Güle güle Ahmet Köylüoğlu Hocam… Dijitaldeki harika arkadaşım… Senin gibi mütevazı bir bilim insanı, çocukla çocuk, büyükle büyük şahane bir akademisyen tanımamıştım ben… Sosyal medyaya görüşlerimi yansıtmaya başladığım ilk günden itibaren “Ne kadar iyi ki bu teknik platforma da girdin.” diyerek beni aradın ve aramızda eşsiz bir dijital yakınlaşma başladı… İş birliği yaptığımız bir kitap çalışmasından sonra… Dijital platformdaki ilk arkadaşlarımdan oldun… Ne kadar da sadık ve önümü bilgi ile açıp donatan bir okurumdun sen…
Emin olabilirsin: Telefon konuşmalarımızda ve yazışmalarımızda belirlenen ışıklı yolun sadık izleyicisi olmayı hiç kuşkusuz sürdüreceğim… Seçtiğin branştan da olsa gerek, kişileri elektriklemeyi çok iyi bilen bir aydındın… Ve hiç ödün vermediğin tertemiz otantik karakterinle tam bir Kıbrıs Türkü’ydün… DAÜ’yü, DAÜ yapanlardandın… Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin çekirdeğini oluşturan Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nün (YTE) ilk parlak öğrencileri arasındaydın…
İlk biyografik kitabım olan “DAÜ’NÜN, BİR DÖNEMİN VE BİR YAŞAMIN ÖYKÜSÜ: ONAY FADIL DEMİRCİLER” adlı kitabımda tam bir eğitim efsanesi olan YTE’nin öyküsünün de yazılmasında önemli katkıların oldu… İçten katkılarını ve bir YTE çıkışlı olarak DAÜ’nün idealist kurucuları arasında olduğunu nasıl unutabilirim?..
Hasılı adam gibi adam, ideal eğitimci gibi bir eğitimciydin… Anılarımızda da, hep öyle kalacaksın…
Işıklar yoldaşın olsun bilge elektrikçi…
Köylüoğlu Ailesi’nin, sayısız sevenlerinin ve yetiştirip yaşama armağan ettiğin binlerce öğrencinin başı sağ olsun… Ülkemizin başı sağ olsun bilhassa…
*
Osman Erbilen de veda etti:
Dünyalar iyisi, örnek ve seçkin insan, Ticaret Dairesi Emekli Müdür Muavini, Osman Erbilen kardeşimizi çok acılı bir yaşama tutunma mücadelesinden sonra kaybettiğimizi derin üzüntüyle öğrendim… Siyasetimizin ve tıbbımızın efsanelerinden merhum Dr. Mustafa Erbilen’in, gösterişi asla sevmeyen küçük kardeşidir… Onu çok zor koşulların ortamında Lefkoşa Sancak Karargâhı’ndaki görevlendirmemiz sırasında iyiliksever, nazik, özverili ve görev anlayışında rol model bir mücahit subayı olarak tanımıştım… Son nefesine dek, sivil yaşamında da bu erdemlerinden asla ödün vermeyen Osman Erbilen kardeşimize Allah’tan rahmet, başta özverili ve şefkatli eşi Şengül Erbilen Hanımefendi olmak üzere, tüm Erbilen Ailesi bireylerine başsağlığı ve metanet dilerim…
Bir de şunu düşünüyorum yasla: Tarihimize önemli ve silinmez sayfalar yazmış Lefkoşa Sancak Karargâhı ekibimizden kaçımız kaldı artık yaşamda?.. Acı vedalar birbirine ekleniyor…
Ve belirtmeden geçemeyeceğim özel bir gözlemim: Yazılı Kıbrıs Türk basını, merhum Osman Erbilen’in vedasıyla çok sadık okurlarından birini daha yitirdi… Her gün okunmak üzere evinin kapısına bırakılan yerel gazete setleri onun hazin gidişiyle öksüz kaldı…
*
Vandallığa isyan:
ABD’li opera sanatçısı Demetra G. Mustafaoğlu’nun Ayşenur Ezgi Yengi’nin katledilmesine ilişkin isyan mektubudur… Teşekkürlerimle paylaşıyorum:
“Washington Üniversitesi’nden kısa bir süre önce mezun olan Amerikalı Türk kız, İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından öldürüldü… Ve hayret: ABD’den hiçbir protesto veya söz yok. Kimin sahibi ABD peki?.. Beyaz Saray’dan o kızın ailesine tek kelimelik bir taziye bile gitmedi…
Bir ABD Kongre üyesi de diyor ki; ‘Sevgili Amerikalılar, İsrail hükümeti tarafından öldürülürseniz, ülkemizin umurunda bile olmaz. Hiç kimse tarafından hesap sorulmayacak. Kim olduğunuz önemli değil… İsrail Amerikalıları da öldürür ve bu cinayetler yanına kâr kalır.”
Yorumlar kapalı.