
Bir bayramı daha geride bıraktık. Dört gün süren mübarek Kurban Bayramı dün sona ererken, bugün ‘iş başı’ yapılıyor. Resmi dairelerin yanı sıra, özel sektör de bugün kapılarını açıyor. Gerçi dünden açanlar da oldu, ama çalışanların da aileleriyle bayramlaşması ve dinlenmelerine olanak sağlanması bakımından son güne kadar bayram tatilinin tadını çıkaranlar çoğunluktaydı.
Bu arada marketler, fırıncılar bayramda da hizmet verdi. Yeri gelmişken, asayişin sağlanması ve trafik kazalarının önlenebilmesi için bayram süresince görevde olan polisi, sağlık ve itfaiye mensuplarını, hudut bekçilerini, hava ve deniz limanlarında görevlerini yerine getirenleri kutlamak gerek.
Bayram öncesi ve bayram süresince yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaşırken, en büyük acılardan biri de Gemikonağı’nda yaşandı. Deniz kenarındaki bank üzerine arkadaşı ile oturduğu sırada direksiyon hakimiyetini kaybeden Mehmet Eren Erdoğan’ın kullandığı aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden 26 yaşındaki Naveed Akbar’ın yakınları, süratli ve alkollü olduğu öne sürülen araç sürücüsünün yargılanması için eylem yaptı.
“Bu kaza değil, cinayettir” sloganı atan talihsiz gencin arkadaşları gözyaşlarını tutamadı. Pakistanlı gencin nişanlısı ise Aycan Taliman, nişanlısını hayattan koparanın yargılanmasını istedi. Araç Akbar’a çarparak ölümüne neden olmuş ve denize uçmuştu.
Kim derdi, Pakistan’dan buraya gelecek ve Gemikonağı’nda arkadaşı ile deniz kenarındaki bankta oturup sohbet ederken, kontrolden çıkan araba gelip kendisine çarpacak ve onu hayattan koparacak. Ecel mi dersin, ne dersin, gerçekten anlamak çok zor. Onun için diyoruz ki, cezalar caydırıcı olsun ve bu ve benzeri kazalar bir daha yaşanmasın.
Eylemde toplanarak tepkilerini dile getiren arkadaşları oldukça üzgün ve düşünceliydiler. Pakistan bayrakları açmışlardı. İçlerinden geçenleri okur gibiyiz. Memleketinden çıkıp da buralara gelenlerin ülkesine tabutla gönderilmesinden daha acı ne olabilir? Aile ve yakınları için tam bir yıkım olduğu gibi, KKTC için de kötü bir imaj yaratır.
Naveed Akbar Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) İnşaat Mühendisliği bölümünde 4’üncü sınıf öğrencisiydi. Akbar’ın feci şekilde ölümü üniversitede de derin bir şok ve matem havası yarattı. Arkadaşları ve öğretmenlerinin de ağzını bıçak açmıyor ve böylesi kazaların insanları hayattan koparmasına isyan ediyorlar.
Bayramda sevinenler olduğu gibi, üzülenler, feryat edenler de oldu. Evlat acısı hiç de kolay değildir. Hele gurbette acı haberini almak kadar zor ne olabilir? O acıyı ömür boyu unutabilmek mümkün değildir.
Neyse ki, acısıyla tatlısıyla bir bayram daha geçti. Ramazan Bayramı’nda olduğu gibi, Kurban Bayramı’nda da Gazze’de yaşayanlar bayram nedir bilmedi. Bombalar başlarına yağmaya devam ediyor. Filistin halkına yönelik soykırım hız kesmiyor. Dünyanın gözleri önünde cereyan eden bu vahşetin önlenememesi insanı çıldırtıyor, isyan ettiriyor. Uluslararası toplumun gücünün kâğıt üzerinde kaldığı ve ülkelerin kendi başlarının çaresine bakmak zorunda olduğu gerçeği kesinkes kabul edilmiş bulunuyor.
***
Türk Millilerin ilk maçını
KKTC halkı da heyecanla izledi
Avrupa Futbol Şampiyonası’nda ilk maçına çıkan Türkiye, Gürcistan’ı Mert, Arda ve Kerem’in golleriyle 3-1 mağlup ederken, karşılaşma baştan sona KKTC’de de heyecanla izlendi. Almanya’nın Dortmund kentinde tribünleri dolduran Türk taraftarın desteğiyle sahaya çıkan A Millilerde 26 metreden attığı saatteki hızı 118 km’yi bulan muhteşem şutuyla Arda Güler, Avrupa Şampiyonası’nda gol atan en genç futbolcu unvanını aldı.
Maçtan sonra Dortmund şehri kırmızı-beyaza büründü, Türkiye tezahüratları her yeri inletti. Burada da konvoy halinde bayraklarla Türk Milli Takımı’nın ilk maçında elde ettiği başarıyı kutlayanlar coşku dolu anlar yaşadılar. 3-1’lik sonuç en güzel bayram hediyesi olarak nitelendi. Türk millilerin galibiyeti aynı zamanda Teknik Direktör Montella’nın 50’inci doğum günü armağanı oldu.
***
Şengül Arabacıoğlu Gönyeli’de,
Özgüneş Mağusa’da defnedildi
Gönyeli’nin köklü ailelerinden Arabacıoğlu ailesinin saygıdeğer büyüğü, merhum Ahmet Arabacıoğlu’nun eşi Şengül Arabacıoğlu dün Gönyeli’de son yolculuğuna uğurlandı.
Kızları ve damatları Münüse-Ahmet Soyel, Huriye-Kaytaz Savoğlu, Müge-Mehmet Merteroğlu, Firdevs-Zafer Tuğcan, torunları Mustafa-Merve, Şengül-Çağrı, Zehra-Ali, Münüse-Euqenyo, Hatice, Dilayda-Hüseyin, Arif, torun çocukları Liya İklim Çoban ve Grace Hazal Loze, can anneleri ve nenelerinin yokluğuna hiçbir zaman alışamayacaklarını ifade ederek, “Tüm akraba, dost ve sevenlerine üzüntü ile duyururuz. Acımız sonsuzdur. Yattığı yer nur, mekânı cennet olsun” dediler.
Gazimağusa’nın sevilen ve saygın isimlerinden Sevim Özgüneş’in dün Mağusa’da son yolculuğuna uğurlandığı tüm dost, akraba ve sevenlerine üzüntü ile duyuruldu. Sevgili eşi Mehmet Özgüneş, evlatları Melek-Ünal Çaltinoğlu, Hanife-Mevlit Keskinerler, torunları Mehmet-Dr. Mert Çaltinoğlu, Ceren-Mehmet Keskinerler, torun çocuğu Marin Uğuroğlu, can anne ve ninelerinin yokluğuna hiçbir zaman alışamayacaklarını ifade ederek, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Lapta’da sakin iyi insan Pervin Koyutürk ise dün Lapta’da defnedilirken kızları Tanju-Cevdet Hergeleci, Tansel-Ahmet Bahadi, Tanyel-Kamil Tarancı, oğulları Mustafa ve Bayram Koyutürk, Tarın-Naciye Onbaşı, Tan-Gülden Onbaşı, ayrıca torun ve torun çocukları, nur içinde yatmasını, mekânının cennet olmasını dilediler.
Yorumlar kapalı.