
Eski Başbakan ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) genel başkanlarından İrsen Küçük, vefatının 6’ncı yıl dönümünde kabri başında anıldı. Törende Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Başbakan Ünal Üstel ve Feridun Adahan’ın konuşmalarını burada tekrarlayacak değiliz. Ancak önemli yerlerini sizlerle paylaşmakta yarar olduğu düşüncesindeyiz.
“İrsen Küçük döneminde bu toplum adına yapılanları inkâr edemeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İrsen Küçük’ün bir bakıma amcası Dr. Fazıl Küçük’ten bayrağı devraldığını ve siyasette Küçük ailesinin temsilcisi olduğunu söyledi. Tatar, İrsen Küçük’ün tarımda yeniliklere ve büyük devrimlere imza attığını belirtti. Başbakan olarak suyun KKTC’ye getirilmesini karşıladığını, dürüst, milliyetçi, vatansever, iyi bir aile babası olduğunu vurgularken, “Hepimize ağabeylik yapmıştır” dedi.
Başbakan Ünal Üstel de, “İrsen Küçük’ü burada anlatmakla bitiremeyiz. O benim abimdi. Siyasette ne öğrendiysem bana o öğretti. Türkiye’de çalışırken, her şeyi bir tarafa koyarak, gelip ülkesi için büyük bir mücadele verdi” dedi. Üstel özetle şunları kaydetti:
“Kıbrıs Türkü’nün varoluş mücadelesinin ateşini yakan amcası, liderimiz Dr. Fazıl Küçük’tü. İrsen Küçük de vatanı için varoluş mücadelesine katıldı. O, tarımda büyük bir çığır açtı. Turizmde de 3’üncü ülkelerden en çok turisti getiren Başbakan olmuştur. Ülkenin neresine bakarsanız bakın, İrsen Küçük’ün yaptığı eserler var.”
Küçük ailesi adına konuşan Feridun Adahan da, İrsen Küçük’ün tam manasıyla tarımın hakkını verdiğini ifade ederek, Anamur suyunun adaya gelmesi için durmadan çalıştığını kaydetti. Ülkeye kalıcı eserler bıraktığını söyleyen Adahan, vatan sevgisi ve toplumuna hizmet aşkının kitaplara sığmayacak kadar fazla olduğuna vurgu yaptı.
Burada bir kez daha vurgulamak gerek. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da konuşmasında çok önemli bir noktaya değinirken, İrsen Küçük’ün de diğer öğrenciler gibi, Erenköy’e çıktığını ve 2 yıl Erenköy’de en zor koşullarda vatan aşkıyla mücadele verdiğini söyledi.
Bu mücadele niye verildi ve Kıbrıslı Türk üniversite gençliği niye gönüllü olarak Erenköy’e çıktı? Çünkü vatan tehlikedeydi. Kıbrıs Türk halkı amansız saldırılara maruz kalırken, Türkiye’nin dışında kimsenin umurunda değildi. İrsen Küçük gibi, Taner Etkin, Tuncer Arifoğlu, Naci Talat, Özker Özgür, Taner Orhon, geçen gün kaybettiğimiz Fadıl İncirli, Ahmet Kirişoğlu, Ahmet Yıldırım, Ömer Emiroğlu ve halen hayatta olan, birçoğu da Hakk’ın rahmetine kavuşan Kıbrıslı Türk üniversiteli gençler, yükseköğrenimlerini yarıda keserek, boşuna mı Erenköy’e çıkmışlardı? Çünkü Kıbrıslı Türklere burada hayatı zindan etmişler, Türkleri ortak devletten dışlayarak, tüm hakları gasp etmişlerdi. Yaşam hakkını çok görmüşlerdi bu halka.
O dönemde fikir ayrılıkları, görüş farklılıkları bir tarafa terk edilerek, hep bir ağızdan, “Bu ada üzerindeki haklarımızı yedirmeyiz” diye şahlanış vardı. Şimdi de aynı şahlanışı göstermek gerektiği inancındayız. Çünkü Rum zihniyeti maalesef değişmemiştir. Bu adanın nimetlerini Kıbrıs Türkleri ile bölüşmek istemeyenler, oyalama taktikleri ve ‘federasyon’ aldatmacalarıyla yollarına devam etmekte, Kıbrıs Türk halkını, Anavatan Türkiye’den koparmak ve korumasız bırakmak için her türlü kurnazlığa başvurmaktadırlar. Halbuki bugün bir Suriye’nin, bir Ukrayna’nın bile garanti arayışlarında olduğunu unutuyorlar. O nedenle egemenlik hakkımızdan zerre kadar taviz vermeden, Ada’daki gerçekler ışığında bir ortak zemine yanaşırlarsa ne ala! Yanaşmazlarsa da kendi bilecekleri iş… Bir elli yıl daha federasyon aldatmacalarıyla uyutulmaya kimsenin niyeti yoktur.
***
Sermet Hacıarif; dün Serdarlı’da,
Ümit Terzi, Mağusa’da defnedildi
Serdarlı’nın saygın kişilerinden, yardımsever, iyi insan Sermet Hacıarif’in dün kendi köyünde son yolculuğuna uğurlandığı tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Emine Hanım, evlatları Nalan-Yusuf Karagözlü, Canan-Kerim Belet, torunları Yeliz, Sermet, Mine, Halil, Tolga ve torun çocukları, “Kıymetli babamız, dedemizi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bir süreden beri rahatsız olan Sermet Hacıarif’in vefatı Serdarlı’da derin üzüntü yarattı.
Bu arada 1953 doğumlu bir çınar isim olan Gazimağusa’nın Ümit Terzi’si dün Mağusa’da toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi Naciye Hanım, kızı ve damadı İlknur-Aydın Sallı, oğlu Aydoğan Terzi, torunları Gözde-Mehmet Sağıroğlu, Zeki Görkem Gazi, can babaları ve delerinin yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, acılarının sonsuz olduğunu belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Diğer yandan Sosyal Sigortalar Dairesi Müdürlüğü adına yayınlanan taziye mesajında, çalışma arkadaşları Kemal Tunçbilek’in değerli babası Salih Tunçbilek’e Allah’tan rahmet, yaslı ailesi ve sevenlerine başsağlığı dileğinde bulunuldu.
Sivil Savunma Teşkilat Başkanlığı Personeli de, çalışma arkadaşları Kıymet Albayrak’ın kıymetli kayınvalidesi Emine Karadağlı’ya Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı ve sabırlar temenni etti.
Yorumlar kapalı.