
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, giderayak Kıbrıs Rum tarafını ödüllendirdi. Tarihi öneme sahip bir kararnameye imza attı. Böylelikle Güney Kıbrıs’a ABD’nin savunma malzemeleri ve hizmetlerine erişim hakkı sağlandı.
‘Fileleftheros’ gazetesi, bu kararın Rum Milli Muhafız Ordusu’nun modernizasyonu ve ülkenin savunma açısından güçlenmesine doğrudan yansıması olduğunu yazdı.
Bu karar üzerine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın başkanlığında güvenlik toplantısı gerçekleştirildi ve KKTC’nin ve Kıbrıs Adası’nın güvenliği ele alındı. Bu arada ABD’nin Rum Yönetimine silah satış kararı Dışişleri Bakanlığı’nca eleştirilirken, Türkiye Dışişleri Bakanlığı da kararı kınadı ve ‘vahim bir karar’ olarak niteledi.
Tam bu kararın açıklanmasıyla birlikte, Rum lider Nikos Hristodulidis, 1950 yılında Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanması (Enosis) amacıyla düzenlenen plebisitin 75’inci yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen etkinliğe katıldı ve bir konuşma yaptı. Bu etkinlik, Rum liderin Enosis ilkesiyle hareket ettiğinin bir göstergesi olarak nitelendirildi.
Rum liderliğinin esas hedef ve amacının Enosis (Adanın Yunanistan’a ilhakı) olduğunu hemen herkes bilmektedir. Aradan yıllar geçmesine rağmen, Enosis plebisitinin 75’inci yıl dönümüne Rum liderin katılmasını başka türlü nasıl değerlendirmek lazım? Tüm planlar, Enosis’in önündeki engelleri zaman içinde ortadan kaldırmak ve hedefe ulaşabilmektir. Zaten Rum Meclisi Başkanı Annita Dimitriu da, geçen günlerde federasyon üzerindeki ısrarlarının, Garanti Anlaşması’nın kaldırılması ve Türk askerinin adadan ayrılması olduğunu söylemedi mi?
Bizim federasyoncuların kulakları çınlasın!
Ne istediklerini açık açık dile getiriyorlar, Enosis etkinliklerine katılıyor ve dengeleri değiştirmek için silaha doymuyorlar. Zaten Yunan halkının da şikâyet ettiği gibi, Yunanistan, sayısını unuttuğumuz ABD üsleriyle donanırken, şimdi de sıranın Güney Kıbrıs’a gelmesi şaşılacak bir durum değildir. Larnaka ilçesine bağlı Tatlısu’da (Mari) ABD’ye boşuna üs vermiş değillerdir. Fransızlar boşuna Güney’de cirit atmıyorlar. Fransız savaş uçaklarının KKTC hava sahasını ihlal etmeleri de boşuna değildir. Fransız savaş helikopterleri, füzelerin Rum tarafına verilmesi de boşuna değildir.
Rumları ilk şımartan BM Güvenlik Konseyi olmuştu. 4 Mart 1964 kararını unutabilmek mümkün mü? İkinci şımarıklık Avrupa Birliği’nden gelmişti. Hem de Rum tarafının Annan Planı’na ‘hayır’ demesine rağmen! AB, kendi ilkelerini de çiğneyerek, tek yanlı ve haksız biçimde Rum tarafını üye yapmakla, hem Rum tarafını daha da şımartmış, uzlaşmazlığını kamçılamış, hem de Kıbrıs sorununu içinden çıkılmaz bir hale dönüştürmüştü.
Bir şımarıklık da Biden’dan! Rum tarafını silaha boğarcasına bir ödül…
Peki; bu kararlar barış ve istikrara yarar mı sağlar, zarar mı? Unutulmasın ki, ‘fazla sirke kabına zarar verir.’
