
Anımsadığım kadarıyla Cemal Bulutoğluları’nın belediye başkanı olduğu dönemdi. Temizlik işçilerinin grevi nedeniyle Başkent Lefkoşa sokakları çöp yığınlarına sahne olmuştu. Bu çirkin manzara, hem halkımız hem de yabancılar nezdinde kötü bir imaj yaratmıştı. Cemal Başkan, sorunu çözebilmek için her türlü çabayı göstermiş, iyi niyetini ortaya koymuş, en sonunda ilgili sendikanın da olumlu yaklaşımıyla çöpler kaldırılmıştı.
Benzeri durum geçenlerde İzmir’de yaşandı. Türkiye’nin üçüncü büyük kenti ve turizm beldesi İzmir’de caddeler, sokaklar çöp yığınlarına teslim oldu. Havaların da ısınmasıyla hastalık endişesi de belirmişti. Yerli halk ve turistler, kötü koku nedeniyle burunlarını kapayarak geçiyorlardı. En nihayet geçen günlerde uzlaşıya varılmış ve güzel İzmir çöp yığınlarından kurtulmuş, halk da, esnaf da derin bir oh çekmişti. Arzu edilmeyen bu tür kötü manzaralar yalnız KKTC veya Türkiye’de değil, birçok ülkede, hatta Avrupa ülkelerinde de görülmektedir.
Ülkemizde öteden beri piknik alanlarına bırakılan çöplerden şikâyet edilmekte, ancak önü bir türlü alınamamaktadır. Kötü alışkanlıktan en son Karpaz da nasibini almış bulunuyor. Kurban Bayramı tatilinde Karpaz sahillerinde vakit geçirenlerin çöplerini sahillerde bırakıp gitmesi, ağaçlara ve hür eşeklere zarar verdiği için, bölge insanının tepki ve öfkesine neden oldu.
Dipkarpaz Çevre, Doğa Koruma ve Sosyal Aktivite Derneği Başkanı Fırat Borak, bayram tatilini Karpaz’da geçirenlerin geride bıraktıkları çöplerden şikâyet etti, şunları vurguladı:
“Bayram tatilinde Karpaz’dan bazı görüntüler” başlıklı paylaşımında Borak, “Terbiyesizlikte sınır yok. Deniz kenarına bırakılan çöpler, mangal yakmak için kırılan ağaçlar, eşeklere yapılan akıl almaz hareketler… İnsanlık dışı bu davranışları tasvip etmiyoruz.” ifadelerini kullandı. Fırat Borak’ın sitemi ise son derece anlamlıydı: “Karpaz’ı böyle sevip sahip çıkacaksanız, Allah aşkına bırakın kalsın!”
Bir doğa harikası olan Karpaz’ı gözümüz gibi koruyacağımıza, mangal alemlerinden sonra, yiyip içtikten sonra, çöpü olduğu yerde bırakıp gitmek sorumsuzluk ve bencilliğin daniskasıdır. Bu davranış biçimleri yalnız Karpaz’a değil, aynı zamanda yaşadığı ülkeye de ihanettir. Çocuklar temiz çevre için eğitilirken, ebeveynlerin bu şekilde davranması kötü örnek teşkil etmekte, yanlış yollara sevk etmektedir. Dipkarpaz-Manastır yolunun da düzgün bir şekle sokulduğu günümüzde, ApostolosAndreas Manastırı’na ve bölgeye yerli-yabancı akınının giderek artmakta olduğunu düşünerek, tertemiz bir çevre bırakmak zorundayız. Bu bir sorumluluktur. Çöpünü piknik yaptıktan sonra, olduğu yere bırakmayan ve çevre kirliliği yaratmaktan kaçınan aileleri muaf tutarız. Ancak bu konularda denetimlerin ve cezaların artırılması gerektiğini de vurgulamak isteriz.
