Akay Cemal

Çok projeleri vardı-Ramadan Güney’i Ciğerci Ahmet’e götürmüştüm…






Avrupa’nın en büyük özel mezarlığının sahibi, Kıbrıslı Türk işadamı Ramadan Güney’in şüpheli ölümüyle ilgili dava 8 yıl sonra karara bağlandı ve dosyanın yeniden açılmasına karar verildi. Ramadan Güney’in cesedi 2016 yılından beri Londra’da Brookwood Mezarlığı’nda mumyalanmış bir şekilde muhafaza ediliyor. Kararın gerekçesi yarın ailenin avukatı tarafından açıklanacak ve kamuoyu ile paylaşılacak.  Dava 2016 yılında başlamıştı. İki yıl süren duruşmada çeşitli ifadeler değerlendirildi.

Davaya bakan Yargıç, adli ölüm tahkikatının eksik yapıldığından tahkikatın yeniden başlatılmasına ve kanında bulunan maddenin hangi amaçla alındığına dair araştırma yapılmasına emir verdi. Genelde İngiltere’nin başkenti Londra’da yaşamasına rağmen, sık sık Kıbrıs’a da gelirdi. Nitekim iş ve tatil için geldiği KKTC’de 2006 yılında hayatını kaybetmiş, kanında etanol tespit edilmişti.

Ailesi, Güney’in asla alkol kullanmayan biri olduğunu, adına yazılmış çekler olduğunu, ortada cinayet şüphesi bulunduğunu belirterek, konuyu yargıya taşımıştı. Oğlu Erkin Güney şunları anlattı:

“Babam 20 Ekim 2006 yılında Kıbrıs’a geldi. Girne merkezli kendi evinde kalıyordu. Kıbrıs’a yerleşmeyi düşünüyordu. Zaten İngiltere ile Kıbrıs arasında sık sık mekik dokuyordu. Geldikten 11 gün sonra yaşamını yitirdi. Önce kalp krizi olduğu söylense de, daha sonra ortaya çıkan gerçekler babamın cinayete kurban gittiğini gösterdi. Babam 31 Ekim gecesi asistanı S.Ç isimli kadın ve babamın O.S ve H.M isimli arkadaşlarıyla misafirliğe gittiler. Babam o gecenin ilerleyen saatlerinde fenalaşarak hastaneye kaldırıldı ve hayatını kaybetti.”

Kendisinin o esnada İngiltere’de olduğunu söyleyen oğul Erkin Güney, otopsi sonuçlarının babasının cinayete kurban gittiğini gösterdiğini savundu, ölümünden sonra piyasaya sürülen ve babasına ait olduğu öne sürülen 2 milyon sterlin tutarındaki çeklerin de cinayet şüphesini kuvvetlendirdiğini ifade etti.

Ramadan Güney, İngiltere’de en varlıklı Kıbrıslı Türklerdendi. Hatta Londra’da ona ‘Mezarcı Ramadan’ derlerdi. Halbuki o meşhur olmadan önce ‘Plakçı Ramadan’ diye bilinirdi. Kıbrıslı Türklerin yoğun olduğu Kuzey Londra’da Newington Green’de plakçı dükkânı vardı ve iyi iş yapardı. Londra’da önde gelen simalardandı. Hakkını teslim etmek gerekirse, babacan ve yardımsever bir insandı.

Londra’ya her gittiğimde, mutlaka görüşür, birlikte yemeğe çıkar ve sohbet ederdik. Hatta bir defasında evinde kalmıştım. Allah rahmet eylesin çok iyi bir eşi vardı ve az yemeğini yemedim. Bir dostluğumuz vardı ailesiyle. Hatta Allah iyiliğini versin, dönemin ünlü iş adamlarımızdan, dünyaca ünlü Polly Peck International’ın (PPI) Asil Nadir, özel uçakla gizlice Kıbrıs’a geldiğinde heyecanla beni aramış ve Asil Nadir’in Londra’dan kaçtığını söylemişti. Çünkü Asil Nadir’in o günlerde davası olduğundan dolayı İngiltere’den çıkamayacağına dair yüksek miktarda para karşılığı kefalet talep edilmiş ve varlıklı ve çok zengin iş insanı olması hasebiyle Ramadan Güney’in kefilliği kabul edilmişti.

Taşınmaz mal meraklısı olan Ramadan Güney, beğendiği bina veya arsa varsa, mutlaka satın almak isterdi. Lefke’de Şeyh Nazım’a ait bahçenin komşusu eski Müsteşarlardan Ünal Bektaşi idi. Şeyh Nazım, bahçesine her gittiğinde Ünal’ı da görür ve bahçenin çok bakımlı olduğunu söylerdi. Herhalde bir yerde konu açılmış olacak ki, Ramadan Güney, Ünal Bektaşi’nin bahçesini satın almak istemişti. Bir yemekte konudan bahsettiğinde arkadaşım olduğunu söylemiştim. ‘Ne olur bir araya gelelim’ demişti. Bir gün Ramadan Güney’i alıp Lefkoşa’da ‘Ciğerci Ahmet’e götürdüm. Ünal Bektaşi ve merhum Taner Orhon da gelmişlerdi.

Koyu bir sohbet olmuş ve prensipte anlaşmışlardı. “Birkaç gün sonra tekrar geleceğim, anlaşmayı imzalarız” demişti Ramadan Güney. Ama hayatını kaybetti ve kısmet olmadı. Bu vesileyle biraz da nostalji tüten bu yazıyla ‘İyi Pazar’lar diyor, Ramadan Güney’e de Allah’tan rahmet dileriz.

***

Hamude Lefkoşa’da Dağgül de

Karşıyaka’da sonsuzluğa uğurlandı

 

Merhum Mehmet Hamude, namı diğer Uzun Mehmet’in eşi, ailenin kıymetli büyüğü Rahme Hamude’nin dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Kızları Dilber-Ayşe-Günnasır-Kıyumet-Hayriye-Neşe, oğulları Hüseyin-Ali Hamude ve torunları, yokluğuna hiçbir zaman alışamayacaklarını ifade ederek, mekânının cennet olmasını dilediler.

Karşıyaka’nın çınarlarından Sezgin Dağgül de dün Karşıyaka’da sonsuzluğa uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntüyle duyurulurken, kızı-damadı Emine-Bülent Özgiritli, oğlu-gelini Mustafa-Öykü Dağgül, torunları Sezgin-Hakan Köprücü, Ayten-Ömer Özgiritli, Bikem Dağgül, Aral-Karan, torun çocukları Armina-Jamila-Halil, “Yokluğuna hiçbir zaman alışamayacağız. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.

Öte yandan KTMMOD Mimarlar Odası, değerli Oda üyeleri Kubilay Akgür’ün babası Güngör Akgür’e Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesine ve yakınlarına

Yıldırım köyünün çınarlarından, iyi insan Güner Merttuna, Yıldırım’da toprağa verilirken, Boltaşlı köyünde uyuduğu esnada üzerine yakıcı madde dökülerek ateşe verilen ağır şekilde yaralanan Nihat İlkhan, hastanede tüm müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Yeniceköy’ün sevilen çınarı Mehmet Salih Üretici de önceki gün kendi köyünde defnedildi. Lefkoşa’nın çınarlarından, sevilen isim Ünal Ertan (90) ise geçen gün Lefkoşa’da sonsuzluğa uğurlandı.

Çok projeleri vardı-Ramadan Güney’i Ciğerci Ahmet’e götürmüştüm…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.