***
Altan Yavuz, Özpar, Özdalili, Dönmezsoy ve Necati Kırgız son yolculuklarında…
Aslen Yalova (Piskobu) doğumlu, Yavuz ailesinin kıymetli büyüğü, Kıbrıs Türk halkının saygın isimlerinden, iyi insan Dr. Altan Yavuz dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Ülkenin en eski doktorlarından, dahiliye mütehassısı, Yenicami Spor Kulübü eski başkanlarından, eski milletvekili olan Dr. Altan Yavuz için dün saat 10.30’da Meclis’te tören düzenlendi ve ardından Lefkoşa Mezarlığı’nda defnedildi.
Sevgili eşi Yüksel Yavuz, çocukları Pervin Yavuz Çelik-Zafer Çelik, Serpin Yavuz-Chirstophe Delerce, Ülker Yavuz-Ozan Aray, Türker Yavuz-Beliz Yavuz, “Derin üzüntü içerisindeyiz. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Diğer yandan Dönmezsoy ailesinin çok kıymetli varlığı Güzelyurt Kıb-Tek çalışanı Muhittin Dönmezsoy’un bugün Kalkanlı’da toprağa verileceği tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.Anne ve babası Seniha-Darbaz Dönmezsoy, oğlu ve gelini Darbaz Dönmezsoy-İldem Ötün, kızı ve damadı Peril Dönmezsoy-Mahmut İneci, kardeşleri ve eşleri Sezen-Hüsnü Hilkat, Derviş-Mariana Dönmezsoy, yeğenleri Seniha-Umut Selçuklu, Şerife-Cemal Manicioğlu, Sezen, Jemal, Mseyrem ve Halide Darbaz ile Atlas Selçuklu, yokluğuna asla alışamayacaklarını ifade ederek, acılarının sonsuz olduğunu belirttiler, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Bu arada Baf’ın Lapityu (Bozalan) köyünden Özpar ailesinin kıymetli büyüğü Kadri Osman Özpar dün Lefkoşa’da toprağa verildi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Fikriye hanım, oğulları ve gelinleri Göksan Kadri, Süha-Gökcen Kadri, Soner-Mergül Kadri, Osman-Gülcan Kadri, torunları Fikriye, Hasan, Keriman, Esin, Ahmet, Kadri, Filiz, Eliz, Deniz, Cem, Ediz, Devin, kardeşleri Cemile Alptürk, Raşit Özpar (merhum), “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Öte yandan aslen Dalili olup, Londra’da ikâmet eden Özdalili ailesinin değerli büyüğü Hasan Özdalili, namı diğer Berber Hasan, Londra’da toprağa verildi. Annesi ve babası merhume Salime ile merhum Yusuf Süleyman Özdalili, sevgili eşi Şerife Özdalilioğlu Yusuf Özdalili ile eşi ve torunu, kızı Tijen Özdalili, kardeşleri ve eşleri Ayşe Özertaç (merhume)-Kadir Özertaç (merhum), Süleyman Özdalili (merhum)-Naciye Özdalili, Dudu-Mustafa Çardak (merhum), Keziban-Paşa Sezener (merhum), ElmazÖzdalili, Halide-Aysın Karaderi, Ergün-Fatma Özdalili, tüm kardeş çocukları, eşleri, kardeş çocuklarının çocukları ve torunları, “Acımız sonsuzdur. Mekânın cennet melekler yoldaşın olsun” dediler.
Bu arada Kırgız ailesinin değerli büyüğü, merhume Fatma Kırgız’ın eşi Necati Kırgız, geçen gün Pınarlı’da defnedildi. Evlatları Mustafa-Songül Kırgız, Aliye-Kazım Kafaoğlu, Zehra-Ali Aktuğralı, Emine –Yusuf İnlen, torunları Hasan ve Necati Aktuğralı, Sevim-Doğukan Saygınlı, Merve ve Simay Kafaoğlu, Merve ve Simay Kafaoğlu, Necati Kırgız, Ahmet Kasım İnlen, acılarının sonsuz olduğunu ifade ederek, “Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.