Akay Cemal

“Ne param var, ne de kalacak yerim. Üstelik açım da!”







Afrikalı genç mahkemede öyle söylemiş… “Param yok, kalacak yerim yok, yiyeceğim yok” demiş! Gönyeli’de, polis tarafından şüpheli görülerek, kimlik kontrolü yapılan Nijeryalı Joseph Ebubakar’ın altı yıldır KKTC’de kaçak yaşadığı tespit edilmiş. Tutuklanan zanlı, babasını kaybettiğini, parasız kaldığını, okula devam edemediğini, pasaportunun kaybolduğunu, kalacak yeri, parası yiyeceği olmadığını söylemiş…

Polis memuru mahkemede olguları aktarırken, Gönyeli’de devriye gezen Cürümleri Önleme Şubesi ekipleri tarafından şüpheli görülerek, kimlik kontrolü yapıldığını ve zanlının 29 Kasım 2018’den beri toplam 2 bin 190 gün bu ülkede ikamet izinsiz kaldığını belirlediklerini açıkladı. Polis, zanlının KKTC’deki statüsü ile ilgili araştırma yapılacağını belirterek, bir gün süre istedi.

Mahkemede söz hakkı alan Ebubakar, ülkesine gitmek istediğini, babasının öldüğünü, annesini özlediğini söyledi.

Joseph Ebubakar gibi daha niceleri var bu ülkede. Polis topla topla bitiremiyor. Mantar gibi çıkıyorlar her taraftan. Nice umutlarla geliyor veya getiriliyorlar bu topraklara, ondan sonra da beş parasız kalıp perişan oluyorlar. Kendi aklını kullanarak gelenler de var, herhalde çeşitli vaatlerle kandırılarak getirilenler de! Aç kalınca da insan ne yapar? Çalıp çırpmaya başlar. Başka türlü hayatını idame ettiremez ki!

Kim bilir Ebubakar neler çekti 2 bin 190 günde, nasıl ayakta kalabildi?

Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde, köprü altlarında, tren istasyonlarında kalanlar var ki, hayatları dudak uçurtur. Gelişmemiş ya da az gelişmiş ülkelerde bu tür manzaralar normal karşılanır da gelişmiş ülkelerde bunları görmek insana tuhaf gelir.

Cürümleri Önleme Şubesi ekiplerinin yaptıkları denetimlerde, özellikle uyuşturucudan yakalananlar arasında birçok Afrika kökenli gencin bulunduğu hemen her gün gazetelerde, radyo ve televizyonlarda yansıtılıyor. Ebubakar gibi her şeyini kaybetmiş berduşlar, bir lokma ekmek uğruna uyuşturucunun ağına çok kolay düşebilir. Ondan sonra da ülkesine gitmeden cezaevinin yolunu tutar, üniversite hayali hüsranla sonuçlanır.

Bu tiplere o kadar sıkça rastlanır ki, market civarlarında, araba park yerlerinde vatandaşa yaklaşır, iki kelime ile derdini anlatmaya çalışır, ‘çok açım’ der. O esnada vatandaştan ne koparırsa… Ancak öyle de hayatını idame ettiremez ki! Kayıt dışılıkla mücadele kolay değildir. Şimdiki gibi denetimler geçmişte de yapılmış olsaydı, olay bu boyutlara varmaz, asayişte bu kadar sorun yaşanmazdı. Bir yandan nüfusun artması, bir yandan da pahalılığın artması ve hayatın zorlaşması, cürümlerin çoğalmasına neden olmaktadır. Buna rağmen polisin yoğun uğraşları, asayişe gölge düşürmeye çalışanları frenlemekte ve caydırmaktadır.

Polis örgütünün taze kan ihtiyacının giderileceği ve yeni personel alımına gidileceğinin açıklanması halk arasında da büyük memnuniyet yaratmış bulunmaktadır. Çünkü vatandaş, asayişin sağlanması için devriyelerin artırılmasını istemektedir.

***

Hilmioğlu Yuvacık’ta, Vartuğ da

Gazimağusa’da toprağa verildi

 

Limasol’un tanınmış simalarından, Güzelyurt’ta sakin, sevilen iyi insan Derviş (Hilmi) Hilmioğlu dün Yuvacık’ta defnedildi. Sevgili eşi Jale Hanım, oğlu Hilmi Hilmioğlu, kızı Hilal Nalbantoğlu, gelini Mübeccel Hilmioğlu, damadı Osman Nalbantoğlu (merhum), torunları Hüseyin, Arzu, Macit, Günfer Sanel Hilmioğlu ve Asya Hilmioğlu (merhume), Derviş, Hanife ve Doğuş Nalbantoğlu, torun çocukları Efe, Mete, Elif ve Asya ile Tamar Hilmioğlu, Osman Nalbantoğlu, sevgili eş, baba ve dedelerini kaybettiklerinden derin üzüntü içinde olduklarını ifade ederek, tüm akraba, dost ve sevenlerine duyurdular, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Öte yandan Vartuğ ailesinin direği, iyi insan Türkmen Vartuğ’un dün Gazimağusa’da toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Güliz Hanım, annesi ve babası Zalihe Rızza-Altekin Rızza (merhum) kayınvalidesi Hatice Mutluel, kızı Hatice Mutluel, kardeşleri ve eşleri Hülya-Ali Soylu, Hüseyin-Dervişe Rızza, Temel-Bengü Rızza, Arzu-Hayri Beyoğlu, yeğenleri Zeliş, Zalihe, Zuhal, Altekin Rızza, Altekin Beyoğlu, Altekin Rızza ve Zühre Armin Rızza, acısını hiçbir zaman unutamayacaklarını ve her zaman kalplerinde yaşatacaklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

“Ne param var, ne de kalacak yerim. Üstelik açım da!”
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.