Akay Cemal

Geçitkale’de Lala’yı diri diri yaktıklarında çığlıkları millerce uzaktan duyulmaktaydı…






Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 41’inci yıl dönümü yarın ülke genelinde düzenlenecek tören ve etkinliklerle kutlanacak. Törenler bugün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Bayrak Radyo Televizyonu’ndan yapacağı konuşma ve 21 pare top atışıyla başlayacak. Ardından Dr. Fazıl Küçük’ün ve Rauf Denktaş’ın Anıt Mezarlarında tören düzenlenecek. 15 Kasım Cuma günü ise Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı’nda tebrik kabulüyle başlayacak, saat 10.00’da ise Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda resmi geçit töreni yer alacak.

15 Kasım münasebetiyle Girne Atatürk Anıtı önünde Solo Türk gösterisi yer alacak, kutlama çerçevesinde Cuma akşamı saat 18.30’da Cumhurbaşkanlığı’nda Cumhuriyet Resepsiyonu düzenlenecek.

Devletimizin kuruluş yıl dönümü, Geçitkale-Boğaziçi çarpışmalarının yıl dönümü ile aynı tarihe denk geldiğinden, Geçitkale-Boğaziçi şehitlerimizi anma törenleri gölgede kalmakta, bir şekilde bu anma törenlerinin bir gün sonraya, 16 Kasım’a aktarılması yönünde yoğun bir şekilde görüş birliği oluşmaktadır. İlgililere yapılacak başvuruda, her iki köyün şehitlerinin 16 Kasım tarihinde anılmasının karara bağlanması bekleniyor.

Larnaka ilçesine bağlı Geçitkale-Boğaziçi köylerinin savunmasında ve Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinde her iki köy halkının da önemli katkısı olmuştu. Geçitkale, eski adıyla Köfünye, Lefkoşa-Limasol anayolu üzerinde bulunan tek Türk köyü olması hasebiyle yıllar boyu Rumların dikkatini çekmişti.

Geçitkale’ye 15 Kasım 1967 tarihinde başlayan saldırılarda orantısız güç kullanılarak, EOKA Lideri Grivas’ın komutasında Rum Milli Muhafız askerleri, Yunan birlikleriyle beraber tanklarla köyü kuşatmış, beri yandan ağır silahlar ateş kusmaya başlamıştı. Çarpışmalarda 24 Kıbrıslı Türk şehit edilmişti. Onlardan biri de emekli Ombudsman Soner Vehbi’nin eşi emekli Öğretmen Hasene Vehbi’nin köydeki ailelerinin ‘Lala’ diye bilinen bir mensubuydu.

Uzun boylu cüsseli ve yürekli bir insandı Lala. Asıl adı Mehmet Emin idi ve Rum birlikleri köye girdiğinde, kendisini ve ailesini savunmak için eline av tüfeğini alarak, kapı önündeki sandalyeye oturmuştu. Rumlar onu bu şekilde görünce kendilerine göre bir ceza kesmişler ve oturduğu sandalyeye bağlayarak, üzerine de benzin dökerek, diri diri yakmışlardı. Lala yanarken, attığı çığlıklar millerce uzaktan duyulmaktaydı. Böylesi vahşetler de yaşandı geçmişte.

Bu arada köy halkı bir binaya götürülmüş ve bina etrafına bidonlarla benzen dökülerek ateşe verilmek üzereyken, dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in Yunanistan’a ültimatom vermesiyle, oradakiler kıl payı ölmekten kurtulmuş ve ültimatom uyarınca Grivas ve Yunan birlikleri Yunanistan’a geri gitmişlerdi.

Bu olay Kıbrıs’ta bir dönüm noktası olurken, utanç barikatlarının büyük bir kısmı da kaldırılmış, bir yerden bir yere seyahatler başlamıştı. Aynı zamanda şu anda İsrail tarafından durmadan bombalanan ve viraneye çevrilen Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta toplumlararası görüşmeler Rauf Denktaş ve Glafkos Kliridis arasında başlamıştı.

KKTC’nin kuruluşunun yıl dönümünü kutlarken,  Geçitkale-Boğaziçi şehitlerimizi saygı ve minnetle anarız.

***

Vasfi Savaş Taşpınar’da, Canan Akcan Lefkoşa’da,

Yaşar Zafer Özzafer de Ozanköy’de defnedildi

 

Taşpınar’da Savaş ailesinin çok sevdiği Vasfi Savaş’ın dün Güzelyurt Camii’nde kılınan öğle namazını müteakip Taşpınar’da (Angolem) toprağa verildiği tüm sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Annesi ve babası Gülay-Osman Savaş, kız kardeşi ve eniştesi Pembe-Bulut Aldağ, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Bu arada Akcan ailesinin her şeyi Canan Akcan dün Lefkoşa’da defnedildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Anne ve babası Rengin-Enver Lefkonuklu, kayınvalidesi ve kayınpederi İlmiye Akcan (merhume, Ergül Akcan (merhum), eşi Özgün Akcan, çocukları Enver ve Rengin Akcan, kardeşleri Ayşen Lefkonuklu, İbrahim-Hülya Lefkonuklu, yeğeni Enver Lefkonuklu “Her şeyimiz Canan Akcan’ı kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

‘Signline Ailes’i adına yayınlanan mesajda da, “Değerli şirket ortağımız Enver Akcan’ın annesi iyi insan Canan Akcan’a Allah’tan rahmet diliyoruz. Acımız büyüktür. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” denildi.

Diğer yandan Mağusa sakinlerinden DAÜ Satınalma ve Envanter Kontrol Müdürlüğü’nden emekli Gülbahar Özkan’ın vefatı ailesi ve çevresinde derin üzüntü yarattı. Nur içinde yatması temenni edildi. İskele’nin sevilen isimlerinden Hasan Ali Kara ise önceki gün İskele’de defnedildi. Mekânının cennet olması dileğinde bulunuldu.

Geçitkale’de Lala’yı diri diri yaktıklarında çığlıkları millerce uzaktan duyulmaktaydı…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.