Bazı köyler vardır ki, isimleri ürettikleri ürünlerle özdeşleşir. Örnek mi? Yeşilırmak çileğiyle, Gemi Konağı-Yedi Dalga muzuyla, Beyarmudu patatesi ile Serdarlı babutsası ile! Doğancı karpuzu ve böğrülcesiyle, Akıncılar fırın kebabı, Yeşilköy de kolakası ile! Peki, Mehmetçik? Kuşkusuz üzümü ile! Geçmişte Akıncılar da üzüm üretiminde söz sahibiydi, ancak şimdilerde o konuda pek sesi çıkmıyor. Narenciye diyarı Güzelyurt’u da unutmayalım. Bu arada Mehmetçik deyince, fırın kebabı da akla gelmektedir.
Bunları saydık, ama Serdarlı’nın (Çatoz) babutsasının geçen yıl musallat olan bir bitki hastalığından dolayı büyük vurgun yediğini bir yere not edelim.
Ürettikleri ürünlerle isimleri özdeşleşen köy ve kentlerimizde her yıl belirli günlerde festivaller düzenlenir, insanların birbirleriyle buluşmalarına ortam hazırlar, renk katar, gelenek ve göreneklerin yeni kuşaklara aktarılmasını sağlar, ev ekonomisine katkıda bulunur. Bir başka deyişle köylerimizin bilinmeyen yönlerinin ortaya çıkmasına vesile olur. Dahası iç turizmi hareketlendirir.
Geçen gün Mehmetçik-Büyükkonuk Belediyesi tarafından geleneksel Üzüm Festivali’nin 62’ncisi düzenlendi. Mehmetçik (Galatya) ismi geçince aklıma kimler gelmez ki! Örneğin Veziroğlu ailesinin mensuplarıve niceleri topluma değerli isimler yetiştirmiş Mehmetçik’ten çıkmadır. Bunun yanında iki yıl önce yitirdiğimiz iş insanları merhum Akil Bilgili ile daha önce kaybettiğimiz kardeşi Mehmet Galatyalı da aynı köydendi. Az daha unutuyordum, Allah rahmet eylesin, eski Sağlık Bakanlarımızdan Dr. Mustafa Erbilen de Mehmetçikli idi ve köyünü çok severdi. Daha çok tanınmış isimler var, ama şu anda hepsinin isimlerini buraya sığdırmak imkânsız.
Londra’da da çok sayıda Mehmetçikli var. Arif Tahir Erişen gibileri belirli bir dönemden sonra, doğup büyüdükleri vatan toprağına kesin dönüşle birlikte yatırım da yaparak yaşamlarını orada sürdürmektedirler.
Üzüm Festivali derken, nereden nereye geldik…
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da ifade ettiği gibi, festival Kıbrıs Türkü’nün kültürünü ve geleneğini yansıtmakta, ekonomik bir değer olan üzüm ve buna bağlı ürünler Mehmetçiklilerin başarısı sayılmaktadır. İngiltere ve Avustralya’da çok sayıda Mehmetçiklilerin bulunduğunu anlatan Tatar, kültürün yaşatılması ve geliştirilmesi için iletişim kanallarından faydalanılması gerektiğini ifade etti. Belediyelerin birleştirilmesiyle çok daha iyi bir noktaya gelindiğini söyleyen Tatar, Mehmetçik’in geliştiğini, üzüm ve sucuk konusunda markalaşmaya gidildiğini kaydetti.
Başbakan Ünal Üstel de Mehmetçik’in ülkenin yüzde 30 civarında üzüm ihtiyacını karşıladığına işaret ederek, hem ekonomiye hem de ülke tanıtımına ciddi katkı sağladığını söyledi. Üstel, ülkenin tek kadın Belediye Başkanı Fatma Çimen Tuğlu ve arkadaşlarını tebrik etti. Meclis Başkanı Zorlu Töre ise, festivallerin varoluş kavgasında ve ulusal mücadelede önemli bir yeri olduğunu dile getirdi.
Sofralarımızı süsleyen üzüm en sevilen meyvelerden olup, Mehmetçik’te ve diğer bazı köylerimizde şarabın yanı sıra, zivaniyanın mezesi olarak bilinen sucuk ve köfterin ana maddesidir.
Pandemi döneminde sağlıkla birlikte, ayakta kalabilmek için üretimin ne denli önemli olduğu bir kez daha kanıtlanmış ve tüm dünya bu gerçeği görmüştü. Kritik durumlarda toplumların kendi ayakları üzerinde durabilmesinde üretim en önemli etkendir. Doğu Akdeniz’de, Orta Doğu’da suların iyice ısındığı, çatışmaların devam ettiği bu süreçte, savaşın yayılma tehlikesi bulunduğundan gıda tedarikinde zorluklar yaşanabilir. Bu bakımdan toprağın her karışını üretimle değerlendirmek gerek. Yalnız kritik durumlarda değil, fakat her zaman! Bu vesileyle bir kez daha Mehmetçik’e selam olsun diyoruz.
***
Mustafa Koçak, Lefkoşa’da defnedildi
Tanınmış iş insanlarımızdan, herkes tarafından sevilip sayılan, yardımsever iyi insan Mustafa Koçak dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost ve akrabalara üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Zekiye Hanım, evlatları İlke-Emel Koçak, Tümer-Berna Güzel, torunları Tahsin-Bertu Güzel ve Liya Koçak, canlarından çok sevdikleri eş, baba ve dedelerinin vefatından dolayı acılarının büyük olduğunu belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Yorumlar kapalı.