Akay Cemal

Fazla nurun göze ne zararı var?..






Hastane yangını üzerinden günler geçmesine rağmen, yangınla ilgili raporlar henüz çıkmış değil. Çıkmasını bekleyelim de görelim.

Bu arada hastaneye bağış kampanyası da devam ediyor. ‘Genç ailesi’, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Dr. Burhan Nalbantoğlu Hastanesi için bağışta bulunurken, bağış çekini Kıbrıs Vakıflar İdaresi Genel Müdürü Prof. Dr. İbrahim Benter’e takdim etti.

Yapılan açıklamada özetle “Bu gibi acı olayların yaşanması bizlerin tek yumruk şeklinde kenetlenip, birlik ve beraberlik çerçevesinde her iki vatanımız için elimizden gelen her türlü gayreti göstermemiz gerektiğini açıkça göstermektedir” denildi.

Bağış miktarının ne olduğu önemli değil. Önemli olan verilen birlik ve beraberlik mesajıdır. Önemli olan Kıbrıs Türkünün ve Türk milletinin acılarına ortak olmaktır. Bir süre önce Suriye’nin İdlib kentinde 33 Mehmetçiğin şehit edilmesi, yalnız Türkiye’de değil, Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkünün de yüreğini dağlamıştı.

Ne diyoruz öteden beri? Sevinçte de, tasada da biriz. Kıbrıs Türk halkı, 1940’lı yıllardan bu yana anavatan Türkiye’de meydana gelen doğal afetlerde, felaketlerde yardımın, karınca kararınca katkısını esirgemedi. Gün oldu, Baf’taki Fatma nine, kolundaki bileziğini çıkarıp, ‘Buyur evladım, helal olsun’ dedi. Kurtuluş’taki Hasibe ana, boğazındaki bendosunu hiç tereddüt etmeden verdi, ‘vatan sağ olsun’ dedi.

Şimdilerde hastane için yardımlar toplanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri için bağışlar yapılıyor. Sağlık eski Bakanı Dr. Filiz Besim, hastanenin sigortalı olduğunu anımsatarak, bağışın ne amaçla alındığını soruyor, izahat istiyor. Bu konuda izahatı verecek olan herhalde ilgili bakan veya Sağlık Bakanlığı’nın bir yetkilisi olmalıdır. Tabii ki yapılan bağışların nereye kullanılacağı, nasıl bir prosedür uygulanacağı, acilen alınması gereken tıbbi cihazlar için, yoksa başka hangi amaçlar için kullanılacağı kamuoyuna açıklanmalı ve zihinlerdeki soru işaretleri de ortadan kaldırılmalıdır.

Hani ikide birde ‘şeffaflıktan’ bahsedilir ya, her konuda olduğu gibi, bu konuda da şeffaf bir politika izlendiği pek ala da sergilenebilir.

Unutulmasın ki, Kıbrıs Türk halkı bu günlere gelebilmek için çok zor aşamalardan geçti. Yokluklar içinde dahi, gerektiğinde fedakârlıktan kaçınmadı. Ekmeğini bölüştü, soğuk kış gecelerinde mevzideki mücahide sıcak çorba gönderdi. Her bakımdan bir dayanışma örneği sergiledi. Nalbantoğlu Hastanesi’nin de ne şartlar altında yapıldığını bilenlerdeniz. Hastanenin artık emekliye çıkma vakti gelmesine rağmen, yeni bir hastane yapılmadan nasıl vazgeçebiliriz? Kaldı ki, geçenlerde KKTC’yi ziyaret eden Türkiye Sağlık Bakanı yeni hastane binası için söz vermesine rağmen, inşası 24 saat içinde olacak değildir. Birkaç yıla ihtiyaç vardır.

Bu nedenlerden dolayı Nalbantoğlu Hastanesi’ne daha çok iş düşmektedir. Ha; yapılan bağışlar, katkılar yapılmalı mı? Dileyen niye yapmasın? Fazla nurun göze ne zararı var? Yeter ki katkılar tam adresine ulaşsın ve kamuoyu da bilgilendirilsin.

***

Yeşilkuşak; Lefkoşa’da, Muazzez Susuz da

Girne Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildiler

Yeşilkuşak ailesinin direği, sevilen kişi Vedat Yeşilkuşak’ın vefatı ailesi ve sevenlerini yasa boğdu. Dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Sevgili eşi Emel hanım, oğlu Firuz ve kızı Firuzan Yeşilkuşak, acısını asla unutamayacakları Vedat Yeşilkuşak’ın ölüm haberini tüm akraba, dost ve sevenleriyle paylaşarak, ‘Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun’ dediler.

Öte yandan merhum Erdoğan Susuz’un eşi Muazzez Susuz önceki gün rahmete kavuştu ve dün Karaoğlanoğlu Camii’nde kılınan Cuma namazının ardından Karaoğlanoğlu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Kızı ve damadı Ayperi-Faik Dağaştı, oğulları ve eşleri Mehmet-Hülya Susuz, Ersoy-Kezban Susuz, Mustafa-Derya Susuz, torunları Gizem, İzzet, Erdoğan, Gülsevil, Narin, Zehra, Erdoğan, Ebru ve Sinem, canları anneleri ve ninelerini hep kalplerinde yaşatacaklarını, hiç unutmayacaklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını ve mekânının cennet olmasını temenni ettiler.

Bataryacı Mehmet

Bu arada Hamitköy’de olduğu gibi, Lefkoşa’da da iyi tanınan Mehmet Arkuter, namı diğer ‘Bataryacı Mehmet’ bugün Hamitköy’de son yolculuğuna uğurlanacak. Sevgili eşi Gülay hanım ile çocukları Mustafa-Melek Arkuter, Cemal-Ayşe Arkuter, Ayşen-Hüseyin Selent, torunları Çınar-Thomas Mc Kee, Koray Mehmet-Ceylan Arkuter, Asuman ve Mehmet Arkuter, Gülay ve Barkın Selent, acılarının sonsuz olduğunu belirterek, nur içinde yatması ve mekânının cennet olmasını dilediler.

Diğer yandan Haydarpaşa Ticaret Lisesi müdür, müdür muavinleri, öğretmenleri, öğrencileri ve çalışanları adına yayınlanan taziye mesajında, okul çalışanlarından Nurşen Gündüz’ün kıymetli annesi Hatice Türkler’e Allah’tan rahmet, yası ailesine başsağlığı temennisinde bulunuldu.

Fazla nurun göze ne zararı var?..
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.