Akay Cemal

Cenevre’de tünelin ucunda bir ışık görülebilecek mi?






Gözler Cenevre’ye doğru çevriliyor. Bakalım ne olacak? Kutudan tavşan mı çıkacak, kuş mu çıkacak? Bir defa görüşmeler Crans Montana’da kaldığı yerden devam edecek değil. O günlerden bu yana köprülerin altından çok sular akıp gitti. Toplantıyı düzenleyen Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres de, bir uzlaşı için taraflar arasında ortak zemin olmadığının saptandığını biliyor. Zaten kendisi de,defteri çoktan dürülen federal çözümden söz etmedi.

Cenevre öncesi havayı Kıbrıs Türk kamuoyuna aktaran UBP Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, “Biz Kıbrıs Türk halkı olarak yanlış yapmadık.” dedi. KIBRIS TV’de Nihan Yücel’in programında konuşan Hasipoğlu, şunları söyledi:

“Daha önceki bütün çözüm planlarına ve önerilerine ‘evet’ diyen bir halkız. Siz ‘hayır’ diyeni onurlandırdınız, ‘evet’ diyeni cezalandırıyorsunuz.”

Hasipoğlu, şunları kaydetti: “Nerde Avrupa Birliği’nin (AB) adaleti? Nerede Avrupa Konseyi’nin adaleti? Nerde BM Güvenlik Konseyi’nin adaleti? Biz artık BM Güvenlik Konseyi’nin adaletini sorguluyoruz. Sorgulamamız da lazım. Son yaşanan Orta Doğu’daki gelişmeler bizi haklı çıkarmıştır. Türkiye’nin Kıbrıs Türk halkı üzerindeki hamiliği çok değerlidir. Nasıl bir anlaşma ortaya çıkarsa çıksın, Anavatanın etkin ve fiili garantisi devam eder.”

“Cenevre’ye federasyon görüşmeye gitmiyoruz” diyen Hasipoğlu, ana muhalefetin de artık söylemimize destek vermesidir. Tek ses olursak, daha hızlı amaca ulaşırız.” açıklamasını yaptı.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ise, “Cenevre’den büyük bir beklenti içinde değilim, bu sadece bir adımdır. Bu günü yarına bağlayan bir süreç” diye konuştu.

Esasında Kıbrıs sorununa bunca yıldır adil, kalıcı, barışçı ve sürdürülebilir bir çözüm bulunamamasında, Rum tarafının katı ve doyumsuz tavrı yanında, Oğuzhan Hasipoğlu’nun da işaret ettiği gibi, BM Güvenlik Konseyi ile Avrupa Birliği’nin payı çok büyüktür. Kıbrıslı Türklerin başı üzerinde ‘Demoklesin kılıcı’ gibi duran insanlık dışı ambargoları bile kaldırma jestini gösterememiş, buna bile cesaret edememiş, Rum tarafıyla el ele, kol kola yürümeyi tercih etmişlerdir. Bunun anlamı nedir biliyor musunuz? Kıbrıs Türk halkı ambargolar ve izolasyonlar altında ezilmeli ve Rum tarafına biat etmelidir.

Bu çirkin oyunu yıllardır oynadılar ve hâlâ da oynuyorlar. Ondan sonra da, bizdeki bazı çevreler barış, çözüm diyerek, acı gerçekleri görmek istemiyor, ‘uzlaşma olsun da nasıl olursa olsun’ şeklindeki sakat bir uzlaşmada’ Kıbrıs Türkü’nün başına geleceklerden bihaberler… Avrupa Birliği varmış da, koruyabilirmiş!.. AB önce kendi kendini korusun da, başkalarını korumayı bir tarafa bıraksın.

Cenevre’de kartlar masaya konurken, elbette bunlar da konuşulacak. Ambargoları kaldırabilecek kadar cesaret gösterilemediği anlatılacak. Kıbrıs Türk tarafının müzakere masasında oturmaya mahkûm edilmesi ve Rum yönetiminin tanınmışlık avantajını kullanarak, yoluna devam etmesine karşılık, Türk tarafının da, Anavatan Türkiye ile birlikte adımlar atmaktan geri kalmayacağı herhalde yeri geldiğinde seslendirilecek.

Her şeye karşın bu adanın tek hakiminin Rum tarafı olmadığı gerçeğinin, Rum heyetince kabulü ve Crans Montana’da yapılan yanlışların tekrarlanmaması durumunda, tünelin ucunda bir ışık görülebilir. Temennimiz ışığın çoğalması ve tünelin tümünü aydınlatmasıdır.

***

Haksun Lefkoşa’da, Şen Direnç de Çamlıköy’de sonsuzluğa uğurlandı

Önceki gün hayatını kaybeden Emekli Polis Başmüfettişi Ahmet Haksun’un dün Lefkoşa’da toprağa verildiği tüm eş, dost ve akrabalarına üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Belgin Hanım, kızı ve damadı Feriha Haksun Kansu-Ahmet Kansu, oğlu ve gelini Osman Haksun-Fehime Erbil Haksun, torunları Bersu ve Atlas Haksun, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Çok kıymetli aile büyüğümüz babamız ve dedemizi kaybettik. Acımız büyüktür. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Öte yandan merhum İbrahim Hilmi Direnç’in eşi, Çamlıköy’ün çınarı, iyi insan Şen Direnç’in bugün öğle namazını müteakip kendi köyünde son yolculuğuna uğurlanacağı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Çocukları Mehmet Direnç, Dilek Derviş, damatları Erdoğan Derviş, Hasan Baca, gelini SinemDirenç, torunları Şen Baca, Mehmet Derviş, Nazlı Direnç, Halil İbrahim Direnç, Dua Dilek Baca, “Ailemizin çınarı, annemiz, büyükannemizi kaybettik. Acımız büyüktür. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” ifadelerini kullandılar.

Bu arada Tapu ve Kadastro Dairesi Müdürlüğü Müdür ve Personeli adına yayınlanan mesajda, daire çalışanlarından emekli, herkes tarafından sevilen, iyi insan Hasan Arnavut’a Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesine ve sevenlerine başsağlığı dileğinde bulunuldu.

 

Cenevre’de tünelin ucunda bir ışık görülebilecek mi?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.