Karpaz, bu ülkenin doğal güzellikleri, bitki örtüsü ve turizme kazandırılması gereken hür eşekleriyle ünlü bölgemizdir. O güzellikleri bozmaya, kötü imaj yaratmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bir başka yazıda, ibret olsun diye Avustralya’nın uçsuz bucaksız dağlarında piknik yapan ve çöplerini orada bırakanlara nasıl ceza yazıldığını anlatmaya çalışacağım.
***
Özer, Bayraktar Kemal Coşkun’un koruması ve şoförüydü
Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) mensubu İbrahim Özer Baytaroğlu, nam-ı diğer ‘Konsolos’ dün Lefkoşa’da askeri törenle son yolculuğuna uğurlandı. Özer Baytaroğlu, Erden Esenyel ile Bayraktar Kenan Çoygun’un (Kemal Coşkun) hem muhafızı, hem de şoförlüğünü yapmış, gözü pek bir mücahit idi. Cenaze töreninde ailesi ve sevenlerinin yanı sıra, silah arkadaşları da bulundu. Vefatı, tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Sevgili eşi Ceylan Hanım, ‘Canımız babamız, dedemiz’ diyen kızı Özlen Baytaroğlu Paralik, damadı Ertan Paralik, oğlu Levent Menteş Baytaroğlu, gelini Figen Haksoy Baytaroğlu, torunları Özer Paralik, Mehmet Arif Paralik-Nazemin Şahali ve İrem Baytaroğlu, acılarının sonsuz olduğunu ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Bu arada ‘Creditwest Ailesi’ adına yayınlanan mesajda, Ticari Krediler Müdürü Özlen Paralik’in değerli babası İbrahim Özer Baytaroğlu’na Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı dileğinde bulunuldu.
Diğer yandan 1933 doğumlu bir çınar olan, Lefkoşa’nın eski tüccarlarından merhum Mustafa Mülazımzade’nin kızı, merhum Dr. Muzaffer Gökmen’in eşi saygıdeğer iyi insan Letife Mefaret Gökmen’in dün Lefkoşa’da defnedildiği sevenlerine ve yakınlarına üzüntüyle duyuruldu.
Çocukları Poyzan ve Noyan Sağıroğlu, Zahiye-Aydın Akkurt, Cemaliye-Dr. Halil Erdal Cürcani (merhum), Cem-Arzu Sağıroğlu, torunları Ziba-Özgün Dostoğlu, çocukları Aydın Görgüner, Salih Dostoğlu, torunu Doğuş Letife Arsu-Mithat Arsu, çocukları Aylis ve Lavin Arsu, torunları Hasan ve Zişan Cürcani, Cemre Sağıroğlu (merhume), Oya, Kaya, Gülnur ve Gülşah Sağıroğlu, ömür boyu unutamayacaklarını ifade ederek, mekânının cennet olmasını dilediler.
Öte yandan ASEL GROUP Yönetici ve Çalışanları adına yayınlanan mesajda, şirketin İdari İşler ve Personel İşleri Müdürü Ramadan Arısoy’un kayınvalidesi Nevcihan Fellahoğlu’na Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileğinde bulunuldu, nur içinde yatması, mekânının cennet olması temenni edildi.
Tanınmış iş insanlarından, ‘Latifoğlu LTD’in sahibi Akıl Ağaoğlu da mesajında, değerli iş insanı Niyazi Gürsoy Manyera’yı kaybetmenin derin üzüntüsünü dile getirdi, merhume Tanrı’dan rahmet, başta ailesi olmak üzere, sevenlerine başsağlığı ve sabırlar diledi, nur içinde yatması, mekânının cennet olmasını temenni etti.
Koopbank ise, Lefkoşa Şube Müdürü Buket Muhtaroğlu’nun kıymetli babası Elmaz (Yılmaz) Ören’e Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı diledi.
Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğü de arkadaşları Dilber Özgen’in değerli babası Hüseyin Özgen’e Allah’tan rahmet, yaslı ailesi ve sevenlerine başsağlığı dileğinde bulundu.
Yorumlar kapalı.