Akay Cemal

Erdoğan-Miçotakis görüşmesi… Gözler, kulaklar Atina’daydı…







Türk ve Yunan halklarının olduğu kadar, Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rumların dikkatleri de dün Atina’ya çevrilmiş, kulaklar dikilmişti. Dahası AB ve birçok ülke de, Erdoğan-Miçotakis görüşmesinin merakı içindeydi. Görüşme tamamlandıktan sonra, Erdoğan’la Miçotakis açıklamalarda bulundular ve iki ülke arasındaki diyalog kanallarının açık tutulmasının yararlarına işaret ettiler.

Türkiye’de ‘asrın felaketi’ diye tanımlanan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depreminde başlayan olumlu hava, ilişkilerde yeni bir sayfanın açılmasına neden olurken, bazı alanlarda işbirliğinin daha da artırılması kararlaştırıldı. Örneğin ticaret hacminin 5 milyar dolardan 10 milyara çıkarılması karar verildi. Miçotakis, Yunanistan’ın, Türkiye’ye AB sürecinde desteği üzerinde durulurken, Türk vatandaşlarının Ege adalarını ziyaretine kolaylıklar getirilmesi de alınan kararlar arasında bulunuyor.

Erdoğan da görüşmenin yararlı geçtiğini söyledi, turizm ve kültür alanlarında da yeni adımlar atılacağını ifadeyle Ege ve Doğu Akdeniz’deki durumların da ele alındığını kaydetti. Miçotakis, Kıbrıs konusunda BM’nin ve Güvenlik Konseyi’nin kararlarının kendileri açısından çok önemli olduğunu vurgularken, Erdoğan da, Kıbrıs’ın, adadaki gerçekler çerçevesinde adil, barışçı ve kalıcı bir çözümden yana olduklarını kaydetti.

Erdoğan konuşmasında, İsrail’in soykırımına da değindi, 17 bin Filistinlinin katledilmesinin vicdanları sızlattığını ifade ederek, “Gazze’de yaşananlar için kimse sessiz kalmamalı” dedi. Ege’yi bir ‘barış denizi’ görmek istediklerini de beliren Türkiye Cumhurbaşkanı, “Aramızda çözülemeyecek sorun yoktur. Denizi geçip de derede boğulma durumunda olmayalım” şeklinde konuştu.

Altı yıl sonra, iki ülke arasındaki ilişkilerin, olumlu havadan istifade ederek masaya yatırılması ve karşılıklı anlayışla ele alınması iyi bir başlangıçtır ve umut vericidir. Alınan kararlar ve bundan sonra da atılacak olan adımlar, elbette ilişkilerin daha da gelişmesine yol açacaktır. Bu da her iki ülkenin çıkarınadır. Ege ve Doğu Akdeniz’de iki ülkenin işbirliği yapacağı ve çıkarına olacağı nice konular vardır ki, kazan-kazan politikasıyla bu konularda yapıcı diyalogla olumlu sonuçlara ulaşılmaması için herhangi bir neden yoktur.

Yalnız Atina buluşması, öyle hassas bir dönemde yapıldı ki, oluşturulan bu yumuşak iklimi fırtınaya, hatta kasırgaya dönüştürmek isteyenlerin de pusuda beklediklerini görmek, bilmek lazım. Çünkü bazı çevreler, iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesinden hoşnut olmaz, nem kaparlar. Hele bu coğrafyada petrol ve doğalgaz uğruna 17 bin can giderken, Türkiye ile Yunanistan arasında dostluğun pekiştirilmesi yönünde atılan adımlar, memnuniyetle karşılandığı gibi, rahatsızlık duyanlar da olabilir.

Kıbrıs konusu da ele alınan meselelerden biriydi. Ancak esaslı biçimde görüşüldüğünü sanmıyoruz. Zaten önce çözümü kolay sorunlardan başlanır, daha sonraları, bir başka defa detaylı biçimde ele alınır. İlk etapta ilkeler ortaya konulur ki, Erdoğan’la Miçotakis bu konuda görüşlerini ifade etmiş bulunuyorlar. Miçotakis, BM Güvenlik Konseyi kararlarına sarılırken, Erdoğan da, Ada’daki gerçeklerin dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Bu noktada BM’nin, Güvenlik Konseyi’nin bugüne kadar gerçekçi olarak hangi sorunu çözdüğünü doğrusu merak ediyoruz. Son örneği Gazze! İki aydır insanlar katledilirken, frene basılabildi mi? O nedenle Erdoğan, ‘Dünya 5’ten büyüktür’ demiyor mu? O nedenle Kıbrıs sorunu için de adadaki gerçekler çerçevesinde kalıcı bir çözümden yanayız demiyor mu? New York’ta veya Brüksel’de oturup da ahkâm keserek, Kıbrıs’ta gerçekçi ve sürdürülebilir bir çözüme varılamayacağı hâlâ öğrenilemedi mi?

***

Avustralya’da yaşadı, Çatalköy’de defnedildi Yıldırım ise Karaoğlanoğlu’nda toprağa verildi

 

Aslen Trahonlu olup, uzun yıllar Avustralya’da yaşamını sürdüren Nevzat Kemal’in dün Çatalköy’de defnedildiği tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi, can yoldaşı Fevziye Kemal ile tüm akrabaları, derin bir üzüntü içerisinde olduklarını ifade ederek, “Acımız büyüktür. Çok iyi bir aile reisi ve yardımsever bir kişiydi. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Bu arada Yıldırım ailesinin direği, saygıdeğer, iyi insan Abbas Salih Yıldırım dün Karaoğlanoğlu’nda son yolculuğuna uğurlandı. Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntüyle duyuruldu. Abbas Salih Yıldırım, merhume Yaşar ve merhum Salih Güllüelli’nin kıymetli evlatlarıydı.

Sevgili eşi Zerrin Hanım, oğlu ve gelini Harun-Marina Yıldırım, torunu Mia Yıldırım, kardeşleri Pembe-Ali Kılınç (merhum), Adnan-Sonay Yıldırım, Hasan-Emine Güllüelli, Saffet-Elena Yıldırım, Pelin-Aykut Üretici, kardeş çocukları Beyza-Salih Kılınç, Yaşın-Ersen Alageyik, Yağış-Mehmet Canova, Kamil Yıldırım, Salih-Münevver Güllüelli, Hatice-Tolga Naneci, Selin ve Aylin Üretici, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.

Gepaz Ticaret ve Personeli adına yayınlanan mesajda, şirket direktörü Hasan Güllüelli’nin değerli abisi Abbas Salih Yıldırım’a Allah’tan rahmet, yaslı ailesine sabır ve başsağlığı dileğinde bulunuldu, nur içinde yatması, mekânının cennet olması temenni edildi.

Erdoğan-Miçotakis görüşmesi… Gözler, kulaklar Atina’daydı…
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.