
Elektrik ve su en stratejik, en elzem maddelerdir. Susuz bir hayat olamayacağı gibi, elektrik enerjisinden yoksun bir yaşam düşünebilmek de mümkün değildir. Vatandaşı bunlardan mahrum etmek isteyen her kim olursa olsun, halkın gazabına uğramaktan kurtulamaz.
Özellikle su, o kadar stratejiktir ki, uzay rekabetinde ilk ve tek aranandır. Dünya üzerinde yaşamı mamur eden (!) uzaydaki denemeler için milyarlarca dolar harcayan süper güçlerin tek derdi sudur. Nasıl olsa, suya kavuştuktan sonra, elektrik enerjisiyle buluşmak kolaylaşır.
Bu nedenlerle ABD, Rusya, Çin, Kuzey Kore ve Japonya bu yolda büyük paralar harcamaktalar. Emin olun, insanlığın barış ve huzuru için harcanmış olsa, ne Afrika’da, ne de Asya’da insanlar açlıktan, sefaletten kırılmaz, huzur bulur. Ama kimi kimden?
Allaha bin şükür ki, Kıbrıs Türkü, çağın projesi sayesinde ‘Anamur Suyuna’ kavuştu. Rumlar kadar, kendi içimizde o suyun gelmesine karşı çıkanlar da, eminiz ellerini, yüzlerini yıkarken ‘Oh be ne iyi oldu da bu su geldi’ demekten kendilerini alamıyorlar. Bu projenin gerçekleşmesinde, Kıbrıs Türkünün yıllar süren haykırışı, ısrarlı ve talebi ile başta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ve tüm ilgililerin hakkını vermek, kararlı, inançlı duruşunu teslim etmek gerek.
Konumuz elektrik olmasına rağmen, yakın geçmişe bir göz atmayı ve elektrikten de önemeli su konusuna değinmeyi uygun bulduk. Suda olduğu gibi, elektrikte de umudumuz yine Türkiye’dir. Eninde sonunda kablo ile elektrik enerjisinin de gerçekleştirileceğine inanıyoruz.
İnancımız sürerken, dünya ülkeleri ha bre yenilenebilir enerji peşinde koşarken, Kıbrıs Türk halkı olarak, elektrik mağduriyeti yaşatılması kabul edilebilir olmadığı gibi, insanlığa da sığmaz. Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) Başkanı Kubilay Özkıraç, özellikle halkı mağdur etmemek adına hükümetin grev yasağına uyacaklarını söyledi, ancak KIB-Tek’e yatırım yapılmadığı için kısa bir süre sonra ülkenin karanlıkta kalma ihtimalinin çok yüksek olduğunu ifade etti.
Elektrik kesintileri üzerine, sendika yoğun eleştirilere hedef olurken, hükümet edenler de eleştirilerden nasibini almadı değil! Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, “Eylem yapacak olan birisi varsa o da ben ve bugünkü hükümettir. İmzalanan protokolde elektrik fiyatlarının düşürülmesi için sendika, yapmayı taahhüt ettiği hiçbir şeyi yerine getirmedi” dedi. Taçoy, elektrik fiyatlarının düşmesi için 60 megawatt’lık santral ile eşzamanlı olarak güneş enerjisi yatırımının da olması gerektiğini, bu gerçeğin sendika tarafından da iyi bilindiğini kaydetti. Bakan ayrıca eylemin haksızlığını vatandaşların da iyi bildiğini, bu nedenle de tepki gösterdiğini söyledi.
Başlangıçta da ifade ettiğimiz gibi, elektrik, sudan sonra yaşamın en elzemidir, olmazsa olmazıdır. 365 gün güneşin göründüğü bu küçücük ülkede, başta güneş enerjisi olmak üzere; diğer enerji türlerinin de gündeme alınması gerekir. Hatta rüzgâr enerjisinin de bir başka alternatif olarak düşünülmesi gerek. Aylar önce Vadili köyüne gitmiş ve orada Turkcell’in kurduğu güneş enerji panellerini görmüştük. Mesarya’nın ortasında, Vadili’de kurulan bu sistem, en az bin haneye elektrik enerjisi sağlamaktadır.
