Türkiye’nin savunma sanayindeki gözbebeği kuruluşlarından TUSAŞ’ta Türk mühendislerce üretilen Hürkuş’tan Hürjet’e, Gökbey’den Atak’a kadar yerli ve milli sistemler, Ankara’da birbiri ardına havalanarak, ‘gökvatanda’ gövde gösterisi yaptılar. Bu suretle terör saldırısının ardından, Türk savunma sanayi ‘birlik ve beraberlik’ görüntüsü verdi. Kurum da internet sitesinden mesaj yayımlayarak, “Ülkemizin geleceğine yönelik ara vermeden çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.
Bizim Meclis’in durumu üzerine, yazıya bu başlığı kullanma ihtiyacı duydum. Malum, Meclis bir süreden beri çalışamaz hale getirildi. Büyük bir zaman kaybı yaşandı. Kaybedilen zamanı en kısa sürede telafi etmek kaçınılmazdır. Biriken sorunları çözmek için Meclis’in bir an önce devreye girmesi, çarkın dönmesi gerek. Ne diyor TUSAŞ çalışanları? “İnadına daha çok çalışacak, daha çok üreteceğiz. Kimse hızımızı kesmeye kalkışmasın.”
Meclis Başkanlığı sorunu da çözüldüğüne göre, acil çözüm bekleyen sorunlara odaklanmalı, vatandaşı kısmen de olsa rahatlatacak konular öncelik sırasına göre karara bağlanmalı, uygulamaya konulmalıdır.
Ülkede kimin ne olduğunu az-çok bilenlerdeniz. Cumhuriyet Meclisi yeni Başkanı Ziya Öztürkler’e başarılar dilerken, Öztürkler asıl olanın halka hizmet etmekten geçtiğini, makamların gelip geçici olduğunu söyledi. Devir teslim töreninde konuşan Zorlu Töre de, 15 yaşından beri Kıbrıs Türk halkının davasına inandığını, siyasi kimliği olsa da olmasa da, bu düşüncelerinden vazgeçmeyeceğini belirtti.
Yeni Meclis Başkanı Ziya Öztürkler de, Töre’nin inandığı dava yolunda büyük hizmetlerde bulunduğunu belirterek yaşananın bir bayrak yarışı olduğunu ifade etti. Öztürkler, bundan sonra kaybedecek zaman olmadığını ifade ederek, uzun süredir komitelerin çalışmadığını, en büyük sorumluluklarının kaos ortamının sona erdirilerek, Meclis’in bir an önce çalışması olduğunu kaydetti.
Hangi makamda olursa olsun, insanlar geçici, makamlar ise kalıcıdır. Söz konusu makama layık görülen kişi, yaptıklarıyla ilgili temiz bir isim bırakmayı istemekte, ülkesine yararlı işler yapmanın huzurunu duymayı umut etmektedir. Meclis dosyalarında uzun zamandan beri bekleyen tasarılar vardır. Her biri birbirinden önemli yasa tasarıları mevcuttur. Bunların genel kurulda tartışılarak onaylanması ve uygulamaya konulması herkesin yararına olacaktır.
Sorunları sıraya koysak sütunumuz yetmez. Mesela avuç içi kadar bu ülkede trafik kazaları ürkütücü boyutlara ulaştı ki, bu konuda bir şeyler yapılması gerektiği herkesin beklentisidir. Caydırıcı yasalara gereksinim vardır. Devlet otoritesinin hissedilmesi ve direksiyona geçenin bir değil, beş kez düşünmesi lazım. Gerçi cezalarda artış vardır, ancak insan kaynaklı hataların yanı sıra, yollardaki aksak ve eksiklikler, yeterince ışıklandırma olmaması da kazalara neden olan etkenlerdendir.
Bir diğer şikâyet konusu da aşırı pahalılıktır. Bu konuda bazı çalışmalar yapılacağı açıklanmıştı. O çalışmalar ne alemdedir? Kamu reformu ne durumdadır? Hal yasası ne durumdadır? Daha sayalım mı? Sağlıkta, eğitimde, turizm ve diğer sektörlerde yapılması ve tamamlanması gerekenler vardır. Geceli gündüzlü çalışmalarla bu sorunların üstesinden gelinebilir. Halkın yararına olacak konularda iktidar kadar, muhalefetin de sorumluluğu vardır. Türkiye’de TUSAŞ olayında nasıl ki tek yürek olunmuştur, çalışanlar inadına ‘daha çok çalışacak, daha çok üreteceğiz’ mesajı vermişlerdir, bizim vekillerimizin de bundan ilham alması gerektiği düşüncesindeyiz. Bunu başarmakla halkın siyasilere olan güveni de artacaktır. Kolay gelsin diyoruz.
***
Nihat Arap, Akdeniz’de defnedildi
Arap ailesinin direği, ailenin saygıdeğer büyüğü, iyi insan Nahit Arap’ın dün Akdeniz köyünde toprağa verildiği tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Şengül Hanım, çocukları Gülşah ve Hüseyin Bora Arap, Gülşen Arap Gezdigeldi, Gülcan Başdüdükcü, Havva Arap Şeytan, damatları Mehmet Gezdigeldi, Tanyel Başdüdükcü, Aziz Şeytan, torunları Seval, Şengül Gezdigeldi, Elmas Baran Osman, İbrahim, Şengül Başdüdükcü, Nahit, Fikret Arap, Emre Ergün (merhum) Deniz, Demir Şeytan ve tüm ailesi, acılarının sonsuz olduğunu ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Yorumlar kapalı.