Disiplin tüzüğü değişikliğiyle okullarda başörtüsü kullanımına ilişkin yeni bir düzenleme getirilmesine karşı eylemler başlatan Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası, çok sayıda örgüt ve bazı siyasi parti üyelerinin katılımıyla meclis önünde yakılmaya başlanan ‘eylem ateşi’nin, disiplin tüzüğü geri çekilene kadar yanacağı belirtildi. Yapılan konuşmalarda tüzük geri alınana kadar ateşin yanacağı ifade edildi.
Bu arada KIBRIS TV’de Nihan Yücel’in sorularını yanıtlayan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, ‘Bakanlığı başına yıkarız’ açıklaması yapan öğretmenler sendikalarına tepki göstererek, “Siz kimsiniz, bu cesareti nereden alıyorsunuz” diye sordu. Çavuşoğlu, “Ben, senin gibi düşünmüyorsam bu binayı başıma mı yıkacaksınız? Bizim başımıza kimse bir şey yıkamaz, diyalog demokraside tek modeldir. Başörtüsü, Atatürkçülük ve laikliği engellemez” dedi.
Bu noktada gerek Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, gerekse Başbakan Ünal Üstel’in provokasyonlara dikkat çekmeleri oldukça ilginç ve anlamlıdır. Tatar, bizim birkaç günden beri dile getirmekte olduğumuz bu hassas duruma değinirken, siyasete alet edilen bu durum karşında, sadece eğitim alanında değil, birçok resmi kurumda da hizmetlerin aksamasına yol açtığını söyledi. Tatar, “Siyasete alet edilen bu durum karşısında yaşanan ve yaşatılanlar, kabul edilemez bir noktadadır. Daha da vahimi sosyal medya üzerinden maksatlı ve provokatif eylemlerle halkımızı ayrıştırmaya çalışan art niyetli çevrelerin devreye girmesidir” ifadelerini kullandı.
Anlayacağınız; haklı veya haksız, bilinçli veya bilinçsiz bir takım gerekçelerle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve halkı hedeftedir. Aramıza fitne tohumları serpmeye çalışanlar faaliyetlerini hızlandırmışlardır. Halk arasında ayrışma yaratmaya yönelik çabaları sosyal medyada görmek mümkündür. Benzeri faaliyetler uzun yıllar önce Rumlar arasında da yoğunlaşmış ve doruğa ulaştıktan sonra da iş, Rumların adanın yüzde 37’sini kaybetmesine kadar vardırılmıştı.
Yalnız birlik ve beraberliği değil, tutunduğumuz dalları da, bir bakıma ekonomimizi zora sokmaya yönelik çabaların da günden güne artmakta olduğunu görmemek için kör olmak gerek. Hem siyasi hem de ekonomik alanda planlı bir saldırının hedefindeyiz. AB’nin baskısıyla AB ile bazı Orta Asya ülkelerinin düzenlediği zirvede dikte edilen kararı imzalamaları bunun kanıtı değil midir? Turizm ve inşaat sektörlerine karşı yapılanlar ortada değil midir? Bazı iş insanlarının tutuklanması, bazı ülkelere sokulmaması kanıt değil midir?
Bütün mesele, uzun yıllardan beri Kıbrıs Türkü’ne uygulanan ambargolar ve izolasyonların, Rum tarafının beklentilerini tatmin etmediği görüşünden kaynaklanmış olmasıdır. Bir başka deyişle ambargolar Kıbrıs Türk halkını dize getirmeye yeterli olmadığından daha değişik, daha sert tedbirlere başvurma ihtiyacı doğmuştur. Amaç, KKTC ile ilişkileri olan iç ve dış yatırımcıların gözünü korkutmak, onları yatırımdan caydırmaktır.
Şimdilerde denenmekte olan taktik budur ve KKTC’nin de ona göre tedbir alması gerek. Tek başına yeterli mi? Elbette değildir ve meseleyi Türkiye ile birlikte düşünmek lazım. Ha; Rum tarafının, daha doğrusu Rum yönetiminin iyi niyetle bağdaşmayan ‘sivil saldırı’ siyasetine karşı elde koz var mı? Hem de öyle kozlar var ki, bu kritik süreçte her yanı darmadağın edebilir.
***
Hassoy, Karaoğlanoğlu’nda defnedildi
Limasol’a bağlı Düzkaya köyünden olup, Girne’de sakin Hassoy ailesinin çınarı, iyi insan Perihan Hassoy, dün Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Sevgili eşi Mehmet Burhan Hassoy, çocukları Şifa-Enver Tuncer, Mustafa-Iryna Hassoy, Peyman Hassoy-Murat Özasker, torunları Yaren, Ela ve Kayra, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Öte yandan Rukiye Korkmazlar ve Ailesi adına yayımlanan mesajda, “Çalışkan, namuslu, Emekli Başöğretmen, abim Derviş Kansu Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” denildi.
Bu arada Akdoğan’da sakin, KKTC’nin ilk bayan hava trafik kontrolü Muzaffer Şule Akşit dün Akdoğan’da son yolculuğuna uğurlanırken, ailesi ve sevenleri üzüntülerini dile getirdiler, mekânının cennet olmasını dilediler.
Yorumlar kapalı.