
Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliği planlarına ilişkin Rum basınında çeşitli haberler yer almaya devam ediyor. Örneğin ‘Alithia’ gazetesi, Güney Kıbrıs’ın NATO üyeliğinin başı ve sonu belli olmayan belirsiz bir süreç olduğu yorumunda bulundu. Rum Yönetimi Sözcüsü Konstantinos Letimbiotis de, ABD Başkanı Joe Biden ile Hristodulidis arasında gerçekleşen görüşmede, savunma ve güvenlik alanında işbirliğinin güçlendirilmesinin konuşulduğunu söyledi.
Letimbiotis, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hedefi, savunma planlarının NATO gibi bir örgütle uyumlu hale getirilmesidir. Bu, Başkan’ın seçim öncesi taahhütleri arasında da yer alır. Savunma düzeyimizin esaslı şekilde yükseltilmesiyle ilgileniyoruz.” şeklinde konuştu.
“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin hedefi, savunma planlarının NATO gibi bir örgütle uyumlu hale getirilmesi” ne anlam ifade etmektedir? Herhangi bir tehlike durumunda NATO’nun şemsiyesi altına girmek, savunma planlarını NATO’nun tavsiye edeceği şekilde ve NATO uzmanlarının öngördüğü biçimde düzenlemek.
Peki; NATO olayı Güney’de nasıl karşılandı?
Rum lider Nikos Hristodulidis’in NATO üyeliği talebi ve yabancı ülkelerin savaş gemilerinin Güney Kıbrıs’ta konuşlandırılmasına yönelik anlaşmalar protesto edildi. AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, ülkenin yabancı güçlerin üssü haline getirilmesine sert tepki gösterdi. Stefanu, NATO karşıtı düzenlenen eylemde yaptığı konuşmada, “NATO’ya ya da başka bir askeri ittifaka değil, halkına ait bir Kıbrıs istediğimiz için buradayız.” dedi. “Kıbrıs’ın toprakları, hava sahası Amerikalılara, İsraillilere veya bir başkasına değil, Kıbrıs halkına hizmet etmeye yöneliktir.” şeklinde konuşan Stefanu, Kıbrıs’ın adım adım NATO üssü ve güçlü devletin piyonu haline geldiğini söyledi.
Türkiye Savunma Bakanı Yaşar Güler de, Kıbrıs’ta yabancı ülkelerin artan hareketliliğinin de yakından takip edildiğini ifade ederek, Kıbrıs Türklerinin güvenliğinin sağlanmasına yönelik her türlü askeri ve siyasi tedbiri almakta olduklarını belirtti.
Velhasıl Güler’in de ifade ettiği gibi, Rum Yönetimi, Orta Doğu’da devam eden kriz ortamından istifade etmeye çalışmakta ve insani yardım adı altında istikrara zarar veren faaliyetler gerçekleştirmektedir.
Kısacası Güney Kıbrıs, yalnız topraklarını değil, deniz ve hava sahasını da peşkeş çekerken, bölge istikrarına hiçbir katkıda bulunmamakta, aksine kendini kullandırarak, krize odun atılmasına yardımcı olmaktadır. Ne diyoruz yazının başlığında? “Güney; NATO üyeliği istiyor da, NATO zaten tam ekip Güney’de.” NATO üyesi İngiltere üsleriyle Güney Kıbrıs’ta…Orta Doğu’da kim başını kaldırırsa vuruyor. NATO’nun anası ABD de burada. Güney Kıbrıs’ı tepe tepe kullandığı gibi, şimdi de, geçmişe bir Türk köyü olan Tatlısu’da (Mari) helikopter üssü yapmakla meşgul.
Yunanistan’ı saymıyoruz; ama yine bir NATO üyesi olan Fransa da topu-tüfeği, çeşitli tipte füzeleriyle bu topraklarda. Askerleri, Rum ordusu ile zaman zaman ortak askeri tatbikat yapıyor. Aynı şekilde ABD ve İsrail askerleriyle de tatbikatlar yer alıyor.
AKEL Genel Sekreteri Stefanos Stefanu haksız mı bağırmakta? Yabancılar Güney Kıbrıs topraklarında cirit atıyorlar. Orta Doğu’da barış uğruna konuşlanmış olsalar mesele yok! Ancak barışın içine eden, 45 bin suçsuz günahsız insanı hayattan koparana neden olanlara dokunmaz, hatta onları korurken, yanlış yaptıklarının bir farkına varabilseler…
***
Atay Cafer’den başsağlığı mesajı
Tanınmış iş insanlarımızdan, ASEL Yönetim Kurulu Başkanı Atay Cafer Ürel yayımladığı taziye mesajında, değerli iş insanı Mustafa Hacıali’ye Allah’tan rahmet, başta yaslı ailesi olmak üzere, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabırlar dileyerek, nur içinde yatması, mekânının cennet olması temennisinde bulundu.
Bu arada Mağusa sakini, Alasya ailesinin çınarı Ayşe Alasya (95) dün Gazimağusa’da defnedilirken, Gaziköy’den Çakır ailesinin saygın ismi Fatma Çakır da kendi köyünde toprağa verildi. Alsancak’ta kalmakta olduğu siteye ait bahçe içerisinde ölü bulunan Eda Kuş’un (41) ölüm nedeninin kalp rahatsızlığı, kalp krizi ve dolaşım-solunum yetmezliği sonucu olduğu saptandı.
Yorumlar kapalı.