
Her zaman diyorum, Gazimağusa, Kıbrıs’ın açık hava müzesidir. Gelen turist fotoğraf makinesini elinden bırakmak istemez. Ancak orada sadece bir buçuk saat kalabilir. Rehberlerin izni o kadar! Bu süre içinde,tarih ve kültür zengini bu kent hakkında gerçek bilgi sahibi olabilmeniz mümkün değil. Gazimağusa, Avrupa’nın birçok tarih ve kültür bakımından zengin kentleriyle yarışabilecek bir durumda iken, gelmiş geçmiş hükümetler olarak, bu konuda ne yaptık veya yapılanlar yeterli midir? Bu soruya verilebilecek yanıt elbette ‘evet’ değildir.
Gazimağusa, ‘değer bilen’ başka ülkelerin elinde olsaydı, neler yapılmazdı ki! Anlıyoruz, zengin bir ülke değiliz. İnsanlık dışı ambargolar devam ediyor, ama Barış Harekâtı’ndan bu yana aradan elli yıl geçti. Ancak tarih ve kültür zenginliği bakımından birçok kentle boy ölçüşebilen Mağusa’nın özelliklerini tanıtabildik mi? Bu konularda söylenecek, yazılacak çok şey vardır da, boşuna yürek tüketmeyelim.
“KKTC’nin ikinci büyük kenti Mağusa, o kadar ünlüdür ki, İtalya’nın Milano kentinde en meşhur bir sokağın adı Mağusa’dır” diyen Uluçay, Gazimağusa’nın halen keşfedilmemiş bir cevher olduğuna dikkat çekti. Gazimağusa Belediye Başkanı Dr. Süleyman Uluçay, “Kültürel mirasımıza sahip çıkıyoruz” diyerek, şunları kaydetti:
“Belediye çatısı altında daimi bir restorasyon ekibi oluşturduk. Mağusa Kaleiçi bölgesinde acil müdahale gereken 20’den fazla noktada restorasyon yaptık. Eski Eserler Dairesi ile yapılan protokol sayesinde, daha önce kapalı olan tarihi alanları ziyarete açtık. Canbulat Kapısı’nın önündeki işletmelere yer göstererek, kapının tarihi dokusuna yeniden kavuşmasını sağladık.”
Süleyman Uluçay, hafta sonu Lefkoşa’da Paradise Park’ta gerçekleşen basın toplantısında, belediyenin iki yıllık faaliyeti hakkında, bölüm şeflerinin verdikleri bilgiden sonra yaptığı konuşmada, bu sürede elde ettiği en önemli kazanımın güven olduğunu söyledi. Uluçay, “Hem çalışanların, hem de esnafın güvenini kazandık. Belediyecilikte en önemli şeyin güven olduğunu öğrendik” dedi.
Uluçay, belediyede eksi 137 milyondan artı 65 milyona ulaşıldığını ifade ederek, bir amaçlarının da, toplu taşımacılığı geliştirmek ve yolları yenilemek olduğunu, ekonomik durumun artık hizmetlerin önünde bir engel olmaktan çıktığını kaydetti. Bu arada araç filosuna da önemli yatırımlar yapıldığına işaret eden Başkan’ın, özellikle toplu taşımacılığı canlandırma yönündeki çabaları dikkat çekti ve bunun trafik karmaşasına kısmen de olsa son vereceği ve rahatlık getireceği değerlendirildi.
Toplu taşıma hizmetinin kapsamlı olacağını ifade eden Uluçay, “hem ulaşımı kolaylaştırmayı, hem de trafiği rahatlatmayı, böylelikle şehrimizi daha yaşanır hale getirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Gazimağusa Belediye Başkanı Dr. Süleyman Uluçay ile sohbetimiz oldukça yararlı geçti. Kendisine Türkiye’den kardeş belediyeleri sorduk. Onları sıraladı ve Mersin’le yakın ilişkilerini anlattı. Daha da önemlisi,Mart ayında Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin’in adaya geleceğini ve Mağusa’da düzenlenecek bir törende,‘Kardeş şehir’ imzasının atılacağını söyledi. Böylelikle iki ‘gazi’ şehir Gazimağusa ve Gaziantep ‘Kardeş Şehir’ ilan edilecek.
Türkiye’nin en önemli kentlerinden biri olan Gaziantep’in, Gazimağusa ile kardeş şehir olması, öyle inanıyoruz ki, özelde Gazimağusa’ya, genelde KKTC’ye çok şeyler kazandırmış olacak. Yıllar önce Türkiye’de görev yapan bir Yunan Büyükelçisi, “Emekli olduktan sonra nerede yaşamak istersiniz?” sorusuna, tek kelimeyle “Antep’te” demişti. Bir Yunan Büyükelçisi bile böyle söyledikten sonra, varın gerisini siz düşünün ve Mağusa’ya da ‘Gözünüz aydın’ deyin.
Yorumlar kapalı.