmail Dümbüllü’nün samimi pozları, ünlü kebapçı Saffet Anibal ve daha nice fotoğraflar sayfalarda yer alıyor. Bu arada modası geçmeyen eski filmler ve oyunculardan birkaçını görmek de mümkün. Ahmet Sanver, eserlerine bunları da ekleyerek, geçmişe dair nostalji yaşatmaya çalışıyor.

   ‘Dağdaki Devasa Bayrağın Hikâyesi’ adlı bölüm de hayli ilginç. Ahmet Sanver bu konuda şunları kaydediyor:

   “Değerli arkadaşım Tanju Müezzinoğlu’nun başkanı olduğu derneğin himayelerinde idi Beşparmaklar’daki devasa Türk bayrağı. Tanju aynı zamanda bu dünyanın en büyük bayrağının inşasında da yer almıştı. Özellikle gece aydınlatılması ile Rumların korkulu rüyası olan bayrak 8 futbol sahası ölçüsündedir ve ‘Bu adada Türkler de var’ şiarının en güzel örneğidir. Bu bayrak konusunda, Rumlar ve bizdeki Rum yanlıları tarafından zaman zaman dedikodular çıkarılmıştır. Her gece yanıyor bayrağın ışıkları. Bazı gazeteler bu durumu eleştirirken, Rumların da bu bayraktan rahatsız olduklarını yazarlar.”

   Ve Ahmet Sanver son olarak şunları da ekliyor:

   “Savaşlarda harcamış olduğum gençliğimin en güzel on yılını ve dökmüş olduğum kanlarımı vatanıma ve milletime helal ediyorum. Ömrüm boyunca bu gibi milli girişimlere ve kuruluşlara maddi durumumun uygun olduğu sürece hep yardımcı oldum. Tuhaftır, çoğundan da takdir değil, tektir yedim. Fakat en kötüsü, burada bile yolsuzluk ve hırsızlık oklarının çalışmış olması! Ne olursa olsun, dağdaki ışıklı bayrağımıza yapmış olduğum yardımı, bugüne kadar yapmış olduğum hayırların en kutsalı olarak görüyorum ve tarifsiz gurur duyuyorum.”

   Daha neler yok ki kitapta? Okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Eline sağlık Ahmet Sanver.

    

                                                                                      ***

Cemal Komutan’la Muhittin Tüzel, 

Birdinç ve Nevin Özay’ı da kaybettik

   ‘Cemal Komutan’ diye bilinen, saygıdeğer, iyi insan Cemal Türegün’ü de kaybettik. Dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Cemal Komutan yıllar boyu TMT’de görev yapmış, uzun süre de UBP’nin Marmara örgüt başkanlığı görevini sürdürmüştü. Vefatı derin üzüntüye neden oldu. Sevgili eşi Selma hanım, evlatları Tijen-İlker Karabina, Kağan-Konce Yaman Türegün, Mehmet-Seydim Türegün, torunları Tuncer, Halit, Berk, Kemal, Selma, Suzi, Eser, Elya ve tüm ailesi “Sevgili eşim, canımız babamız, dedemizin yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

   Bu arada Emekli Öğretmen ve Vadli’nin eski Belediye Başkanı Muhittin Tüzel (82) de, kendi köyünde defnedildi. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Sevgi Hanım, evlatları Esin-Güren Koral, Ziya-Serda Tüzel, Fetine Tüzel (merhume), Ali-Münübe Tüzel, torunları İlkan ve Sevgi Koral, Fetine Sel, Doruk ve Muhittin Kuzey Tüzel, “Derin üzüntü içerisindeyiz. Yokluğunu asla unutamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

   Kardeşleri Fatma-Hasan Çakır (merhum), Nurettin-Seval Tüzel, Erdodğan-Nurgün Tüzel, yeğenleri ve eşleri Mehmet-Karina, Fetine-Emin, İsmail-Melek, Işın-Seyfi, Behiye-İbrahim, Fetine-Okan, Ziya-Türkan ve çocukları, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Nur içinde yatsın, mekânı cennet olsun” dediler.

   Aslen Dağaşanlı (Vreçça) olup, uzun yıllardır Lefkoşa’da yaşayan, çevresinde iyi bir insan olarak bilinen, 1930 doğumlu bir çınar olan Osman Birdinç de dün Lefoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, evlatları Figen-İsmet İzer, Figül-Mustafa Gazi, bakıcısı Gülhumar Açılova, “Eşsiz insan Osman Birdinç’i kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Acımız büyüktür. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler. Eşi Şermin Hanım daha önce yaşama veda etmişti.

   Diğer yandan sevilen, iyi insan Nevin Özay dün Zeytinlik (Temroz) köyünde toprağa verildi. Kızı Zehra Özay, oğlu Ömer Evre, kız kardeşi Bahire Evre ve tüm ailesi, kardeşleri İbrahim-Özge Akçit, Halil (merhum)-Sultan Akçit, yeğenleri Nuhcan-Nurdan Akçit, Tayyar-Zehra Akçit ve Selma Gelen, “Acısını hiçbir zaman unutamayacağımız, bizleri tarifi imkânsız acılar içerisinde bırakarak aramızdan ayrılan, sevilen, sayılan iyi insan Nevin Özay’ı kaybetmenin büyük acısı içerisindeyiz. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

  

Orijinal resimler ve belgelerle Sanver’den ‘Bitmeyen Hatıralar’
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.