Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, Beyaz Saray’da son günlerini geçirmekte olan ABD Başkanı Joe Biden ile görüştükten hemen sonra Washington’dan Atina’ya uçtu ve uçaktan iner inmez, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir araya geldi. Hristodulidis, Rum yönetimi olarak, ‘yapıcı bir strateji’ izlediklerini, bu stratejinin de sonuç getirdiğini söyledi.
Rum lider, “Dış politikada tereddütlerin yeri yoktur. Tarihin doğru tarafındayız.” diyerek, Yunanistan ile ilişkilerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
‘Politis’ gazetesi, “Atina ve Lefkoşa, Amerikan unsuruna yatırım yapıyor. ABD’nin Kıbrıs sorununda müzakerelerin yeniden başlaması lehine müdahalesinden memnuniyet” başlığıyla yansıttı.
Bundan yıllar önce de Washington’da değil, New York’ta bir olay yaşanmıştı. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dönemin Rum lideri Spiros Kiprianu ile Birleşmiş Milletler (BM) binasında Genel Sekreter’in de katıldığı toplantıda merkezinde toprak konusunu görüşürken, Denktaş o günlerin koşullarında inanılmaz bir jest yapmış ve Genel Sekreter’den bir kâğıt rica etmişti, Denktaş kâğıda “Yüzde 29+” yazmış ve Genel Sekretere vermişti. Genel Sekreter de bu işe bayılmış ve sevinçle kâğıdı alarak Kiprianu’ya götürmüştü. Genel Sekreter böyle bir jestin geri çevrilemeyeceği inancındaydı.
Ancak Kiprianu kâğıdı alır almaz, uçağa bindiği gibi Atina’nın yolunu tuttu ve dönemin Yunanistan Başbakanı ile durum değerlendirmesinde bulundu. Rauf Denktaş New York’ta Kiprianu’dan gelecek yanıtı bekleyedursun, Kiprianu’dan bir haber çıkmamıştı. Bu durum karşısında Rauf Denktaş da, “Ben burada boşuna bekliyorum” diyerek, o da Kıbrıs’a dönmüştü.
Kısaca Rumlar her öneriye ‘Ohi’ (Hayır) diyerek bu günlere gelindi. Adanın nimetlerini Türklerle eşit paylaşımını hiçbir zaman istemediler, Türkleri hep azınlık olarak gördüler. Federasyon temelinde yatan gerçekler de gayet sinsicedir. ‘Birleşik Kıbrıs veya federasyon’ siyasetini egemenliklerini kuzeye de yayma politikasında bir sıçrama tahtası olarak kullanmak istemektedirler.
Bu uzun maraton koşusunda Rumlar, Yunanistan ile Türkler de Türkiye ile yola devam ediyorlar. Kim bilir nereye kadar? Bu arada Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi ile Cumhuriyet Meclisi binası inşaatında incelemelerde bulunan Türkiye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un “Kıbrıslı kardeşlerimizle ekmeğimizi de, suyumuzu da, geleceğimizi de paylaşmaya devam edeceğiz” sözlerinin Kıbrıs Türk halkına moral takviyesi olduğuna kuşku yoktur.
Kurum, “Bu mukaddes topraklar bize şehitlerin emanetidir.” derken, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar da, Kurum’u kabulünde yaptığı konuşmada “Sizlerin desteği bize güç veriyor.” dedi ve Maraş açılımında Kurum’un verdiği desteği hatırlattı.
İyi Pazar’lar.
***
Ayşın Ömürlü Hululular,
Ağırdağ’da toprağa verildi
Ağırdağ’da ve Girne’de herkes tarafından sevilen iyi insan Ayşın Ömürlü Hululular’ın dün Ağırdağ’da defnedildiği tüm sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Raif Hululular, kızı Lavin Hululular ve tüm ailesi, acısına ve yokluğuna hiçbir zaman alışamayacaklarını ifade ederek, derin üzüntü içerisinde olduklarını belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Öte yandan annesi Hatice Karlankuş, babası Osman Birol Ömürlü (merhum), babaannesi Fikriye Baflı Ömürlü, büyük babası Kemal Baflı Ömürlü (merhum), halası ve eniştesi Hamide-İlhan Yıldız ve çocukları, halası ve eniştesi Filiz-Muzaffer Tanık ve çocukları, amcası ve yengesi Mahmut-Ayşın Ömürlü ve çocukları ile yeğenleri ve tüm sevenleri, ailenin neşeli yüzü Ayşın’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduklarını belirterek “Melekler yoldaşın olsun, nurlarda uyu” dediler.
Bu arada Dağyolu’nun (Fota) sevilen çınarlarından Gazi Amca önceki gün Dağyolu’nda toprağa verildi. Ailesi ve sevenleri derin üzüntülerini dile getirerek, mekânının cennet olmasını dilediler.
Yorumlar kapalı.