Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Yasin Ekrem Serim, Güzelyurt bölge muhtarlarıyla bir araya geldi ve var olan sorunlar kendisine anlatıldı. Büyükelçi Serim, yerel yönetimlerin karşılaştığı bir takım sorunlar olduğuna değinirken, bunların başında bütçe ve hizmet binalarının fiziki koşullarının yetersizliğinin geldiğini söyledi. Büyükelçi Serim, sorunların farkında olduklarını ve gerekli çalışmaların yapıldığını, ayrıca muhtarların da daha etkin ve verimli hizmetler sunabilmesi için ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını kaydetti.
Serim ayrıca ileriki süreçte de muhtarlık hizmetlerini hem dijitalleşme hem de bütçe ve fiziki alt yapı açısından geliştirebilmek adına yakın bir işbirliği içerisinde olacaklarını kaydetti.
Bu arada ‘Asrın Projesi’ diye tanımlanan Anamur Suyu’nun ‘narenciye diyarı’ olarak bilinen Güzelyurt ve Lefke bölgesinde bulunan birçok köye henüz ulaşmamış olması, muhtarların ve üreticilerin üzerinde özenle durduğu en önemli konu. Örneğin Aydınköy Muhtarı ve aynı zamanda Güzelyurt Muhtarlar Birliği Başkanı Tamer Tayanç, “Türkiye Cumhuriyeti denizleri aştı, bu suyu bize getirdi. Ancak yöneticiler bu suyu 50 kilometre yere götürmeyi başaramıyor. Bu kadar aciz bir düşünceye karşı karşıyayız. En hızlı bir şekilde bu suya kavuşamazsak Güzelyurt bölgesi biter. Yer altı suları tuzlandı ve bu yüzden bahçeler verimden düşüp kuruyor” diye dert yandı.
‘Sarı altın’ diye bilinen narenciyenin bu denli ihmal edilmesi kabul edilebilir değildir. Toprağından ve suyundan olsa gerek, Kıbrıs’ın portakalı, mandarin ve greyfrutunun lezzeti bir başkadır. Ancak yıllar içinde deniz suyunun sızması ile narenciye bahçeleri olumsuz etkilendi, kurumaya yüz tuttuğu gibi, verimden de düştü, rekabet gücünden de! Kaldı ki,söz konusu bahçelerde narenciyeye ek olarak sebze yetiştirmek isteyen, üretim sevdalısı üreticilerin de şevki kırıldı.
Güzelyurt ve Lefke bölgesinin sorunları hakkında geçmişten bu güne çok yazdık, yazmaya da devam ediyoruz. Narenciye bölge için en büyük nimettir. Ancak bunu koruyabilmek önemlidir. Ağaca ne denli bakım yapılırsa, karşılığını da ona göre verir. Allah iyiliğini versin, Asil Nadir dönemi narenciye altın devrini yaşadı. Asil Nadir’in babası rahmetli İrfan Nadir, meyve daha ağaçta iken, şöyle bir göz atar, sonra da sahibi ile anlaşır ve parasını peşin öderdi. Alan da memnundu, satan da!
Daha ürün tarlada iken parasını alan üretici, ağacına gözü gibi bakar, böylelikle ürünün kalitesinden kesinlikle düşüş olmazdı. Bu ülkede harnubu bitirdik, havucu bitirdik, bari narenciyeyi de bitirmeyelim. Bir başka deyişle okyanusu geçtik, derede boğulmayalım.
Ancak Büyükelçi Yasin Ekrem Serim’in sahaya inerek, sorunları bizzat yerinde görüp incelemesi, dinlemesi, üreticileri rahatlatacağı gibi, sorunların çözümüne de ivme kazandıracaktır. Suyun bölgeye gelmesiyle narenciyenin yanı sıra, çeşitli sebze üretimine de ağırlık vermekte kararlı olan üreticinin şevkini artırmak, aynı zamanda piyasadaki sebze fiyatlarını da dengeleyeceği gibi, tüketici de evine daha ucuz sebze götürmek imkânı bulacaktır.
***
Netflix’in ‘Famagusta’sına ithaf olunur
Aydın’da 3 Türk’ün,Rumlar tarafından
kurşuna dizildiği BM tarafından doğrulandı
Yalana dolana dayalı ‘Famagusta’ belgeselini düzenleyen Netflix’ ithaf olunur. Baf kazasına bağlı Aydın köyünde 3 Türk’ün 15 Ağustos’ta, köye giren Rum askerleri tarafından kurşuna dizildikleri BM Barış Gücü makamlarınca doğrulanmıştır. Barış Gücü, Aydın köyünde halen durumun sakin olduğunu ve bölgede bir gözetleme postası kurulduğunu bildirmiştir.
Yine Baf’a bağlı Gündoğdu köyünde de Rumların 21 Türk’ü esir alarak,Yeroşibu’daki esir kampına götürdükleri anlaşılmıştır. (6 Eylül 1974 tarihli Halkın Sesi’nden).
***
Doğancı’dan Ahmet Latif, herkes
tarafındansevilip sayılan bir kişiydi
Doğancı’da (Elye) herkes tarafından sevilip sayılan, müstesna insan Ahmet Latif dün kendi köyünde son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyurulurken, sevgili eşi, hayat arkadaşı Konce hanım, annesi ve babası Fikriye-Fikret Latif (merhum), kardeşleri Ömer Latif ve Hatice Emre, Yokluğuna hiçbir zaman alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.