Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in, Kıbrıs sorunuyla ilgili temsilcisi olarak taraflara Kolombiya’nın eski Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ı önerdiği ve Rum tarafının da buna olumlu yanıt verdiği öne sürüldü. Cuellar, 2010-2018 yılları arasında ülkesinde Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştı. Aynı zamanda Kolombiya’nın BM Daimi Temsilciliği üyeliği de yapmış, ülkesinin Venezuela Büyükelçiliği görevini de yürütmüştü.
BM Genel Sekreterliğinin, yeni temsilcinin Kıbrıs sorunuyla mevcut konjonktürde düşük olan beklentilerinin gerçekleşmesi yönünde çalışmasını istediği belirtiliyor.
Gelsin, o da uğraşsın. Bu dipsiz kuyudan suyu çıkarır mı, çıkaramaz mı göreceğiz. Kimler geldi, kimler geçti buralardan? İki taraf arasında uzlaşı oluşturup da, kesin bir çözümü başaramadılar. Aradan bunca yıl geçtikten sonra sorunun çözümü elbette daha da zorlaşır. Bunu da başarabilmek maharet işidir. Eğer Maria Angela’da bu maharet varsa, sözümüz yok. Peşin hüküm vermeyelim, ama sonunda galiba o da ‘benden bu kadar’ deyip Genel Sekreter’e raporunu sunacak.
Angela’nın buraya tayin edilmesinin ‘Kadın Hakları Günü’nde açıklanmasının da bir anlamı olabilir mi? Bu adada herkes kadına verilen önemin farkındadır. Türk olsun, Rum, Ermeni veya Maronit olsun; kadın her zaman baş tacıdır. Kadına şiddet, birçok ülkeye kıyasla çok azdır, hatta nüfus artışına kadar geçen süreçte yoktu da!
Birçok sorunun halli bakımından kadınların siyasete daha aktif olarak katılmaları gerektiği düşüncesindeyiz. Devlette, özel sektörde ve diğer alanlarda kadınlarımızın ne denli başarılı olduklarını gözlemliyoruz. Bugün devletin birçok kilit noktasında, özel işletmelerde, bankalarda ve diğer iş alanlarında başarılarını gururla izlemekteyiz. Ancak Milletvekili Ahmet Savaşan’ın da dediği gibi, kadınlar halen siyasette eşit oranla temsil edilmiyorlar.
Angela’da başladık, nerelere kadar geldik… Ve başlığa baktığımızda, “Guterres, temsilcisini buraya değil, Gazze’ye göndersindi” dedik. Niye biliyor musunuz? Çünkü Kıbrıs’ın acil çözüme ihtiyacı yok! Ama Filistin’in var. Hem de acilen! Gazze’de, Batı Şeria’da oluk gibi kan akıyor. Filistin halkının yaşadığı evler, binalar yerle bir edildi ve halen ediliyor da! Ayakta kalabilen, ancak tıbbi malzeme ve ilaç ihtiyacı bulunan hastane sayısı bir elin parmaklarından daha az. Ölü sayısı 17 binlere doğru ilerliyor. Bunların çoğu çocuk ve kadın… Bu güne kadar hiçbir savaşta 2 ay içerisinde bu kadar çok kadın ve çocuk katledilmiş değil!
ABD ve Batı’nın dürtüsü, ‘vur da korkma’ demesinden cesaret alan İsrail’in gerçekleştirmekte olduğu soykırımın hesabını BM sormayacak da, kim soracak? İşte bu nedenle diyoruz ki, Genel Sekreter, Maria Angela’yı Tel Aviv’e göndermeliydi.
Burada ne gece-gündüz bombardıman var, ne de sıra sıra tanklar! Tam 50 yıldır barış hüküm sürüyor bu topraklarda. Gazze’de de sürebilirdi. Ama o petrol ve doğalgaz kokusu var ya, onların yanında kadın kokusundan çok daha değerlidir. Bu uğurda binlerce Filistinli yok edilse de, gelecek için plan ve program hazırlayanların nazarında zerre kadar umurlarında değildir. Olsaydı bunca cana kıymaz, bunca masum çocuk ve kadınları yok etmezlerdi.
***
Kıbrıs Türkü önemli bir değeri,
Başöğretmen Salih Avcı’yı kaybetti
Herkesin yakından tanıdığı, Kıbrıs Türk mücadele tarihinde, eğitiminde çok büyük emekleri ve katkıları olan, Mücahit Başöğretmen Salih Avcı dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Büyük-küçük herkesin sevgi ve saygısını kazanan, iyiliksever insan Salih Avcı’nın cenaze törenine ailenin yanı sıra, eğitimciler ve sevenleri katıldı.
Sevgili eşi Emine Hanım, oğulları Selçuk ve Orhan Avcı, gelini Serpil Avcı, torunları Salih, Serkal ve Azra Avcı, tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyururken, sonsuz acı içerisinde olduklarını belirttiler, yokluğuna hiçbir zaman alışamayacaklarını, her zaman kalplerinde yaşatacaklarını ifadeyle, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Bir TMT mensubu ve Başöğretmen olarak, önemli hizmetleri bulunduğunu ifade eden meslektaşları, birçok başarılı öğrencinin yetişmesinde emeği olduğunu ve öğrencilerinin de önemli mevkilerde halka hizmet sunduklarını kaydettiler.
Öte yandan Kıran ailesinin kıymetli mensubu, merhum Mehmet Ali Kıran’ın eşi, iyiliksever insan Işıl Kıran’ın dün Zeytinlik’te toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları Hasan-Fatma Kıran, Besime-Gökhan Özbilenler, Ahmet-Emine Kıran, manevi kızı Ayşe Aydın, torunları Fadıl-Menekşe Özbilenler, Dağhan-Yaprak Özbilenler, Mehmetali Kıran, Mehmet Tolun Kıran, Mustafa, Işıl ve Emine Kıran, Zehra Özbilenler, “Acımız sonsuzdur. Yokluğuna asla alışamayacağız. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.