![](https://kibrisgazetesi.com/wp-content/uploads/2024/12/reklam-1-1.gif)
![](https://kibrisgazetesi.com/wp-content/uploads/2023/09/Kolektif-banner-1-e1735040335220.png)
Durumlar gerçekten dehşet… Her taraftan yoğun trafik kazası haberleri yağıyor… Bu yazım bilgisayarımın ekranından çıkıp gazetedeki köşeme yansıyıncaya dek, daha kaç tane trafik kazasının oluşabileceğini kestirmek gerçekten çok zor!..
Trafikten yana buz gibi soğuma durumlarımız var… Trafiğe çıkmak, hele gece çıkmak artık çoğumuzun korkusunu tetikliyor…
“Korku”dan yana bu sözüm, kuralsızlıklarıyla trafiğimizi daha bir cehennemleştiren ve sayıları hayli bol olan trafik anarşistlerini hiç bağlamaz tabii ki… Onlarda korkunun, kaygının ve hatta saygının zerresi yok çünkü!.. Direksiyondan çok ellerindeki telefonları kullanan, kuralları da kuralsızlığa dönüştüren onlara, her uyarıcı söz vız gelip tırıs gidiyor… Sıkı ve yoğun polis denetimlerinde bunlar boyuna yasal ağa takılsalar da, sayıları gittikçe artıyor maalesef… Trafikteki halimize bakan her çağdaş göz, kültür düzeyimizi anında belirler…
***
Nüfusumuz bilinmiyor… Ama resmi kayıtlara bakıldığında trafikte kaç tane araç olduğu net biçimde gözlerimizin önüne seriliyor…
Resmi verilerden de elde edilen bilgiye göre trafikteki araç sayısı 500 bine dayanmak üzere…Ülkemizin fiziki alt yapısı bu çok aşırı ve çok sakat trafik yapılaşmasını artık kaldıramaz duruma geldi…Doğru dürüst yol yok, araçları park edecek yerlerin durumu ise devamlı izdiham!.. Otopark sorunları nedeniyle insanlar birbirine giriyor… Polislik ve hastanelik olanlar var… Bunaltıcı bir araç karmaşasının içindeyiz hasılı…
Dur durak bilmeyen, her gün artan, ölümler ve yaralanmalarla da sonuçlanan trafik kazalarının canhıraş vurguladığı acı gerçek de zaten fiziki alt yapının iflas ettiğinin göstergesidir…
Eski günlerimizi anımsadığımızda her evde her bireyin bir bisikleti vardı… Bugün ise her evde her bireyin bir arabası, hatta birkaç arabası var… Bireylere özel bu trafik istatistiğine katkı koyan kiralık araçları, otobüsleri, taksileri ve güneyden gelen araçları da eklediğimizde trafiğimizdeki manzara dehşettir…
***
İşte bu dehşetengiz manzara içinde feci kazalar zincirleme ve biteviye birbirine eklenirken, bunların bazılarının toplum vicdanında bıraktığı izler daha derin olabiliyor… Örneğin yabancı bir üniversite kız öğrencisinin daha Girne’deki o çok talihsiz gece kazasında can vermesi gibi…
Bu kaçıncı dramdır ki, KKTC’ye çocuklarını okumaya gönderenler, onları tabut içinde geri alıyorlar!… Emanetimize verilen öğrencilerin ailelerine tabut içinde iadesi “üniversiteler ülkesi” diye övünç duyduğumuz, ama aslında önemli sakatlıklar taşıyan düzenimiz adına hiç de olumlu bir imaj değildir…
Bu dramatik olayda methaldar olan sürücü yaşlı bir bireyimiz idi ya… Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, Girne’deki o dramın ardından yaptığı açıklamada, yasal düzenlemeyle bir yaşın üzerine çıkan sürücülerden sağlık raporu isteyeceklerini kaydetti…
Oysa polis raporlarına ve bizzat Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un açıklamasına yansıyan acı gerçekler, bu bağlamdaki devletsel yetersizliklerimizin altını bir kez daha çizer niteliktedir… Çizgileri ve işaretleri silinmiş yollarda geceleri yeterli aydınlatma da yok… Şenkul’un kaza sonrası açıklamasında, yol ışıklandırmalarını başaramayan KIB TEK’in dava edilmesi gerektiği de var… Ne ki, kent içi yolların ışıklandırılması yükümlülüğünü Belediyeler Yasası’nın belediyelere verdiği gerçeğini de burada kaydetmek gerek…
KIB TEK deyince biraz duralım… Bir KIB TEK düşünün ki, birçok güzergâhta, güneşe rekabet edercesine gündüzleri de yol ve sokak ışıkları yanmakta berdevamdır, ama geceleri birçok güzergâh ve yol zifiri karanlığa teslim edilmiştir… Bu koşullarda sadece yaşlı sürücüler değil, genç sürücüler de kaza yaparlar… Nitekim tabloya bakıldığında genç sürücülerin yaptığı kazaların yanında yaşlı sürücülerin methaldar olduğu kazalar parmakla sayılacak denli azdır…
***
Onların da ulaşım ihtiyaçları vardır ve yaşlı sürücüler aslında trafikte daha dikkatli, daha temkinli ve daha uyarıcıdırlar… Kimse kuşku duymasın ki, sağlığını müsait görmeyen yaşlılarımız ulaşım sorunu yaşamalarına karşın, otokontrollerine sıkı sıkıya bağlıdırlar ve gerekmedikçe direksiyona el bile sürmezler… Bu dikkatli, temkinli, kuralcı ve uyarıcı özellikleri nedeniyle de çoğu zaman genç sürücülerin saygısızlıklarına ve haksız tepkilerine maruz kalmaktadırlar…
***
Başka ülkeler nasıl mı çözdü bu bağlamdaki ulaşım sorunlarını?.. Özellikle yaşlılara ayrıcalıklar tanıyan toplu taşımacılığı geceli – gündüzlü organize ederek… Yaşlıların bu sistemde parasız seyahat etme ayrıcalıkları bile vardır…
Organize edilmiş toplu taşımacılık varken, bırakınız yaşlıları, ama gençler bile özel arabasını bırakıp o sistemi kullanmayı yeğler…
Kolay ve geçersiz çözümler arayacak yerde, devletimiz asıl bu çağdaş ulaşım sistemini bir an önce dingili kopmuş şu garip ülkemizde gerçekleştirmeye yönelsinler… Ki, ulaşımdan sorumlu bakanımız Erhan Arıklı’nın bu konuda vaat edilmiş projeleri olduğu da bilinmektedir… Vaatlerin icraata dökülmesi ne zaman?..
Yorumlar kapalı.