Akay Cemal

Borrell, TDT’ye katılımdan rahatsızdır da ambargolardan niye değil?






Josep Borrell, KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki (TDT) varlığından rahatsızmış!.. Kim bu Borrel? Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi.

Yaptığı yazılı açıklamada, “AB’nin, TDT’nin gözlemci üyelik statüsü vermek ve Tatar’ı Kırgızistan’ın Başkenti Bişkek’te düzenlenen TDT zirvesine dahil etmek, KKTC’yi meşrulaştırma çabalarını reddettiğini” belirtti.

Bu tür çabaların müessif ve TDT’nin bazı üyelerinin güçlü şekilde desteklediği BM şartının toprak bütünlüğü ilkesine aykırı olduğu savunulan açıklamada, AB’nin sadece Rum kesimini tanıdığı kaydedildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TDT Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, KKTC’ye yönelik uygulanan izolasyonlara işaret ederek, “KKTC halkının üzerinde haksızca uygulanan izolasyonların kaldırılmasında desteğinizi çok önemsiyoruz.” demiş, KKTC’nin sahip olduğu imkân ve kabiliyetlerle teşkilata güç katacak potansiyele sahip olduğunu kaydetmişti. Tatar ayrıca “Büyük mücadelelerle kendi kaderini tayin etme hakkımızı kullanarak, kurduğumuz devletimizi tüm zorluklara rağmen, ileriye taşıma yönünde mücadelemize devam ediyoruz.” diye konuşmuştu.

Borrell, KKTC’nin, herhangi bir toplantıya katılmasını, temsil edilmesini hazmedemiyormuş… Hazımsızlık duyuyormuş… Duyarsa duysun, ona da mı gaile? Kıbrıs Türkü, Borell’in isteğine, talimatına göre mi hareket edecek? Yetmedi mi Kıbrıs Türk halkı üzerindeki bunca baskı, yetmedi mi bunca haksızlık ve dünyadan izole etme çabaları? Bu devletin yetkilileri, iktidar olsun, muhalefet olsun; hiç mi dış temas yapmasın? Hiç mi sesini duyurmasın?

Bir yandan sözde görüşmeleri destekler gibi görünürler, diğer yandan da “Otur oturduğun yerde” politikasını sürgit ederler. Bir yanda sözde çözüm yanlısı gibi görünürler, ama esasında Kıbrıs Türk halkını ‘Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’ne dönüştürülen ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ne yamalak ve AB’nin kördüğüme dönüştürdüğü sorunu noktalamak istiyorlar. ‘Demoklesin kılıcını’ KKTC’nin başı üzerinde ısrarla ve inatla sallıyorlar.

Josep Borrell, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, Türk Devletleri Teşkilatı Liderler Zirvesi’ne katılmasından rahatsızdır da, Kıbrıs Türk halkına bunca yıldır uygulanan ambargolar ve insanlık dışı kısıtlamalardan niye rahatsız değil? Borrell, Kıbrıs Türk halkının, Annan Planı’na evet dediği halde cezalandırılmasından rahatsızlık duyuyor mu?

Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Tesmsilcisi Joesep Borell ve onun gibi AB yetkilileri, ellerinden gelse, Kıbrıs Türk halkını Girne Kalesi’ne hapsedecek, dünya ile bağlantısını kesecekler. Ne Londra’daki Turizm Fuarı’na katılmamıza müsaade edecekler, çeşitli ülkelerin davet ettikleri etkinliklere!

Tabii ki Borrell’in bu kadar hazımsızlığı, Kıbrıs Rum tarafına şirin görünme çabasından başka bir şey değildir. Rum yönetimi kendisinden böyle bir açıklama yapmak istemiş, o da yapmıştır. İstemeseler bile yapmakla mükelleftir. Çünkü KKTC yetkililerinin her attığı adımı dikkatlice izlemekte ve eğer bu adımlar Rum tarafını rahatsız ediyorsa, onlar da rahatsızlık duymakta ve bu rahatsızlıklarını dile getirmektedirler.

Bu rahatsızlığın çaresi sizce ne ola ki? Panadol derseniz Avrupa Birliği’nin (AB) merkezi Brüksel’de alası var.

***

İki değerli insan bugün Lefkoşa’da

son yolculuklarına uğurlanacak

 

İki değerli insan bugün Lefkoşa’da son yolculuklarına uğurlanacak. Eski Yüksek Mahkeme Başkanı merhum Ülfet Emin’in eşi, ailenin saygıdeğer büyüğü, eşsiz ve fedakâr insanYüksel Ülfet Emin’in öğle namazından sonra toprağa verileceği tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.

Evlatları İlker Ülfet Emin (merhum), İlkay Emin, Filiz Emin, torunları Berin S. Hikmet, Selin Y. Hikmet, Yüksel Çelik, kardeşleri Ramiz Manyera (merhum), Tülin Gürsoy, Kadriye Manyera, derin üzüntü içerisinde olduklarını ifade ederek, “Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” dediler. Aile, merhumenin cenazesine katılacak olanların cenazeye çiçek getirmemeleri, onun yerine Eğitim Vakfı’na bağışta bulunmaları ricasında bulundu.

Öte yandan tanınmış en eski iş insanlarımızdan, 1929 doğumlu bir çınar olan ANK CO. LTD. (Ahmet ve Nafi Kardeşler) Onursal Başkanı Nafi Türkoğlu da ikinci namazının ardından Lefkoşa’da defnedilecek. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.

Sevgili eşi Servet Türkoğlu, kızları ve damadı Süreyya Türkoğlu, Gülsün-Sümer Rüstem, Canev Türkoğlu (merhume), torunları ve eşleri Gözde Dobran, Hüseyin-Nilay Türkoğlu, Arda-Duygu Rüstem, torun çocukları Marin ve Sahil Rüstem, Nafi ve Dilara Türkoğlu, manevi kızı Sultanova, büyük acı içerisinde olduklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.

Borrell, TDT’ye katılımdan rahatsızdır da ambargolardan niye değil?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.