Yalnız Kıbrıs’ta değil, tüm dünyada su krizi ile ilgili bir telaş var. Ancak telaşla birlikte yoğun çalışmalar da var. Örneğin Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis, su krizine acilen çözüm bulunması için ‘Vatanı kurtaralım’ direktifiyle toplantı üstüne toplantı düzenliyor. Rum gazeteleri, Başkanlık Sarayı’nda Haspolat Arıtma Tesisi’nin kullanılması, hatta Geçitköy Barajı’nın değerlendirilmesi konularının da tartışmaya açıldığını yazdı. ‘Politis’ gazetesi haberi ‘Susuz kalacağız, ancak çözüm yok’ başlığıyla duyurdu.
Gazete, bazı siyasi unsurların, Geçitköy Barajı’ndan su satın alınması ve Güney Kıbrıs’a taşınmasını da mercek altına aldığını kaydetti. KKTC ile Güney Kıbrıs arasında elektrik alışverişi yapıldığı hatırlatılan haberde, aynı şeyin su için de yapılabileceği, ancak Geçitköy Barajı ile Güney Kıbrıs arasında bir boru hattı olmadığı için bu çözümün hemen uygulanamayacağı, satın alınacak suyun tankerlerle taşınabileceği belirtildi. Güney’de barajların şu anki doluluk oranının yüzde 25 olduğu da kaydedildi.
Dünya su günü nedeniyle çok şeyler söylendi, yazıldı. Çünkü suyun değeri ölçülemez. Susuz hayat mümkün değildir. Canlılar susuz yaşayamaz. Yaşamın idamesi bakımından önce su, sonra da elektrik! Bir diğer deyişle her ikisi de BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in öğütlediği iş birliği alanları kapsamında. Cenevre zirvesinde bu noktalara değinilmedi mi? Rum kesimindeki bazı siyasilerin de ifade ettikleri gibi, elektrikte alışveriş olur da suda niye olmasın?
Cenevre toplantısında mademki, çeşitli alanlarda iki taraf arasında iş birlikleri önerildi ve taraflar da buna ‘evet’ dedi, Hristodulidis’in niyetini ve kararını ortaya koyması gerek. Zaten Cumhurbaşkanı Ersin Tatar su konusunda da iş birliği yapılabileceğini kaç kez dile getirdiğine göre, Hristodulidis düşüncesini Rum kamuoyuna açıklasın.
Elde ettiğimiz bilgiye göre, son Cenevre zirvesinde Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın önünde su konusunda işbirliği yapılabileceği bizzat Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’e söylendi. Bir bakıma Sayın Fidan’ın, dolayısıyla Türkiye’nin onayı alınarak, Rum lidere iletilmiş oldu. Rum halkı susuzluk kaygısında iken ve Kuzey’de böyle bir imkân varken, Hristodulidis’in iş birliğinde burun kıvırmasına ne demeli? Yoksa açılması önerilen kapılarda olduğu gibi, su konusunda da art niyetler mi taşıyor? ‘Politis’ gazetesi, su konusunu değerlendirirken, elektrik konusunda alışveriş yapıldığı gibi, su konusunda da yapılabileceğini kaydetti.
Bu arada Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, su kaynaklarımızı korumanın ortak sorumluluğumuz olduğunu belirtti. Dünya Su Günü mesajında, suyun kıymetini bilerek, verimli ve tasarruflu kullanımının önemini ifade eden Çavuş, “Su, yalnızca hayatın temel kaynağı değil, sürdürülebilir bir geleceğin en önemli unsurlarındandır.” dedi.
Diğer yandan Kıbrıs Türk Tabipler Birliği Halk Sağlığı, Çevre ve İnsan Hakları Sorumlusu Dr. Cemal Mert, mesajında “Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya ve Kıbrıs bırakmak için suyumuza sahip çıkalım.” dedi.
Su konusunda daha çok şeyler yazılabilir de, sayfalar sığmaz. İklim değişikliği, buzulların erimesi, kuraklığın artması ve diğer nedenlerden dolayı suyumuzu idareli kullanalım.
***
Omaç Başat’ın oğlu Arkın,
Lefkoşa’da toprağa verildi
Değerli meslektaşımız, spor sevdalısı merhum Omaç Başat’ın oğlu Arkın Başat dün Lefkoşa’da toprağa verildi. Vefatı, ailenin yanı sıra, toplumumuzda derin üzüntüye neden oldu. Babası gibi, değerli bir kişiydi. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu.
Annesi Olcay Hanım, babası merhum Omaç Başat, sevgili eşi Sedef Başat, kızı Beren Başat, kayınvalidesi ve kayınpederi Zehra-Fikri Aközer (merhum), kayınbiraderi, eşi ve kızı Mehmet Aközer-Saadet Aközer-Yılşen Moral, acılarının büyük olduğunu ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Demirbilek-Hüseyin Anıt-Yılancılar
ve Cevahir Bağcıoğluları
Öte yandan Demirbilek ailesinin çınarı ve merhum Salih Demirbilek’in eşi, ailenin can anne ve nenesi Ayşe Demirbilek’in dün Lefkoşa’da defnedildiği tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Çocukları Nezire Demirbilek-Celal-Müride Demirbilek, Özlem-Konstantin Mitru, torunları Salih-Pelin Demirbilek-Ayşe Mitru, torun çocukları Atlas-Arel Demirbilek, “Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Bu arada Yılancılar ailesinin sevgili annesi, biricik nenesi, herkes tarafından sevilen, iyi insan Zalihe Yılancılar’ın Londra’da vefat ettiği ve orada toprağa verileceği tüm sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Oğlu Ahmet ile torunları Zeliş ve Hatice Yılancılar, acısına ve yokluğuna hiçbir zaman alışamayacaklarını ifade ederek, nur içinde yatması, mekânının cennet olması temennisinde bulundular.
Bağcıoğluları ailesinin 1930 doğumlu koca çınarı ve merhum Cemil Bağcıoğluları’nın eşi Cevahir Bağcıoğluları dün Lefkoşa’da son yolculuğuna uğurlandı. Tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Evlatları Besim ve Tekin Bağcıoğluları (merhum), Mürüde ve Safiye Bağcıoğluları, Fatma Koççat, Savaş Koççat (merhum) ve torunları “Yokluğuna hiçbir zaman alışamayacağımız, yeri dolmaz, değeri ödenmez kıymetli annemiz, nenemizi kaybettik. Acımız sonsuzdur. Yattığın yer nur, mekânın cennet olsun” ifadelerini kullandılar.
Diğer yandan Akıl Ağaoğlu (Latifoğlu Ltd) tarafından yayınlanan başsağlığı mesajında, “Hüseyin A. Anıtoğulları Ltd’nin kurucusu, değerli iş insanı Hüseyin Anıt’ın vefatını derin bir üzüntü ile öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Ulu Tanrı’dan rahmet, yaslı ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” denildi.
Yorumlar kapalı.