Bize öyle geliyor ki, Sayın Bakan elektrik enerjisi ile ilgili olarak gerek bölgemizde, gerekse dünyadaki gelişmeleri yakından takip etmektedir. Sendikanın da bu konuda görüşleri vardır. En iyi formüller hangisi ise tartışılıp kısa, orta ve uzun vadeli projeler hazırlanabilir. Önemli olan, elektrik fiyatlarını aşağılara çekmek ve mağduriyeti önlemek değil midir? Çünkü; Kıbrıs Türkü, elektrikten çektiği kadar, başka hiçbir şeyden çekmedi.
Yıllar boyu Rum Yönetimi şalterle oynadı durdu. Keyfi kararlarla kaldırdı, indirdi. Sırf Kıbrıs Türk halkını mağdur etmek, esasen zor şartlar altında bulunan cılız ekonomisini tamamen çökertmek, böylelikle halkımızın beyaz bayrak çekmesini sağlamaktı…
O günleri çoktan aştık. Ve bir devlet kurduk. Geçtiğimiz günlerde de 36’ncı yaşını kutladık. Artık ilan edileceği kararlaştırıldığında, son gece Rauf Denktaş başkanlığındaki toplantıya Dr. Küçük de davet edilmişti… Geç vakte kadar görüş alış-verişinde bulunulmuş, Dr. Küçük bir tek soru sormuştu: “Elektrik işi ne oldu, hallettiniz mi?” Bir cevap bulunamamıştı Dr. Küçük’ün sorusuna…
Aradan 36 yıl geçti, biz hala elektrikte kaos yaşıyoruz, mahrumiyetleri oynuyoruz. Rum Yönetiminin, zamanında Kıbrıslı Türklere yaptığını şimdilerde kendi kendimize mi yapıyoruz?
Şalteri kaldırıp indirmekten başka bir işimiz mi yok?..
***
Mehmet Ayder’in annesi, T. Bağışkan’ın
eşi ve Erdem Berkan da yaşamdan koptu…
Merhum Yusuf Çerkez’in kıymetli eşi ve Girne eski Belediye Başkanlarından Mehmet Ayder’in sevgili annesi, Çerkez ailesinin çınarı Ülfet Çerkez’in vefatı Girne bölgesinde büyük üzüntüye neden oldu. Karaoğlanoğlu’nda sakin Ülfet Çerkez, Leymosun kökenliydi. Dün Karaoğlanoğlu’nda dualarla son yolculuğuna uğurlandı.
“Acımız çok büyüktür” diyen evlatları Mehmet-Pelin Ayder, Özmen-Semra Çerkez, Hüseyin-Ayşe Çerkez, Şifa Koreli, Peral-Ali Tosun, Savaş Çerkez; torunları Atay, Yusuf, Sevda, Senar, Ayden, Hasan, Yusuf, Ülfet, Mustafa, Yavuz’la eşleri ve çocukları, ayrıca manevi evladı Roza Akmuradova, nur içinde yatmasını ve mekânının cennet olmasını temenni ettiler.
Öte yandan eski bürokratlardan ve Müzeler Dairesi eski müdürlerinden Tuncer Bağışkan’ın sevgili eşi Tuncay Bağışkan, yakalanmış olduğu amansız hastalığa yenik düşerek önceki gün hayata veda etti ve aynı gün Lefkoşa’da defnedildi. Eşinin yanı sıra, evlatları Özlem-Ömer Arhun, Eylem-Cemal Bensel; torunları Atahan Arhun, Nehir, Doruk ve Nefes Bensel, “Acımız tarifsizdir” dediler ve acılı günlerinde kendilerini yalnız bırakmayan, başsağlığı dileyenlere teşekkür ettiler.
Bu arada Berkan ailesinin saygıdeğer büyüğü, Lefkoşa’nın sevilen simalarından Erdem Berkan dün Lefkoşa’da toprağa verildi. Eşi Nevin Berkan, evlatları Prof. Dr. Öcal Berkan-Hacer Berkan, Rengin-Hasan Özbaylı, Güniz Berkan, torunları Ortunç ve Nevin Özbaylı ile Nevin ve Erdem Berkan, “Acımız büyüktür. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Diğer yandan Onan Ltd. Personel ve Direktörleri, değerli arkadaşları Selcan Şeyh’in kıymetli annesi Özgül Ozansoy’a Allah’tan rahmet, yaslı ailesine başsağlığı ve sabırlar diledi.
Yorumlar kapalı.