BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Kıbrıs’ta müzakerelerle ilgili taraflar arasında ortak bir zemin bulunmadığını ve bundan üzüntü duyduğunu söyledi.
Genel Sekreter’in davetiyle gerçekleştirilen gayrı resmi yemekte, üzerinde görüş alış verişinde bulunulan konular, şu anda Lefkoşa’nın her iki kesiminde olduğu gibi, Ankara ve Atina’da da değerlendiriliyor. Hatta Londra ve Washington’da da! Nitekim Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, BM Genel Sekreteri Guterres ile bir telefon görüşmesi yaparak, Gazze ve Lübnan’daki durum yanında, Kıbrıs konusu ile ilgili son gelişmeleri görüştü.
Türkiye ile Yunanistan arasında devam etmekte olan ılımlı atmosfer, elbette Kıbrıs sorununu da olumlu yönde etkilemektedir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın talebiyle ileride 4+1 şeklinde bir görüşme daha yapılacak. New York’taki yemekli toplantıda hiç mi mesafe kat edilmedi? Mesela Güven Artırıcı Önlemler çerçevesinde bazı kapıların açılması konusunda Lefkoşa’da iki liderin bir araya geleceği ifade edildi.
Ancak bu, tarafların sorunun çözümüne yönelik tavırlarından taviz verecekleri anlamına gelmesin. Türk tarafında hellim üreticilerinin ürettiklerini bile hazmedemeyen, inşaat ve eğitim sektörlerinin gelişmesine karşı yola taş koyan Rum zihniyeti ile bir uzlaşıya varabilmek mümkün mü? Halbuki BM Genel Sekreteri güven artırıcı önlemler konusuna çok önem vermektedir. Hal böyle iken ve bir yandan görüşmelere hazır olduklarını iddia edenler, Türk üreticilere ve inşaat sektöründe iş yapmak isteyenlere hapislik dahil, her türlü baskı, tehdit ve şantaja başvurmaktadırlar.
Allah aşkına bu mudur çözüm arzusu?
Deneyimli diplomat, Rum Dışişleri eski bakanlarından Yoannis Kasulidis, “New York görüşmesi, bir ilerleme adımıdır. Yedi yıldır var olan durağanlıkta en azından bir hareketlilik oldu.” diyerek değerlendirmede bulundu.
Öyle de, Tatar, Kıbrıs Türk halkına yıllardır uygulanan ambargoların yarattığı sıkıntıları anlatırken, acaba Hristodulidis’in yüz rengi nasıldı diye merak etmemek elde değil. Hele Türk tarafının, egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüsünden söz etmesi karşısında tavırlar nasıldı? Ben eminim Genel Sekreter Guterres, altın altın göz ucuyla süzmüştü Rum lideri. Hristodulidis’in bir şey diyemeyeceği biliniyordu. Bu, Kıbrıs Türk halkının bal gibi de hakkı olmasına rağmen, “Endaksi Girye Tatar” diyemezdi. Dediği an o mevkide kalamazdı. Gelmiş geçmiş Rum liderleri de aynı durumdaydı.
Şimdilik New York’tan Kıbrıs’a esen rüzgârın kırıntılarını irdelemeye çalıştık. Duruma göre yeniden değerlendirmek üzere…
***
Hakan Yüce, Karaoğlanoğlu’nda;
Hamiloğlu, Mağusa’da defnedildi
Yüce ailesinin saygıdeğer büyüğü, Merit Park Hotel F&B Müdür Yardımcısı, çevresinde sevilen kişi Hakan Yüce’nin dün Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildi. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Hatice Hanım, anne ve babası Nevin-Vehbi Yüce (merhum) kayınvalidesi Cemaliye İmambey, kardeşleri Osman ve Volkan Yüce, baldızı Sıdıka Özbaran, yengesi Bahriye Özbaran, yeğenleri Selen, Selin Ozanoğlu, Mustafa ve Fezile Özbaran ile tüm ailesi, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada Merit Park Hotel ve Casino, Merit International Hotels Resorts, yayınladıkları başsağlığı mesajlarında saygıdeğer meslektaşları Hakan Yüce’nin vefatından duydukları derin üzüntüyü dile getirdiler, merhuma Allah’tan rahmet, yaslı ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar dilediler.
Diğer yandan Mağusa’nın çınarlarından 1938 doğumlu Mustafa Hamiloğlu, dün Mağusa’da defnedildi. Tüm aile ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Eşi Tülin Hanım daha önce hayatını kaybetmişti. Oğlu ve gelini Emirali-Kamile Hamiloğlu, kızı ve damadı Nezire-Ercan Güllü, torunları Ceren Hamiloğlu Karaburçak, Arda Karaburçak, Hasan ve Tülin Güllü, acılarının büyük olduğunu ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Öte yandan Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı Personeli adına yayınlanan mesajda, çalışma arkadaşları Cünheyet Çevik’in kıymetli babası Arif Çevik’e Allah’tan rahmet, yaslı ailesine sabır ve başsağlığı dileğinde bulunuldu.
Yorumlar kapalı.