
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Dünya 5’ten büyüktür” sözleriyle dünya kamuoyunun gündemine taşınan Birleşmiş Milletler’de (BM) reform tartışmalarına Avrupa Birliği (AB) de katıldı. Reform çağrısına destek artarken, ABD, Almanya, Hindistan, Brezilya ve birçok Afrika ülkesinden sonra, Avrupa Birliği’nden de benzeri yönde açıklama geldi.
AB Konseyi Başkanı Charles Michel, BM sisteminin başta veto hakkı olmak üzere, temsiliyet eksikliği ve bölgesel örgütlerin artan rolüyle ilgili reforme edilmesi gerektiğini söyledi. Michel, “Bugün BM sistemi çıkmaza girmiş durumda ve düşmanca güçler tarafından engelleniyor. Çok taraflı işbirliğini yeniden rayına oturtmalıyız” dedi. AB Konseyi Başkanı ayrıca mevcut haliyle veto hakkının istismara açık olduğunu belirtti, Güvenlik Konseyi’ni güçsüz kıldığını kaydetti.
Görüldüğü kadarıyla dünya ülkeleri, BM’nin artık görevlerini yerine getiremediği ve reform yapılması gerektiği üzerinde ortak bir kanıya sahip. Buna bağlı olarak, Güvenlik Konseyi’nin durumu da eleştiriliyor ve veto hakkının istismara açık olduğu ifade ediliyor. Hem de bizzat AB Konseyi Başkanı Michel tarafından! Örneğin zamanında 4 Mart 1964’te alınan tek yanlı kararla, Kıbrıs’ta saldırıya uğrayan taraf olan Kıbrıslı Türkler daha fazla mağduriyete uğramış, ancak saldırıda bulunanlar muhatap devlet olarak kabullenilmişti. Bu denli gayri adil kararlara imza atan Güvenlik Konseyi’nin durumunun bugün AB tarafından bile sorgulanması ilginç değil midir?
Esasen Kıbrıs’ta bu güne dek bir uzlaşmaya varılamamasının en büyük nedenlerinden biri de söz konusu karar değil midir? Bu bağlamda Kıbrıs Türk tarafı, aynen Annan Planı referandumunda olduğu gibi, haksızlığa uğramış, çözüme hayır diyen Rum tarafı ödüllendirilirken, çözüme evet diyen Kıbrıs Türk tarafı da mağdur edilmiştir. AB Konseyi Başkanı Sayın Michel’den bu gerçekleri de dile getirmesini bekliyoruz.
Türkiye’den sonra, ABD, Almanya, Hindistan, Brezilya gibi nice büyük devletler ile nice Afrika ülkeleri “Artık BM’nin sistemi değişsin” diyor. Güvenlik Konseyi niye 5 ‘daimi’ üye ülke tarafından temsil ediliyor? Zamanında çıkar hesaplarıyla oluşan düzen artık iflas etmiş durumdadır. Niye veto hakkı sadece bu 5 ülkeye ait?
İşte şimdilerde bunlar sorgulanıyor. Ancak AB Konseyi Başkanı Charles Michel de BM’de reform yapma zamanının geldiğini söyler ve Güvenlik Konseyi’nde veto hakkını eleştirirken, acaba Avrupa Birliği’nin yapısında da değişiklik yapılması gerekmez mi diye sormadan edemiyoruz.
Kıbrıs’ta çözümsüzlük devam ederken, soruna taraflardan birini AB’ye alıp, ötekini ambargolar altında ezdirmek veya ezilmesine göz yummak AB kriterlerine uyum sağlıyor mu? Daha bunun gibi nice sorular var ki, BM ile birlikte AB’nin durumu da tartışılmalıdır. Başta da veto hakkı! Nasıl ki, BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı örgütü güçsüz kılmaktadır, aynı şekilde AB’deki veto hakkı da güçsüz kılmıyor mu?
***
Ekşici’lerin en acı günü
UBP Parti Meclisi Üyesi ve Gazimağusa Belediyesi Meclis Üyesi Mehmet Ekşici ve UBP’nin çeşitli kademelerinde görev yapan, DAÜ’de görevli değerli dostumuz Derviş Ekşici’nin de kıymetli babaları, merhume Vasviye hanımın eşi Hasan Salih Ekşici dün Mağusa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Evlatları ve eşleri Salih-Berna Ekşici, değerli dostumuz Derviş-Beyza Ekşici, Pembe-Macit Çaka, Mehmet Ekşici, Songül-Ali Çoban, torunları Ayşin Çaka, Hasan Ekşici-Ayşem Çil Ekşici, Vasviye-Yusuf Özbahar, Melis Ekşici Akkent-Mert Akkent, Ayten-Gazi İnan, Hasan Çaka, Deran Ekşici, Taha ve Talya Çoban, torun çocuğu Kamil Özbahar, “Bizi sevgi ile büyüten canımız babamız, dedemizi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu ve Rektörlüğü yayınladığı mesajda, üniversitenin Mezunlarla İletişim ve Kariyer Araştırma Müdürü Derviş Ekşici ile Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü Birim Sorumlusu Mehmet Ekşici’nin değerli babası, Kütüphane Müdürlüğü Personeli Beyza Ekşici ve Güvenlik İşleri Şube Amirliği personeli Macit Çaka’nın kayınpederi Hasan Salih Ekşici’ye Allah’tan rahmet, yaslı ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileğinde bulundu.
Yaşar Güllielli ve Cemaliye Erçün
Diğer yandan Güllüelli ailesinin çınarı, merhum Salih Güllüelli’nin eşi, saygıdeğer iyi insan Yaşar Güllüelli’nin dün Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildiği tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Evlatları ve eşleri Abbas Yıldırım-Zerin Yıldırım, Pembe-Ali Kılınç (merhum), Adnan Yıldırım-Sonay Yıldırım, Hasan-Emine Güllüelli, Saffet-Elena Yıldırım, Pelin-Aykut Üretici, torunları Harun-Marina Yıldırım, Beyza ve Salih Kılınç, Yaşin-Ersen Alageyik, Yağış-Mehmet Canova, Kamil Yıldırım, Salih-Münevver Güllüelli, Hatice-Tolga Naneci, Selin-Aylin Üretici, torun çocukları Pembe, Gülten, Adnan, Lina, Aren Hasan, Nehir, Can ve Mia, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada Kıbrıs Vakıflar Bankası Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Üyeleri ile Genel Müdür ve tüm Personeli adına yayınlanan mesajda, bankanın Girne Şube Müdürü Enver Tuncer’in kıymetli babası Şener Tuncer’e Allah’tan rahmet, kederli ailesine ve tüm sevenlerine sabır, metanet ve başsağlığı dileğinde bulunuldu.
Lefke’nin çınarlarından Cemaliye Erçün de dün Lefke’de defnedildi. Ailesi ve sevenleri nur içinde yatmasını diledi.
Yorumlar kapalı.