Akay Cemal

Fidan’dan sonra Yaşar Güler: Çözüm: 2 ayrı devlet, 2 ayrı halk!







Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın, KKTC ziyaretinde yaptığı konuşmalar, verdiği mesajlar, yalnız Rum yönetimi ile Yunanistan tarafında değil, öteki aktörler tarafında da yakından izlenmekte ve değerlendirilmektedir.

Rum Yönetimi ile Yunanistan dışında kimlerdir bu aktörler?

Başta ABD ve İngiltere olmak üzere; Fransa, Almanya, İsrail, Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler (BM)… Dahaları var da onları es geçelim. Çünkü konu sadece Kıbrıs değil, Orta Doğu ve Kıbrıs adasının da içinde bulunduğu Yakın Doğu’daki gelişmelerdir. Çünkü Suriye’de Beşar Esat’ın devrilmesinden sonra, bu ülkede terörden arındırılmış, yeni bir yapılanma söz konusudur. Bu yapılanmada, terörden en çok çeken bir ülke olarak, Türkiye, Suriye’deki yeni yönetimin yanındadır ve her türlü katkıyı da sağlamakta kararlı adımlar atmaktadır.

Bu durum elbette birilerinin hoşuna gitmez. Türkiye ve bazı bölge ülkelerinin terörden temizlenmesini kendi çıkarları gereği istemezler. Örneğin ‘Hürriyet’ gazetesinin dünkü haberine göre, Trump’tan olumlu mesaj alamayan YPG, Fransa’yı sahaya çekmeye çalışırken, Cumhurbaşkanı Macron ve Dışişleri Bakanı Barrot’tan, Suriye’den Türkiye sınırına asker göndermelerini istedi.

Bölgede durum bu merkezde iken, İsrail Cumhurbaşkanı İsac Herzog’un Güney Kıbrıs’a gelmesi ilginç değil midir? Rum Komünist Partisi AKEL, Filistin ile Orta Doğu’daki barbarlığın ve soykırımın devam ettiği bir dönemde Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in davetlisi olarak, ‘Savaş makinesinin lideri’ olarak tanımladığı Herzog’un adaya gelmesini provokasyon diye niteledi ve protesto etti.

Bundan kısa bir süre önce Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitmek isteyen Herzog’un uçağı, Türk hava sahasını kullanmak istemiş, ancak Türk makamları buna izin vermemişti. Suçsuz ve masum on binlerce Filistinliyi mezara gömen İsrail’in, Türk hava sahasını kullanma talebine olumlu yanıt mı verilecekti?

Gelelim Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in ‘Mavi Vatan-2025 Tatbikatı’ndaki sözlerine… Yunanistan’daki bazı medya kuruluşlarının tatbikat nedeniyle yaptıkları spekülasyonlarda, ‘Türkiye, Ege adalarını işgal etmeye mi hazırlanıyor?’ gibi sansasyon haberler yayınlanması üzerine, Güler Paşa “Başta komşumuz olmak üzere, herkes emin olmalıdır ki, bizler, Akdeniz ve Ege Denizi’ni istikrar ve refah bölgesi olarak görmek istiyor, bunun ülkelerimize ve halklarımıza büyük yarar sağlayacağına inanıyoruz.” dedi.

Yaşar Paşa, “Kıbrıs bizim milli davamızdır.” diyerek, “Tek ve kesin çözümün, adada iki ayrı devlet, iki ayrı halk olduğu gerçeğiyle hareket edilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz.” şeklinde konuştu ve şunları kaydetti: “Muhataplarımızı 50 yıl öncesinden kalma ve miadı dolmuş söylemleri bir kenara bırakıp konuya makul ve mantıklı bir şekilde yaklaşmaya davet ediyoruz.”

Bölgedeki durumu değerlendirirken, elbette alınması gereken dersler vardır. Zorla ve benimsenmeyen bir çözümü empoze etmeye kalkışanların mutlaka çıkarları söz konusudur. Mesela Suriye’nin Esat’tan kurtulmasına üzülenler bile vardır. Oradaki halkı haraca bağlayan, Esat’ı avuçlarının içine alarak, istediklerini yaptıran terör grupları, düzenin bozulmasına pek tabii ki sevinmezler, gelir kaynakları elden gitmesin diye başka ülkelerden yardım talebinde bulunurlar. Bu kaygan zeminde bulunan Kıbrıs’ta rahat, huzur ve güven içinde yaşamanın yolları bellidir. Gerek Hakan Fidan, gerekse Yaşar Güler daha dün bu yolları bir kez daha işaret etmişlerdir. Rum tarafı bu yolları görmemek için hala ısrar ediyorsa, diyeceğimiz yok!

Onların vermekte olduğu mesajlar Kıbrıs Türk halkına moral vermekte, gücüne güç katmaktadır. Bugün Filistin’in de bir anavatanı olsaydı, bu felaketler yaşanabilir miydi? Bunlardan ders alarak, içte birlik ve beraberliğimizi sağlamak, Fidan ve Yaşar Paşa’nın da ifade ettikleri gibi, gerçeklerden ayrılmamaktır.

 

 

Fidan’dan sonra Yaşar Güler: Çözüm: 2 ayrı devlet, 2 ayrı halk!
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.