Akay Cemal

Guterres’in yol haritası ‘uygulanır mı’ dersiniz?






Kaç günden beri Cenevre’ye odaklandık. Yazdık, çizdik, konuştuk. O da bitti, ancak tartışması bitmedi, bir süre daha değerlendirmeler devam edecek. Allah kerim temmuza. Ancak Kıbrıslı Türkler olarak biz dünyaya genelde Sarayönü’nden, Rumlar da ‘Eleftheria’, eski adıyla ‘Metaksas’ Meydanı’ndan bakıyor. Halbuki dünyanın merkezi ne Sarayönü’dür, ne de Metaksas!

Birkaç günden beri Cenevre ile yatır, Cenevre ile kalkarken, dünyada öyle gelişmeler yaşandı ki, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin görüşmesi gündemin tepesine oturdu. Tabii ki konu en başta Ukrayna idi. İkinci gündem maddesi de, mübarek Ramazan ayında İsrail’in hava bombardımanında şehit edilen kadın ve çocuklardı. Hem de sahur saatinde! Ateş kes’in ihlali ile saldırılarda 404 Filistinli şehit edildi. Sahur vakti Gazze’de başlatılan katliam 5 saat sürdü ve başta Türkiye olmak üzere, İslam aleminde sert tepkilere neden oldu.

Bunlardı dünya medyasında ön plana çıkanlar. Bir de Türkiye’de İstanbul Üniversitesi’nin, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun denkliği olmayan üniversiteden yatay geçiş yaparak aldığı usulsüz diplomayı iptal etmesi haberi… Aynı dönemde geçiş yapan 27 diploma daha iptal edildi. Cenevre’deki Kıbrıs mesaisi bu gelişmelerin gölgesinde yer aldı. Varsın olsun, dünyadaki olayları ve gelişmeleri yönlendirecek halimiz yok ya! O bakımdan önümüzdeki konulara bakmak durumundayız. Nihayet en başta bizi ilgilendiren burasıdır.

Cenevre’de 5+1 gayriresmi toplantıda, federasyonun lafı edilmedi. Edilemezdi de, çünkü nihai çözüm için gidilmemişti oraya. Taraflar arasında işbirliği imkânları yaratacak, artıracak ve her iki halkın yararına olacak konuları saptamak amacıyla gidilmişti. Saptandı mı, saptandı. Taraflar mutabık kaldı mı, kaldı. Genel Sekreter, Temmuz’a kadar yapılması gereken ödev verdi liderlere. Bir de özel temsilci atayacağını söyledi.

İki liderin mutabık kaldığı noktaları açıklayan Genel Sekreter, göreve geldiği ilk günden bu yana Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumların güvenliği ve refahı için kararlılıkla çalıştığını vurgulayarak, Cenevre’deki çalışmaların ve alınan kararların ileriye dönük bir yol bulma girişimlerinden olduğunu kaydetti. Mutabık kalınan noktaların en önemlisi 4 geçiş kapısı açılması, mayınların temizlenmesi, çevre ve iklim, ara bölgede güneş enerji sisteminin kurulması, Gençlik Teknik Komitesi’nin kurulması ve bir de mezarlıkların restorasyonu…

Bu konularda adımlar atılması isteniyor. Hal böyle iken Rum lider Hristodulidis, henüz Cenevre’den ayrılmadan belirlenen yol haritasının dışına çıkarak, Avrupa Konseyi Başkanı Antonio Costa ile Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in, Guterres’e ortak bir mektup göndermesine atıfta bulunarak, bunun AB’nin Kıbrıs sorununun çözümüyle ilgili pozisyonunu belirlediğini söyledi.  Rum liderin Cenevre’ye illa ki AB’yi de karıştırmak ve methaldar kılmak istemesi ‘Ali Cengiz oyunu’ değil de nedir? “Ha; bakın AB de çözüm konusunda bizim gibi düşünüyor” mesajını iletmek anlamı taşımıyor mu?

Genel Sekreter Antonio Guterres’in çizdiği yol haritasına saygı duyarız. Uygulanıp uygulanmayacağını göreceğiz. Ancak verilen ödevlerde bizce önemli eksiklikler de yok değildir. Örneğin Yeşil Hat Tüzüğü’nün geliştirilmesi ve ihracata yönelik akışın hızlandırılması, vasıtalı geçişlerde sigorta durumunun yeniden karşılıklı olarak gözden geçirilmesi, tarihin doğru aktarılması ve madem ki işbirliği alanları genişletiliyor, Rum çocuklarına okutulan tarih kitaplarının kin ve nefretten, düşmanlıktan arındırılması. Türk bölgelerini ziyaret eden Rumların ve turistlerin bulunduğu otobüslerde Kıbrıslı Türk rehber bulundurulması ve bilinçli veya bilinçsiz olarak yanlış bilgiler aktarılmasına fırsat verilmemesi. Mademki, iki taraf arasında iş birliği esastır, bu iş birliğini sekteye uğratacak ve iş birliğine darbe vuracak davranışlara da artık dur denilmesi gerekir. Bunlar da BM’nin yapması gereken görevler arasındadır.

İş birliği hayırlı olsun.

***

 

Umut, Boltaşlı’da defnedildi

 

Önceki gün geçirdiği trafik kazasında genç yaşta hayatını kaybeden, ailenin çok sevdiği Umut Göksal (23) dün Boltaşlı’da toprağa verildi. Tüm akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, annesi ve babası Leyla-Azmi Göksal, kardeşleri Birnaz ve Sezer Göksal, Gülbahar Kapısız, Fatoş Savcı, acılarının sonsuz olduğunu belirterek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Umut Göksal, Yenierenköy’de meydana gelen kazada hayatını kaybetmişti. Umut’un feci kazada ölümü Boltaşlı köyünde matem havası yarattı ve herkesi derin üzüntüye boğdu.

 

Guterres’in yol haritası ‘uygulanır mı’ dersiniz?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.