Orta Doğu’da zemin çok kaygan diye daha önce de yazdık. O denli kaygan ki, günler, haftalar içinde değil, saatler içinde bile her şey değişebilir. İşte şu sıralar Suriye’de olup bitenler böyle! Sadece beş günde hem harita değişti hem de güç dengeleri. Hiç kimsenin beklemediği bu gelişmelerin ardından kazananlar da kaybedenler de şaşkınlık içinde.
Suriye Milli Ordusu, PKK/YPG’nin altını tünellerle donattığı Tel Rifat’ı 3 saatte geri alırken, Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün başını çektiği gruplar da, Suriye’nin en önemli kentlerinden Halep’te duruma el koydu. Türkiye İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’de 1.2 milyon Halepli olduğunu söyledi, ülkelerine ve evlerine geri dönüş de başlamış oldu. Halep’te yıllar sonra dükkânlar açıldı, çarşıya canlılık geldi. İnsanlar mutlu. Tel Rifat’ta da, diğer yerlerde de!
Örneğin Hatay ve çevre illerce yaşayan Suriyelilerin ülkelerine dönüşleri devam ediyor. Hatay Cilvegözü sınır kapısında gazetecilere konuşanlar, “Halep kurtarıldı, memleketimize gidiyoruz. Tüm Türkiye’ye çok teşekkür ederiz. 7 yıldır iyi ağırladınız.” diye görüş belirttiler.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, alanı daralan ve kaybeden de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat oluyor. Şimdi Rusya ve İran, Ankara’nın kapısını daha çok çalmaya başlarken, Türkiye de Astana Mutabakatının uygulanmasında direniyor ve bu konuda Rusya ve İran’ın mutabakat gereğince sözlerini tutmadıklarını kaydediyor. Söz konusu mutabakat, terör örgütlerinin Türkiye sınırından 30 kilometre çekilmelerini öngörmekteydi. Türkiye, bu sözlerin yerine getirilmediğini anımsatıyor.
Her neyse; Gazze’de durum malum, Lübnan’da da öyle! Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Fransa’da durum karmakarışık, Güney Kore’de de öyle! Ancak bizim için en önemlisi, burnumuzun dibindeki Suriye’de olup bitenler. Hem de hızlı bir şekilde yer alan değişimler ve haritalar. Bu koşullarda Esat, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzatmış olduğu ve halen havada olan elini sıkmamakta ısrar edecek mi?
Velhasıl dünyanın halini görüyorsunuz. Birkaç saat içinde değişimler de olabiliyor. Güney komşumuz ise, NATO şarkıları söylemeye devam ederken, bir yandan da İsrail’den ‘Demir Kubbe’yi almanın sevincini yaşıyor. Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Rum tarafının, İsrail’in hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi Rum savunma sistemine müdahil etmekle niyetini de bir kere daha açıkça ortaya koyduğuna dikkat çekti.
“Bir tarafta BM ve AB’ye barış havarisi kesilerek, çözüm istediğini iddia eden Rum yönetimi, her zamanki tezatlığını Demir Kubbe ile artırmış ve silahlanmasına yeni silahlar katmıştır.” diyen Hasipoğlu, Rum yönetiminin hava savunma sistemini kime ve neye karşı aldığını sordu.
Çevremizde ve yanı başımızdaki gelişmeleri özetlemeye çalıştık. Her ne kadar Türkiye, olup bitenleri yakından takip ediyor ve gereken tedbirleri alıyorsa da, elbette KKTC olarak da yapacaklarımız yok değildir. Bunların ele alınması ve vatandaşların kafalarında soru işaretleri varsa, bunların da giderilmesi gerektiği inancındayız.
***
Tanınmış simalardan Kamil Genç
dün Lefkoşa’da toprağa verildi
Genç ailesinin çınarı ve merhume Havva Genç’in eşi Kamil Genç’in dün Lefkoşa’da toprağa verildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Kardeşleri Fikri Genç (merhum) ve ailesi, Hüseyin Genç (merhum) ve ailesi, Veysel Genç (merhum) ve ailesi, Ali Genç ve ailesi, kızları ve damatları Zehra-Zeki Gökyay, Hacer-Mustafa Arıkan (merhum), Kamil Gökyay, Müsteyde-Mustafa Şahmaran, Meltem Gökyay, Mehmet-Sezgi Arıkan, Havva-Raşit Candaş, Müfide-Erol Acarkan, Ayşe-Hüseyin Sarıoğlu, torun çocukları Neril, Zeki, Orhan, Serin, Baran, Ayhan Halit, Mustafa Arıkan, Hacer Lavin, Ali, Hacer ve Tezel, “Yokluğuna asla alışamayacağız. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Yorumlar kapalı.