
Bugün değerli dostum Dr. Çağın Zort’un “Kıbrıs Türk Edebiyatında Coğrafi Unsurların Kullanımı İSMAİL BOZKURT Örneği” isimli eserinden bahsedeceğiz. Ön kapakta İsmail Bozkurt’un fotoğrafı yer alırken, arka kapakta şöyle deniliyor:
“1571’den beri Türk varlığının bulunduğu Kıbrıs adasında, eski dönemlerden günümüze coğrafya (mekan) insan ve edebiyat ilişkileri bağlamında Ada’da yazılmış eserlerde örnekler tespit edilebilir. Kıbrıslı divan şairi Müftü Hilmi Efendi’nin şiirlerine bakmak bile bu konuda bir fikir verir. Ancak Kıbrıs Türk yazınının özgünleşmesi ve kapılarını kendi coğrafyasına açması, 1930’lardan sonra başlamakla birlikte, daha çok 1974’ten sonra gelişen modern edebiyatta karşımıza çıkar.
1974 Barış Harekâtı’nın getirdiği huzur ortamı içinde şair ve yazarlar, kendi kültür, mekan ve yaşantıları üzerine düşünmeye başlar. Kıbrıs Türk insanı ada coğrafyasında, doğup büyüdükleri, göçe veya terke mecbur bıraktıkları toprakları, bu topraklar üzerindeki yaşantıları eserlerine taşırlar. 1930’lardan itibaren Kıbrıs Türk edebiyatında Hikmet Afif Mapolar, Samet Mart ve Argun Korkut ile başlayan mekan ve insan öyküleri manasındaki yerelleşme, 20’inci yüzyılın sonu ile 21’inci yüzyılın başında İsmail Bozkurt’un eserlerinde devam eder. Bozkurt’un romanlarıyla insan-coğrafya ilişkilerinin edebi yapıta yansıtılması yoğunlaşır.”
Eserin ‘Takdim’ bölümünde Prof. Dr. Oğuz Karakartal, yoğun bir çalışma sonucu ortaya çıkarılan eserin çok kıymetli olduğunu vurgularken, bu noktada çağdaş Türk yazarı, romancısı İsmail Bozkurt’un eserlerinin araştırmacılara zengin bir malzeme sunduğunu kaydediyor.
Kitabın yazarı Çağın Zort, romanın, şiire göre adada daha yeni ve örnekleri bakımından şiirin önüne geçmemiş bir tür olduğunu ifade ediyor ve özetle şöyle diyor:
“Kompozisyon, konu bütünlüğü taşıyan, merak duygusunu sürükleyen ve Kıbrıs Türk insanının son 60-70 senelik macerasını kurgulayan realist romanlarıyla İsmail Bozkurt, günümüz ada romancılığında bir öncüdür. Romanlarının başka dillere çevrilmesi, ödüller alması ve romanları üzerine pek çok akademik çalışma ile tanıtımların yapılması, bu öncülüğün bir göstergesidir. Şimdiye kadar İsmail Bozkurt’un romanları üzerine yapılan akademik çalışmalarda onun eserlerinde, “TMT ve Kıbrıs Türk varoluş mücadelesi, sosyal sorunlar, Kıbrıs Türk insanının yaşantısı, çizdiği kahramanlar, halk kültürünü, folklörü kullanışı vb” konular irdelenmiştir.
Yazarın romanlarında ‘coğrafyanın, adalılığın ve Akdeniz’in tuttuğu yer ile insan-coğrafya ilişkisi ve romanlarına yansıyan yer adları’ üzerine henüz bir çalışma yapılmamıştır. İşte bu açılardan zengin bir malzeme sunan yazarın romanlarını ‘Kıbrıs Türk Edebiyatında Coğrafi Unsurların Kullanımı: İsmail Bozkurt Örneği başlığı altında incelemeye, konu edinmeye karar verdim”
Yazar, 1’inci bölümde edebiyat coğrafyasının ne olduğunu geniş biçimde anlatırken, örnekler de veriyor. 2’inci bölümde de ‘Kıbrıs Türk Edebiyatı Coğrafyasında Kıbrıs’ı anlatıyor. Mesela Kıbrıs Türk Edebiyatı eserlerinden Dr. Hafız Cemal’in kaleme aldığı Hasan Bulliler destanı aslında bir hareket eseridir ve üç kardeş eşkiyanın öyküsünü anlatır. Bu şakilerin esas köyü Mamonya olup, civar köylere de baskınlar yapmaktadırlar. Her türlü politik yaklaşımdan uzak olarak Kıbrıs adasının ve KKTC’nin bir coğrafya, vatan ve mekan olarak işlenişline dair çağdaş Kıbrıs Türk Edebiyatı’nda yer alan örneklerden birkaçını burada vermek isteriz.
Kıbrıs Türk şiirinde baba-kız önemli bir yer edinmiş olan Özker ve Neşe Yaşın’ın şiirlerinden Kıbrıs’ın vatan olarak anlatılışını çeşitli biçimleriyle okumak mümkündür. Örneğin Özker Yaşın’ın, Kıbrıs, Canım Kıbrıs’ım, şiirlerinde Kıbrıs Türkü olmaktan ve Kıbrıs’ı vatanı olarak sevmekten söz eden şiir ve dizeleri görüyoruz.”
215 sayfa tutan kitapta öyle örnekler var ki, anlatabilmek mümkün değil. Başladıktan sonra, bir çırpıda bitirmek istersiniz. Eserde kendinizden de bir şeyler bulursunuz. Eline sağlık Çağın Zort.
***
Semra Gazanfer, İlhamiye Yükler
ve Seval G. Göneçli toprağa verildi
Merhum Aysan Gazanfer’in eşi, saygın kişi Semra Gazanfer’in dün Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları İhsan-Damla Gazanfer, Gülüşan-Mirhat Yıldız, torunları Semra Gazanfer, Mehmet ve Aysan Yıldız, can anneleri ve ninelerinin yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Öte yandan iyi insan İlhamiye Yükler (Öznur) de dün Karaoğlanoğlu’nda defnedildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları Engin, Selçuk ve Celil Yükler, Serap Öztürk, torunları Tuncer, Tunç, Teoman, İlayda ve İldenay Yükler, Harun ve Ilgım Öztürk, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada Mağusa’nın sevilen isimlerinden Seval Gülter Göneçli dün Gazimağusa’da defnedildi. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Kızları ve damatları Gökçe&Yusuf Özyücekök, Evrim&Salih Efe, torunları Celal, Ayşe ve Başar, değerli anne ve ninelerini hiçbir zaman unutmayacaklarını belirterek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Diğer yandan KTMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, üyeleri Mehmet Alaeddin Coşkuner’e Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı dileğinde bulundu.
Yorumlar kapalı.